Mustafa Denizli G.Saray’a hayırlı olsun. Ama önce sorgulamamız gereken noktalar var. Denizli, anlaşma koşullarının gizlice ele alındığı süreçte “G.Saray’la bir görüşmem olmadı” açıklamasını yapmıştı. İtirazımız, tepkimiz ya da şaşkınlığımız buna...
Görüşmelerin gizli yapılması ve gizliliğinin sağlanması için çaba göstermek başka bir şey; bunun anlaşılması üzerine “Hayır görüşmedik” demek başka bir şeydir. Bu noktada yalan söylemek, Mustafa Denizli’nin bildiğimiz karakteri ile bağdaşır bir durum değildir.
Muhtemeldir ki, G.Saray yönetiminin işin gizli tutulması konusunda bir talebi olmuştur. Ama Denizli, verdiği sözü tutmak adına; kendisini yalancı çıkarmıştır. Hoş olmadı. İtibarına çizik atıldı.
Mustafa Denizli’nin şaşırtan bir başka yanı da, her fırsatta “Ben sezon ortasında takım almam” demesine rağmen; G.Saray’ın “Hocamız ol” önerisine “Evet” karşılığına vermesidir. Bu tür bağlayıcı bir ifadesi olan kişi, gizlice görüşmeye oturmaz. Ya da otursa bile, ilkesinin arkasında durur.
Kendisini herkese prensip sahibi biri gibi algılatıp, işine geldiğinde prensiplerini ayaklar altına alması; hocamıza yakışmaz. Başkası yapsa o kadar yadırganmaz. Farklı sandığımız birinin sıradan çıkması şaşırtıcı (Hatta üzücü) oldu.
Aslında benzer bir durumu Daum da yaşamıştı. İstanbul’a geldiğinde Beşiktaş’la anlaşıp anlaşmadığı sorulunca “Ben buraya Türkiye-Almanya maçı için ZDF televizyonuna yorum yapmaya geldim” demişti ama; hemen ertesi sabah Beşiktaş’la sözleşmeyi imzalamıştı bile... Daum’un tutarsız davranışına o kadar şaşırmayız ama, Mustafa Denizli’nin bizleri ters köşeye yatırması hepimizi üzer. Efsaneler yalan söylememeli!
Onun adına üzüldük.
Gelişi tartışmalı ya da sevimsiz detaylarla dolu olsa da, G.Saray’ın içinde bulunduğu şu koşullarda iyi bir tercih olduğunu kabul etmek zorundayız. Kimileri ilerlemiş yaşını sorun etse de, ondan çok daha yaşlıların büyük takımlarda göreve getirildiklerine tüm dünyada sıkça tanık olduk. O sorun değil... Her koşulda G.Saray’da başarılı olur.
Keşke bildiğimiz ilkelerinden sapmalar olmasaydı.
