Eski Musul valisi Esil Nuceyfi’nin ifâdesiyle bölgede Ehl-i Sünnet halkýnýn yaþadýðý son þehir Musul! DEAÞ bahanesiyle saldýrý altýnda... Ýran destekli Þii çapulcularýndan oluþan Haþdi Þabi çetesi, Musul’a Hazreti Hüseyin’in intikamýný almaya gittiklerini söylüyor!..
Türkiye’ye havlayan kukla Irak yönetimi, Suriye’de çoluk çocuk demeden katleden Ýran Devrim Muhafýzlarý Komutaný Kasým Süleymani’yi Musul saldýrýsýný yönetsin diye Irak’a davet ediyor...
Irak’ta binlerce Ehl-i Sünnet mensubunu katledilmesine fetva veren Mukteda el Sadr, Türkiye’nin Musul’a 20 kilometre uzaklýktaki Baþika’da asker bulundurmasýný protesto edilmesi için yandaþlarýný Baðdat’taki Türk Büyükelçiliði önünde topluyor... Güya DEAÞ’tan rahatsýzlýk duyduðunu söyleyen Batý, Türkiye’nin Musul’daki her hamlenin içinde olmak istemesinden rahatsýz. Türkiye’nin taleplerini geçiþtiriyor. Eski alýþkanlýklarý olan Türkiye’yi bir üs olarak kullanmanýn dýþýnda Türkiye’nin baþat bir rol almasýný istemiyor.
Türkiye de gayet haklý sebeplerle bölgede bulunmak istiyor. Nitekim Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan Akademik Yýlý Açýlýþ töreninde yaptýðý konuþmada Türkiye’nin tarihi mesuliyetine dikkat çekti: “Eðer bugün ‘Musul üzerinde bizim sorumluluðumuz var, onun için hem masada hem de arazide olacaðýz’ diyorsak, bunun bir sebebi var. Bunu durup dururken söylemiyoruz ‘dostlar alýþveriþte görsün’ diye de söylemiyoruz. Onbinlerce kilometre mesafeden çýkýp geleceksin, o senin için bir hak olacak, neymiþ, Baðdat çaðýrýyormuþ. Tamam da bu benim 350 kilometre sýnýrým, her an tehdit var. Benim burada tarihi sorumluluðum, mesuliyetim var ve biz burada olacaðýz. Hem arazide olacaðýz hem de masada olacaðýz.”
Cumhurbaþkaný Erdoðan bunlarý söylerken Baþika’daki Türk askeri üssünün Þii çapulcular tarafýndan ablukaya alýndýðýna dair haberler geliyor. Haber doðru veya yalan... Verilmek istenen mesaj çok açýk: Ey Türkiye, tarihi misyonunun gereðini yapmaya kalktýðýn an seni boðarýz! Baþta Musul olmak üzere bölgede dikkatimiz DEAÞ’e çekilip bizi saran düþmaný görmemiz engelleniyor; engelleyen de saran da ayný el!
Türkiye tarihî misyonunu yerine getirmenin yollarýný ararken Ýran da tarihî misyonun olan ümmete ihaneti yerine getirmekte performans kaybetmediðini gösteriyor. Uzak geçmiþi bir tarafa býrakýp yakýn geçmiþe baktýðýmýzda Ýran ‘Ýslâm’ Cumhuriyeti; Çeçenistan ve Afganistan, Suriye’de olduðu gibi Irak’ta da ümmet düþmanlarýyla vahdeti bozmuyor!
Vahdet kelimesini özellikle seçtim. 90’lý yýllarýn Ýslâmcý camiasýnýn moda kelimesiydi. Müslümanlar arasýnda vahdet saðlamak adýna dergiler çýkartan, konferans düzenleyenlerin tek derdi Ýran’a laf söylenmemesiydi. Ýran’ýn ihanetlerini dile getirdiðinde, “fitne çýkartýyorsun, vahdeti bozuyorsun” diye susturuldun. O yýllarda size birisi “vahdet” diyorsa anlamanýz gereken þuydu: Ýran’ýn ümmete yaptýðý ihanetleri dile getirme, sus! Tabiî ki bu vahdet yalanýna inanmayan ve hakikatleri dile getirenler vardý. Allah onlardan razý olsun.
Defaatle yazdým: DEAÞ bizim sorunumuz deðil; Batý’nýn (Ýran’ýn) sorunu. Bölgede gerçek vahdeti engellemek adýna yaptýklarý katliamlar, fitneler neticesinde DEAÞ kendine yer bulabiliyor. Bugün Batý (Ýran) bölgeden o kuruyasýca elini çekse DEAÞ mi kalýr!..
Türk yetkililerinin düþünmesi gereken mevzu DAEÞ deðil. O tâlî mesele. Bu tür hareketler bugün var ama yarýn olamazlar. Düþünülmesi gereken mevzu, dikkatimizi DEAÞ’e çekenler!.. 15 Temmuz Müslüman Anadolu’yu iþgal teþebbüsünün üzerinden 3 ay geçmiþken o gece yaþananlarý unuttuk mu yoksa! FETÖ’nün arkasýndaki el kimlerindi?
Unutmadýysak Musul’daki þeytanî vahdeti bozmak da boynumuzun borcu!.. Müslümanlar’ý öldürüp ciðerlerini yiyen Haþdi Þabi çapulcularý kapýmýzda; Musul’daki Nakþîbendi Ordusu’nun vahdet çaðrýsýna kulak deðil el verilmeli.
