Mustafa Sarýgül meselesi ve nedeni

Yanlýþ anlaþýlmasýn, Sayýn Sarýgül’ün kiþiliðinde, bir türlü realize olamayan CHP üyeliðinde, Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý adaylýðýnda bir mesele asla yok.

Her vatandaþ, Sayýn Sarýgülgibi, bir partiye üye olmak, bir partinin belediye baþkan adayý da gösterilmek isteyebilir, demokrasilerde seçme özgürlüðü kadar seçilmek için aday olma özgürlüðü de, belirli hukuki koþullarý yerine getirdiði ölçüde, vardýr.

Ama yine de Sarýgül’ün içinde olduðu süreçte bir mesele var.

Bu yazýyý yazmaya baþlamadan önce CNN ekranlarýnda bir anons duydum; Sayýn Sarýgül Enver Aysever’in “Aykýrý Sorular” programýna çýkacakmýþ bu akþam ve bu program “Sarýgül CHP’ye girecek mi?” ve “Sarýgül Ýstanbul’a Baþkan adayý olacak mý?” iki sorusuyla tanýtýma çýkmýþ idi.

Siz bu sorularý anlamlý buluyor musunuz?

Burada eleþtirim yine CNN’e asla deðil, çünkü tüm basýn meseleye böyle yaklaþýyor.

Yerel seçimler Mart 2014’de, yani seçimlere yaklaþýk dört ay kaldý, hala Sarýgül’ün (Sarýgül’ün ismini tanýnmýþ, popüler bir örnek olarak veriyorum, her aday için geçerli söyleyeceklerim) þayet Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý’na aday olursa Ýstanbul için önerilerini, programýný bilmiyoruz.

Bu konu tartýþýlmýyor, iþin ilginci istanbullular bunu talep ve merak da etmiyorlar.

Sistem “Siz önce beni seçin, gerisi gelir” prensibi ile yürüyor.

Sayýn Sarýgül için durum biraz daha da ilginç zira Sarýgül þayet CHP’ye gelirse CHP Baþkanlýðý’na da oynayacaðýný ima ediyor, hatta ima etmiyor, açýk açýk söylüyor.

Türkiye’de CHP Baþkanlýðý demek anamuhalefet baþkanlýðý demek, anamuhalefet baþkanlýðý ise baþbakanlýða aday olmak demek.

Ýþler burada daha da çatallaþýyor.

Sayýn Sarýgül CHP Baþkaný olacak ise Türkiye’nin temel meselelerine yaklaþýmýný bilen bir kiþi var mý aramýzda?

Sayýn Sarýgül Türkiye’nin AB adaylýðý konusunda ne düþünüyor?

Sayýn Sarýgül’ün Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn statüsü, Milli Savunma Bakanlýðý’na baðlanmasý konusundaki görüþü nedir?

Sayýn Sarýgül kürt meselesinin kalýcý çözümü hakkýnda ne öneriyor?

Sayýn Sarýgül Türkiye’nin eðitim meseleleri hakkýnda ne diyor, YÖK hakkýnda ne söylüyor?

Bu sorularý sahifelerce sürdürebiliriz ama ortalama vatandaþýn bu sorularýn cevabý hakkýnda, emin olabilirsiniz, en küçük bir fikri yok.

Peki o zaman Sayýn Sarýgül’e ya da ayný ölçüde kapalý baþka bir adaya hangi temelde oy atacaðýz?

Meselenin en ilginç yaný da vatandaþýn da bu sorularla ve muhtemel cevaplarýyla bir iliþkisinin olmamasý.

AK Parti’nin her ne pahasýna olursa olsun Ýstanbul’da kaybetmesini isteyen kesimler projelerinden, görüþlerinden TÜMÜYLE baðýmsýz olarak en çok oy almasý muhtemel adayý (Sarýgül?) desteklemek istiyorlar.

Böyle bir siyaset anlayýþý ile büyükþehir belediyeleri ya da Türkiye nereye gidebilir?

Peki hem adaylar hem de vatandaþ proje temelli olmayan siyasete neden prim veriyorlar?

Kanýmca bu sorumun iki temel yanýtý var.

Birincisi kimlik, kültür temelli siyasetin maalesef ve hala ülkemizde proje temelli siyasetin önünde gidiyor olmasý.

Ýkincisi ve muhtemelen daha önemlisi, bu durumun askeri vesayetin demokrasimize bir hediyesi oluþu.

Temel kararlarýn, dýþ politika, eðitim, kültür, milli güvenlik, vs. siyaset dýþýnda alýndýðý bir dönemin zihinsel kalýntýlarýný ama köklü ve güçlü kalýntýlarýný yaþýyoruz belki hala; bu durumun da üstelik geri dönüþsüz bir biçimde geride kaldýðýný söylemek de kolay deðil.

“Gözlerime bak, ne demek istediðimi anlarsýn” sloganýyla siyaset yapmanýn egemen olduðu bir ülke Türkiye.