Mustafa Koç’un ardýndan

Çok konuþulan zamansýz bir ölümün ardýndan sandým ki medya kalp krizlerini konuþur biraz.

Konuþmamak hata zira tüm dünya kalp krizlerinin ardýndan hayata tutunmayý saðlayan altýn dakikalarý konuþuyor.

Ambulans gelinceye kadar geçen sürede bilinçli bir ilk yardým hayat kurtarabiliyor zira. Hayatta Kal diye bir dernek var mesela...

Ýnsanlara hem kalp masajý öðretiyorlar hem de güçleri yettikçe toplu bulunulan alanlara elektro þok cihazý diye bildiðimiz aleti veriyorlar.

Beyoðlu’nda pilot bir projeleri var, biri kalp krizi geçirse, eðitim almýþ esnaf bilgisi ve aletle yardýma koþacak... Böyle bir proje haber yapýlmaz mý, bu dernek canlý yayýna çaðrýlmaz mý?

Bitti mi derseniz elbette bitmedi... Kalp krizinin ardýndan bahsettiðim altýn dakikalar var ya, onu da anlatmak lazým. Bir hasta için en büyük tehlike beyin ölümünün gerçekleþmesi.

Bunun için de kalp durduktan sonra maksimum 6 dakikanýz var. Kalp masajý sayesinde o süreyi biraz daha uzatmak ve beynin dayanmasýný saðlamak mümkün. Bir de elektro þok cihazý dediðimiz ve týp dilinde adý defribilatör cihazý olan aygýtlar var.

Belirli modellerin kullanýmý son derece basit, kýsa sürede kalbin durumunu test edip ardýndan gerektiðinde elektro þok veriyor.

Tamamen otomatik bir cihaz bu ve sadece hasta üzerine pedleri yerleþtiriyorsunuz kalanýný kendi yapýyor. Avrupa’da sayýca çok az olsa bile, belirli þehirlerde sokakta konulmuþ bu aletler.

Doðru habercilik halý sahada maç yapmayýn uyarýsýndan daha fazlasýný gerektiriyor aslýnda.

Doðru habercilik sivil toplum kuruluþlarýnýn seslerini daha fazla duyurmaktan geçiyor.

Bir vefat haberini herkes veriyor, doðrusu sen üzerine ne koyuyorsun arkadaþ sorusuna yanýt vermekten geçiyor...