Musul meselesi!

Son süreçte güç kazanan Esad rejiminin, Rusya himayesinde, konumunu “Suriye barýþý” için yeniden tahkim etme arzusu, Rakka’ya giden yolu þimdilik týkamýþ gözüküyor. Özellikle DAÝÞ sonrasý ortaya çýkacak iktidar alanýnýn taksimatý ,paylaþýmý üzerine Rusya ve ABD ciddi bir anlaþmazlýk içinde. Bir süre daha bu pazarlýk ve planlarýn masalarý aþýndýracaðý anlaþýlýyor. Ama öte yandan Musul’a yapýlacak “sefer” için taraflarýn birlikte hareket etme konusunda ciddi mesafeler aldýðý görülüyor ve güvenilir kaynaklardan gelen haberlere bakýlýrsa da,operasyonun neredeyse eli kulaðýnda.

Aslýnda tarihsel, jeopolitik ve stratejik deðerleri bakýmýndan Musul, Türkiye’yi Rakka’dan daha çok ilgilendiren bir meseledir. Rakka, Türkiye için çok ciddi bir prestij meselesiyken, Musul meselesi çok doðrudan ulusal çýkarlar ile ilgili bir meseledir. Cumhurbaþkaný Erdoðan boþuna “Lozan’ý” diline dolamýyor. Lozan, Musul’un Ýngilizlere hibe edildiði antlaþmanýn adýdýr. Resmi tarihin resmi bir ideoloji üretmek üzere Lozan’a olumluluklar atfetmesi anlaþýlýr bir durumdur; ama doðru mudur? Hayýr doðru deðildir. Büyük bir toprak kaybýný hiç kimseye “büyük zafer” diye anlatamazsýnýz.

Musul’un Türkiye açýsýndan bir tarihi önemi vardýr, bir manevi önemi vardýr ve bir de jeopolitik öneminden gelen stratejik önemi vardýr. Meseleyi bu bütünlük içinde yerli yerine koyunca haliyle Türkiye’nin Musul’da olan bitene kayýtsýz kalmayacaðý daha anlaþýlýr hale gelir. Musul ve Lozan’ý ayný parantezin içinde kullanmak, artýk kaçamayacaðýnýz bir gerçek olur.

DAÝÞ’in Musul üzerinden Türkiye dýþ politikasýna nasýl büyük zararlar verdiðini daha önceki yazýlarýmda ayrýntýlarýyla ifade ettiðim için, o büyük kötülüðü bir kez daha anlatmaya kalkýþmayacaðým. Ama eðer onur denilen, haysiyet denilen kavramlar insani deðerleri ifade ediyorlarsa, Türkiye sýrf onuru için, þerefi için, haysiyeti için Musul’un DAÝÞ’ten temizlenmesine duyarsýz kalamaz. Türkiye, mümkün olan bütün imkanlarýyla DAÝÞ belasýný tepelemek için güçlerini seferber gerekiyor. Bu kararý tartýþmak bile artýk abesle iþtigaldir.

Musul operasyonuyla ilgili açýklamalarda bulunan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Musul sözcüsü Said Mamuzini, Musul operasyonunun Ekim ayýnýn ilk haftasýnda baþlayacaðýný belirterek, þöyle konuþtu:

“...Operasyonun Ekim ayýnýn ilk haftasý baþlamasý yönünde karar alýndý. Þimdi son hazýrlýklar yapýlýyor. Musul öncesi Kürt yerleþim yerleri peþmerge güçleri tarafýndan özgürleþtirildi. Barzani, Karagöz ve Týlkef alýndý. Peþmerge Musul sýnýrýna dayandý. Peþmerge’nin Musul’a varmasýna 5 kilometre kaldý. Irak ordusu da kendi cephesinden saldýrýya geçti ve Musul sýnýrýna dayandý. Irak ordusu geçenlerde Þergat bölgesini IÞÝD’den aldý. Þergat Musul’a yakýn. ABD askerleri þimdi Þergat bölgesinde üs kurmuþ ve konumlanmýþlardýr..”

“Musul operasyonu 5 koldan ayný anda baþlayacak. Operasyona binlerce peþmerge savaþçýsý ile Irak ordusundan büyük bir güç katýlacak. Peþmergenin Musul kent merkezine girme yetkisi olacak ancak peþmerge güçleri Arap-Kürt hassasiyeti nedeniyle kent merkezine girmeyecek. Musul operasyonu nedeniyle ABD ile peþmerge güçleri arasýnda geçtiðimiz ay bir anlaþma oldu. Bu anlaþma çerçevesinde peþmerge güçlerine silah ve para yardýmý yapýlýyor. Koalisyon ülkeleri operasyonda yoðun bir hava ve silah desteði verecekler. Yoðun hava desteði nedeniyle operasyonun birkaç ay içinde baþarýlý olmasýný bekliyoruz.”

Operasyona kimlerin katýlacaðýnýn belirlendiðini dile getiren Mamuzini, “Ýran’a yakýn Haþbi Þii örgütü katýlmayacak. ABD bunlarý istemiyor. Türkmen örgütler katýlacak. Eski Musul Valisi Asil Nuceyfi’ye baðlý olan Haþdi Vatani Türkmen örgütü de operasyona katýlacak. Türkiye bu güçleri zaten operasyon kapsamýnda eðitiyor. YBÞ güçleri de Mahmur ve Þengal bölgesinde Irak ordusu ile operasyona katýlacak” dedi.

Musul operasyonu bu kadar yakýn ve bu kadar hakikat haline gelmiþken, “meleklerin cinsiyetini tartýþmak” hiç kimsenin yararýna olmaz. Biz istesek de istemesek de tarih yeniden yazýlýyor; ya öznesi olursunuz ya da herkesin üstünde tepindiði nesnesi. Seçim sizin.