Mustafa Kemal’in bahtsız manevi kızı

Atatürk’ün Amasya’daki bir yetimhaneden aldığı manevi kızı Zehra, eğitim için gittiği İngiltere’den Türkiye’ye dönerken intihar ya da kaza mı olduğu bugün dahi tam aydınlatılamayan bir hadise sonucu genç yaşta hayatını kaybetmişti.

Mustafa Kemal Atatürk, yaşamı boyunca birden çok evlatlık almış ve onları cumhuriyet ideolojisiyle yetiştirmeye bilhassa gayret etmişti. Atatürk’ün manevi evlatları arasında Abdürrahim, Zehra, Rukiye, Sabiha, Afet, Nebile, Sığırtmaç Mustafa, Ülkü  gibi isimleri zikredebiliriz. Lakin bu isimlerden en talihsizi Zehra olmuştu. O, eğitim için gittiği İngiltere’den Türkiye’ye dönerken intihar ya da kaza mı olduğu bugün dahi tam aydınlatılamayan bir hadise sonucu genç yaşta hayatını kaybetmişti.

Zekasıyla fark edilmişti

Amasya’da yoksul bir ailenin kızı olan Zehra küçük yaşlarda ailesini kaybeder ve kardeşiyle birlikte yetimhaneye yerleştirilir. Yaşamı Atatürk’ün 25 Eylül 1924 tarihinde Amasya’daki yetimhane ziyareti ile değişir. Ziyaret sırasında henüz 11yaşlarında olan Zehra, tüm dikkatleri kendisine çeker ve Atatürk’ün isteği ile Çankaya’ya götürülür.

Köşk bahçesinde özel okul

Çankaya’ya gelen çocuklar köşkün bahçesindeki özel bir okulda eğitim gördüler. Zehra ve Sabiha orta öğrenim için İstanbul’a, Amerikan Kız Koleji’ne gönderildiler. Burada Sabiha havacılıkla alakadar olurken, Zehra edebiyatla ilgilendi. Atatürk, Zehra’nın yükseköğrenimi için Londra’ya gönderilmesini arzu ediyordu. Lakin Zehra, çok hevesli değildi.

Vatan hasreti çekiyordu

Zehra, Londra Büyükelçiliğinde bulunan Fethi Okyar’ın himayesinde Saint Hilda Koleji’ne kaydedilen Zehra, yurda dönmenin planlarını daha gitmeden yapmaya başlamıştı. Okulda da çok fazla arkadaş edinemeyen Zehra, Çankaya’daki arkadaşlarına yazdığı mektuplarda da sık sık bundan bahsediyor, onlardan geri gönderilmesi için manevi babalarını ikna etmelerini istiyordu. Atatürk ise ikna olmuyor, Zehra’nın diplomasıyla beraber yurda dönmesini bekliyordu.

İngiltere’deki mutsuz hayatı, geride bıraktıklarına duyduğu özlem Zehra’yı hasta etmişti. Sonunda Fethi Okyar durumu Ankara’ya bildirmiş, Atatürk’ten dönüş için gereken izin alınmıştı.

Paris’te feci bir kaza

19 Kasım 1935 günü Fransa üzerinden Türkiye’ye gitmek üzere bir refakatçiyle birlikte trene bindirildi. Paris’e beş altı saat uzaklıktayken feci bir kaza oldu. Zehra bugün de bilemediğimiz bir sebeple, hareket halindeki trenden düşerek hayatını kaybetti. Fransız gazetelerinde “Atatürk’ün kızı ve Osmanlı tahtının varisi, kendini trenden atarak intihar etti” gibi haberler çıkmıştı. Talihsiz Zehra’nın cenaze namazı Teşvikiye Camii’nde kılındı ve naaşı Maçka Mezarlığına defnedildi. Atatürk cenazeye katılmamış, sadece bir çelenk göndermişti.