CHP Genel Baþkaný Özgür Özel, Muðla'da konuþma yaparken "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" diye slogan atan CHP'li gençleri fýrçaladý.
Önce susturmaya çalýþtý.
"Sonra bu slogan atýlacaksa ben atarým" dedi...
Bir türlü engelleyemeyince de "gidin ötede slogan atýn" diye fýrçaladý.
Ve Özel baltayý bir kez daha taþa vurdu.
Zira Kara Harp Okulu'nda bazý teðmenler alternatif yemin töreni düzenleyip, ayný sloganý attýðýnda Erdoðan'a yüklenmek için bir fýrsat bulmuþ gibi konuþuyordu. Özel'in "O slogandan Türkiye, Atatürk düþmanlarý rahatsýz olur. Sen niye rahatsýz oluyorsun?" sözleri arþivde yerini koruyor.
Peki ne oldu da böyle oldu?
Mesele gerçekten Özel'in konuþmasýnýn bölünmesi mi, yoksa DEM'lilerin "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" sloganýndan rahatsýz olmasý mý?
Hatýrlayýn DEM'li Sýrrý Sakýk, geçmiþte de konu gündeme geldiðinde, "Mustafa Kemal'in askeri deðil generali olsanýz ne olur it sürüleri" demiþti. CHP'liler dut yemiþ bülbüle dönmüþ, Ýmamoðlu, Sýrrý Sakýk ile boy boy poz vermiþ. Hatta Kent Uzlaþýsý kurulmuþtu.
Durum böyle olunca insan sormadan edemiyor, "CHP yönetimi duruma göre Mustafa Kemal'in Askeri, Duruma göre DEM'in bir neferi mi oluyor?"
Takdir milletin elbette.
SÝYONÝZM BAYKAR'A SIZSAYDI
Baykar CEO'su Haluk Bayraktar'ýn Ýsrail ile ilgili yaptýðý açýklamayý Hizbullah'a yönelik çaðrý cihazlý, telsizli saldýrý sonrasý bir kez daha derinlemesine düþünmek gerekiyor.
Önce açýklamayý bir hatýrlatayým...
"2004 Yýlýnda kimsenin bilmediði BAYKAR firmasý ile Ýsrailliler buluþuyor ve diyor ki 'biz sizinle ortak olmak istiyoruz. Sizinle ortak insansýz hava aracý yapmak istiyoruz. Ýsterseniz gizli ortak olalým, isterseniz iþ ortaðý olalým' Biz de diyoruz ki biz ufacýk bir firmayýz 5 kiþilik bir firmayýz niye böyle? diye düþünüyoruz. Reddettik tabii"
Reddetmesi gerçekten çok zor bir teklif aslýnda: Düþünsenize 5 kiþilik bir firmasýnýz o dönem ÝHA teknolojisinde ABD ile birlikte dünya markasý bir ülkeden, Ýsrail'den size ortak olmak istiyorlar.
Paraysa para, teknolojiyse teknoloji, pazarsa pazar tüm fýrsat pencereleri sonuna kadar önünüzde açýlýyor.
Peki ama eðer 2004 yýlýnda Rahmetli Özdemir Bayraktar ve ailesi yerli ve milli bir duruþ göstermeyip bu teklifi reddetmeseydi.
Acaba ne olurdu?
Öncelikle Siyonizm'in daha 5 kiþilik bir þirketken ve kimsenin haberi yokken Baykar Þirketi ve Bayraktar ailesinin peþine düþmesi, þirkete gizli ortak olup ele geçirme planý yapýyor olmasý dikkat çekici.
Þimdi fýrsat penceresini görmüþler diye düþünenler olabilir. Ýyi de o dönem zaten Ýsrail Heron üreten bir ülke yani Türkiye'den çok daha ileri de bu teknolojide.
Peki amaç neydi?
Tabii bunu tam olarak bilmek imkansýz ama akla gelen bazý seçenekler var.
Baykar'ý daha emekleme aþamasýnda akamete uðratabilir ya da þirketi ailenin elinden almanýn yollarýný deneyebilirlerdi.
Yani Baykar bugün bir Ýsrail firmasý olabilirdi.
Þirketin geliþtirdiði teknolojileri Ýsrail'e transfer edebilir. Türkiye'nin ÝHA-SÝHA pazarýnda egemen hale gelmesinin önüne geçebilirlerdi.
Bayraktar TB2 gibi stratejik bir ürünün içine istediðini yerleþtirebilir, týpký Hizbullah'a yönelik çaðrý cihazý ve telsiz saldýrýsýnda olduðu gibi kendi amaçlarý için kullanabilirdi. Türkiye'den SÝHA aldýðýný düþünen dost ve müttefik ülkelere yönelik kanlý saldýrýlar gerçekleþtirebilirdi.
Zira karþýmýzda Tayvanlý çaðrý cihazý firmasýyla ortaklýk kurup, yýllarca bekleyip tuzaklanmýþ çaðrý cihazlarýný Hizbullah'a satan ve katliam yapan bir akýl var.
