Piþirme kolaylýðý ve tok tutma özelliði ile bir çok evin olmazsa olmazý. Bir çoklarý tarafýndan zaten çok seviliyor, yemek bilmeyen bile makarna piþirmekten korkmuyor. Ekim’in son haftasý makarna için önemli bir hafta çünkü artýk hemen her mutfaðýn demirbaþý olan bu malzeme ile makarna günü kutlanýyor.
Az malzeme ile en pratik yemeklerden olabilen makarna, yoðun geçen günün sonunda on dakikada hazýrlanýp televizyon karþýsýnda size doyurucu bir dizi film arkadaþý da olabilir, özel bir hamur ve özel bir sos ile davet sofrasýnda bile enfes bir ana yemek de. Ýyi bir makarna için en önemli üç þey vardýr: Kaliteli unla yapýlmýþ bir makarna, iyi bir sos ve al dante kývamda piþirmek. Lezzetli bir hamur için iyi kalite durum buðdayý kullanmak iþin olmazsa olmazý.
O BÝR DÜNYA LEZZETÝ
Arap mý yoksa Çin kökenli mi olduðu tarihçiler tarafýndan hep tartýþýlýr. Tüm dünyaya al dante (az piþmiþ) terimini yayan, deðiþ þekilleri ile makarnaya farklý bir kimlik kazandýran ve onu tüm dünyaya sevdirip kabul gördürenlerseþüphesiz Ýtalyanlar. 16. yüzyýlda Japonlarýn temel gýdasý haline gelen makarnanýn atasý noodles, Korelilere göre zaten kendi icatlarý. 12. yüzyýlda Japonlara kendileri tarafýndan aktarýldýðýný iddia ediyorlar. 13. yüzyýlda Ýtalya’da hiç bir kaynakta macaroni ya da benzer bir kelimeye rastlanmadýðý ve Antik dönemlerden beri (M.Ö. 1700-1100) makarnanýn Çinde tüketildiði resmi kayýtlar arasýnda olduðu için bir kýsým tarihçi makarnanýn, uzakdoðu kökenli olduðunu varsayýyor. Kimilerine göre ise makarna ne Ýtalyanlardan, ne de Çinden, aslen Arap kökenli. Belki de makarnanýn tek bir bölgeden çýkmýþ olabileceðini düþünmek bir hata.
Hamuru ince bir borudan geçirerek yapýlan Antik Yunanlýlarýn “oykites”ý, Japonlarýn “noodle’ý, Asyalýlarýn yulaf makarnasý, Araplarýn eriþtesi derken tarih boyunca M.S. 1. yy. dan itibaren kaynaklarda rastlanan makarnanýn artýk bir dünya yiyeceði olduðu tartýþýlamaz. Günümüzde, Avrupa ve Asya’da yaygýn þekilde tüketilen makarnanýn salatasý ise Kuzey Amerika kaynaklý. Ayrýca, Alman mutfak kültüründeki Alsas eriþtesini de unutmamak gerekir. Ve tabi, Anadolu kültüründeki eriþteyi…
Marketlerde hazýr gýda olarak satýlan makarnaya gelecek olursak. Ýtalyada asciutta, yani “kurutulmuþ” anlamýný taþýyan “makarna kurutma metodu”nun keþif tarihi ise 18. yüzyýl. Bu doðal kurutma tekniðinin özelliði ise, sýcak-soðuk hava dalgalanmalarýyla yapýlýyor olmasý. Napoli’nin güneyindeki, iklimin günde tam dört kere deðiþtiði Torre Annunziata bölgesi ise ‘asciuttanýn’ doðal ortamýný saðlýyor.
Ýyi kalite makarna nasýl anlaþýlýr?
Farklý þekilleri, paketleri ile elbette raftaki paketin içindeki makarnanýn kalitesini bir bakýþta anlamak güç. En kritik nokta “Haþlandýktan sonra soðuk sudan geçirmeme” kýsmý. Bazý makarnalar soðuk sudan geçmezse hamur olur, birbirine yapýþýr. Oysa iyi kalite bir makarna soðuk sudan geçmediðinde sorun yaþanmaz. Bu da kullanýlan unun kalitesini gösterir.
ETÝKET OKUYUN
Almayý düþündüðünüz paketin etiketini okumalýsýnýz. Biliyorum ‘içindekiler’ kýsmý bir hayli küçük ve okumak güç ama artýk akýllý telefonlarýmýz bu iþi çözüyor. Ýçindekiler kýsmýnýn fotoðrafýný çekin, ekraný büyütün ve rahat rahat okuyun. Böylelikle ne yediðinizi görün. Etiket okumak ve bir deneme yapmak bir çok ürünün kalitesini anlamak için yeterli.
Beslenme piramidinde en çok tüketilmesi gereken gýdalar içinde yer alan makarna, lif, vitamin, mineral ve protein yönünden hayli zengin bir karbonhidrat. Makarnada A, B1, B2 vitaminleri ile demir, kalsiyum, fosfor, potasyum bulunuyor. Yað ve sodyum oraný düþük, kolesterol içermiyor. Sos malzemelerini dikkatli seçerseniz, diyetinizin bile bir parçasý olabilir. Besin deðerinden faydalanabilmek için makarnanýn durum buðdayýndan yapýlmýþ olmasý gerekiyor. Eðer düþük kalite undan yapýlmýþ bir makarna tüketiyorsanýz elbette içinde ama vitamin aramayýn.
MERCÝMEK UNLU MAKARNA GELÝYOR!
Ürünlerini sürdürülebilirlik ýþýðýnda geliþtirmeye devam eden Barilla, kýrmýzý mercimek ve nohut unuyla hazýrlanan ‘Legume/Baklagil’ serisinin tanýtýmýný geçtiðimiz günlerde Milano’da gerçekleþtirdi. Michelin yýldýzý ile ödüllendirilen ilk Avrupalý vejetaryen restoran þefi olan Pietro Leemann, bu benzersiz yeni ürünle en iyi þekilde nasýl makarna piþirileceði konusunda dersler verecek. Bitki bazlý protein ve lif bakýmýndan oldukça zengin olan yeni ‘Legume/Baklagil’ serisi Barilla’nýn sürdürülebilir tarým ilkeleri çerçevesinde az gübre kullanýlarak yetiþtiriliyor ve düþük miktarda karbon salýmýyla ön plana çýkýyor. Þahsen bu ürünü sabýrsýzlýkla bekliyorum.