Müspet hareket nerede?

Camia, siyasi operasyona soyunduðundan bu yana geçen sürede, nereden nereye geldiðine dair bir durum muhakemesi yapýyor mu” diye soracaðým bugün.

Müspet hareket, Risale-i Nur çizgisinin önemli bir düsturu. Ben yine “Þu anda Camianýn yaptýðý müspet hareket nedir” diye soracaðým.

“Hizmet hareketi” idi adýnýz. Hani nerede hizmet?

Kimse bana, “Biz uslu uslu oturuyor, eðitim hizmetlerimizi, sosyal projelerimizi sürdürüyorduk, bir gün Tayyip Erdoðan kafa ve kalp ameliyatý geçirdi ve bize karþý operasyon baþlattý” demesin.

Basbayaðý Türkiye’nin öncelikle dýþ politikada yanlýþ yönetildiðini düþündünüz ve nihai planda Amerika-Ýsrail eksenine oturan bir restorasyon için düðmeye bastýnýz. Ya da birileri düðmeye bastý, siz de ip çekmeye soyundunuz.

Soyundunuz ve 40 yýl emek verilen bir hareketi, bataðýn içine sürüklediniz.

Evet, þu anda boyunuza kadar siyasetin içindesiniz ve “hizmet” kayýplara karýþtý.

Ýþin kötüsü “hizmet” için etrafýnýzda toplanan insanlarý da bu batakçý siyaset istikametinde araç olarak kullanýyorsunuz.

Bakýn medyanýza, tam bir kötülük dili hakim.

Türkiye’nin bir tek iyiliðini görmek istemiyorsunuz. Çünkü gördüðünüz iyiliðin, savaþmakta olduðunuz insanlarý güçlendireceðini düþünüyorsunuz.

Hep kötülük hep kötülük.

Bu, kötü gösteren bir gözlük kullanmayý gerektiriyor. Çünkü bir ülkede meydana gelen her þey kötü olamaz. Ama kötülük gözlüðü takmýþsanýz, en olumlu geliþmeler bile karalara bürünür.

Anlýyorum, savunma psikolojisi içindesiniz.

Ama oralara kendi tercihinizle geldiniz.

Belki, bir hamlede çökertiriz karþýmýza aldýðýmýz yapýyý, ondan sonra bizim inþa planýmýz devreye girer, diye düþündünüz.

Ama olmadý, olmuyor, çökertemediniz. Diþli mi çýktý, dayanýklý mý çýktý yok etmeye kalkýþtýðýnýz yapý?

Siz, davanýz adýna mý çökertmek istiyordunuz bu yapýyý, davanýzda “Allah rýzasý” var mýydý, bu çökertme iþinde Allah rýzasý var mýydý, ama bakýn yok etmek istediðiniz insanlar “Allah’ýn da bir hesabý var” diyor. Siz “Allah onlarýn yanýnda olmasýn” diye uðraþýyorsunuz. O da negatif bir yaklaþým.

Gerçekten bakýyorum, bir pozitif unsur arýyorum, bir müspet hareket özü yani.

Nerede?

Bir iktidarýn, topluma yönelik hizmet üretmek önceliði vardýr. Oysa, böyle bir yýkým operasyonu ile karþý karþýya kalýndýðýndan bu yana, enerjisinin bir kýsmýný böyle bir alana sarf etmek zorunda kaldý.

Bakýn bir kere daha “Yanýlmýþýz” diyor hedef aldýðýnýz insan.

Yani yanýldýðýný anlayýncaya kadar size “safiyane” alan açtý bu adam.

Ne istedinizse verdi bu adam.

Ama bir gün ona, üstelik ameliyat masasýna yatacaðý zaman çelme takýldý.

Bu çelme de müspet hareket kapsamýna mý girmekteydi?

Dünyada nerede örneði var ya da hangi ülkede kendisine “Hizmet hareketi” diyen bir yapý, böylesine kötülük arayýþý içine girer?

Bir hareket ki baðlýlarýna sabahtan akþama negatif mesajlar taþýyor. Bunun içinden bir ümit çýkarýlabilir mi?

Tüm Camia medyasý, Sözcü gazetesinin havasýna büründü. Neredeyse her medya kurumu, sabah iþ paylaþýmý sýrasýnda görevlilerine “sen Hükümetten, sen Belediye’den, sen Milli Eðitim’den, sen Yargý’dan negatif bir haber üret” komutu vererek yola çýkarýyor.

Bülent Keneþ ya da Mümtazer Türköne formatýnýn, tüm Camia’yý bürüdüðü bir durum ne kadar vahimdir! Buna bir de Nazlý Ilýcak’ý ekleyin, çýksýn size yeni “Hizmet hareketi”formatý. Bütün sövücülere sahip çýkan bir iliþki aðý.

Bünyedeki “Normal” “Okunabilir” sütunlar bile transformasyon geçirdi, acayipleþti.

Düþünüyorum, böyle bir tavýr, dindar insanlarýn en çok hýrpalandýðý 28 Þubat’ta yoktu. O zaman sýðýnaklara çekilmiþti herkes ya da “Bizi alma onu al” türünden “kurban veriþler”içindeydi. N’oldu, Tayyip Erdoðan ne yaptý size “Ne istedinizse vermek”ten baþka? Ne oldu ki “Hizmet formatý”nýn canýna okumaya kadar geldiniz? Yazýk, çok yazýk!