Yani sözün özü yerli ve milli duruþ gösteren Özdemir Bayraktar ve çocuklarý Ýsrail'in cazip teklifini reddederek de vatana millete büyük bir hizmet vermiþler.
Allah razý olsun...
"ÖLÜM FIRTINASI"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, ABD'ye giderken çok çarpýcý açýklamalar yaptý. Manþetleri belirledi.
Benim dikkatimi çeken ifadesi "Ölüm Fýrtýnasý oldu"
Belli ki Erdoðan, Ýsrail'in kanlý saldýrýlarýný Gazze'den sonra Lübnan sonrasýnda da Suriye'ye belki de PKK/YPG'yi de yanýna alarak Türkiye'ye yönlendireceðini düþünüyor. Yani fýrtýna yaklaþýyor.
Erdoðan'ýn "Dünya Siyonizmi'nin þu anda Orta Doðu'da estirdiði ölüm fýrtýnasýna karþý, Türkiye olarak biz neler yapabiliriz bunun gayreti içerisinde olacaðýz. Bunun çalýþmalarýný þahsým, arkadaþlarým tüm bakanlarýmýzla birlikte ele alacaðýz ve elimizden ne geliyorsa bunu yapacaðýz." ifadesi dikkat çekici.
Lübnan Lideri Baþbakaný Mikati'nin Ýsrail saldýrýlarý sonrasý Türkiye'nin desteðini istemesi bir baþka dikkat çekici mesele...
Zira Türkiye Lübnan'ýn kendi vatan topraklarýný savunmasý için hem teknolojik hem de askeri destek verebilecek güçteki az sayýdaki ülkeden biri...
Erdoðan'ýn uzun yýllar sonra Esed yerine Esad demesi, görüþme için ABD'deki Türkevi'ni iþaret etmesi. Yine dikkat çekiciydi.
Konuþmasýnda zeytin dalýný da uzattý Erdoðan,
"Halký Müslüman iki ülke olarak artýk bu birlikteliði, bu beraberliði bir an önce gerçekleþtirelim istiyoruz. Ýki ülke iliþkilerinde yeni bir dönem de böylesi bir görüþme neticesinde inþallah baþlar diye inanýyorum." Ýfadesi tarihe not düþülmeli. Suriye Rejim lideri Esed'in de artýk gerçekleri görmesinin zamaný geldi. Zira farkýnda deðil belki ama Ölüm Fýrtýnasý ona doðru da yaklaþýyor. Dün Suriye'ye ait olan Golan Tepeleri'ni iþgal ve kendince ilhak eden Ýsrail'in sözde vadedilmiþ topraklar için nasýl bir adanmýþlýk halinde olduðunu anlamak istiyorsanýz. TRT'nin Kutsal Ýþgal Belgeseli'ni mutlaka izleyin. Neyle mücadele ettiðimizi daha iyi anlarsýnýz.
EÞÝNE NE SÖYLESÝN?
Hayat seçimlerden ibarettir.
Ve bazý seçimler gerçekten hayatýnýzý çok deðiþtirebilir.
Adanalý Feyyaz Sevimli'nin hikayesini görünce hem üzüldüm, hem de acaba eþiyle arasý açýlmýþ mýdýr diye düþünmeden edemedim.
Özetle durum þu...
Sevimli diyaliz hastasý ve acilen böbrek nakli yapýlmasý gerekiyordu.
Eþi Sonay haným böbreðini hayat arkadaþýna verme kararý aldý.
Tetkikler yapýldý. Her þey hazýrdý.
Ýstanbul'da ameliyat olacaðý sýrada iddiasýna göre doktoru "Bu nakil olursa Feyyaz beyin spermleri biter, Sonay haným da bir daha anne olamaz. Karý-kocanýn böbrek nakli uygun deðil. Bu böbrek atar, iyi çalýþmaz. Size çapraz nakil yapalým'" Teklifinde bulundu. Baþkasýnýn böbreðiyle takas teklif etti. Talihsiz adam teklifi kabul etti. Eþinin böbreði baþka birisine þifa olurken kendisine takýlan böbrek yüzde 7 oranýnda çalýþtý. Yani tutmadý...
Þimdi Feyyaz Sevimli eþinin böbreðini verdikleri için ayrý, kendisi diyalize mahkum kaldýðý için ayrý, eþinin tek böbrekli kalmasýna ayrý üzülüyor.
Peki eþine ne söylesin, ne söylese teselli olur.
Dedim ya hayat zor seçimlerden ibaret...
Ancak en azýndan Feyyaz Sevimli kendisine böbreðini verecek kadar seven bir eþ seçtiði için yine de þanslý gibi görünüyor.
Gerisi yargýnýn iþi... Zira aile kandýrýldýklarý iddiasýyla yargýya baþvurdu...
Böbreðini istiyor.