Mutfak kadın üreticiye emanet!

Bugün Anneler Günü. Anne demek etrafındaki iyiliği, üreten nice kadını birleştirip daha güçlü nesiller yetiştirmeye ön ayak olmak demek. Anne olmak çoğaldıkça lezzeti artan sofraları isteyenle paylaşmak demek. Tüm paylaşan, üreten ve sevgisiyle desteğiyle gelecek nesillere gerçek “analık” yapanların günü kutlu olsun.

Doğurmak vesile, asıl olan anne gibi anne olmak. O da ne demek derseniz… “Anne yüreği” diye bir yürek var ki o da her kadında olmayabilir ve doğurmakla aynı şey hiç değildir. Anaç yürekler toprağa tohum atar, yetiştirir, pişirir ve paylaşır. Elindeki bir lokmayı, gücü paylaşır ve en önemlisi de sevgisini paylaşır. Etrafımda bunu yapan kadınlar var, bir çok dostum çocuğu olsun olmasın benim için gerçek anne. 

Gamze Cizreli de onlardan biri. Güçlü bir kadın, başarılı bir iş kadını. Lezzetleri hiç de parlak olmayan, ortalama bir mutfakla Big Chef’s diye bir markayı bugünlere getirdi. Peki bu nasıl oldu? Öncelikle ortaya çıkardığı marka için mekanlarını hep doğru lokasyonlarda seçti. Doğru adımlar attı ve işinin hep başındaydı. En kötü dönemlerde bile başını kuma gömmedi. Asıl savaşı İstanbul’da verse de köklerinin olduğu yeri de unutmadı, yatırım yaptı. Risk aldı, savaşın büyüğünü verdi, yılmadı. Daha da büyüyerek, gerçek bir anaç ruhla üretmek için devam etti. Özellikle gençlerin keyifle oturup yemek yiyebilecekleri konseptlerde hazırladı mekanlarını. İşinin başında hep kendisi vardı. Mutfağını teslim ettiği şefler onun için vasat lezzetler ortaya çıkarsa da sunum ve serviste İstanbul’da insanlara hep ilkleri yaşattı. Bugün 52 şubesinde, iki bin üç yüz çalışanına iş imkanı veriyor. Var olduğu günden bu yana markayı daha da güçlendirdi ve şimdi bu gücü yine kadınlar için kullanıyor. Restoranlarında başlattığı yeni projesiyle kadını unutmadığını bizlere göstererek şu an Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde kendi savaşını veren kadın üreticilere destek oluyor.

TOPRAĞIN KADINLARINDAN SOFRALARA!

Projenin ismi Toprağın Kadınlarından Sofraya ve bu proje için tam 14 kadın üretici ile işbirliğine başlandı. Hedef, yıl sonuna kadar 50 kadın üretici. Bu kadınların kimi şehir hayatından sıkılıp köye yerleşmiş, kimi köyde doğmuş ve çalışmaktan bir gün olsun yılmadan sadece üretmiş, beslemiş, yetiştirmiş, büyütmüş anaç yürekler. Cizreli “Bilen bilir, toprakla uğraşmak zordur, doğanın kendine özgü kuralları vardır. Biz şuna inanıyoruz; toprağın dilini en iyi kadınlarımız bilir. Bu yüzden Anadolu’yu gezerek toprağın dilinden anlayan kadınlarımızı bulduk ve onların gerçek hikayelerini dinledik” diyor. 

Projeye dahil olan kiraz biberinin üreticisi Rabia Yılmaz, 10 yaşından beri çiftçilik yapıyor ve bugün 68 yaşında. Tarhanayı Bigalı kız kardeşler Sezin Çetin ve Suzan Mantar, kuşkonmazı Aslı Aksoy, rokayı, maydanozu, semizotu gibi tüm yeşillikleri Aliye Akbulut,  mısırı fasulyesini Düzce’de çiftçilik yapan Filiz Aynacı, siyez bulgurunu Kastamonu’da bu iş için büyük emek veren İksirli Çiftlik, enginarı Eda Çelebi, keçi beyaz peynirini Gülsüm ve Hasibe Akın, köy ekmeğini Ezel Temiz, domatesi Rabia Yılmaz, fıstığı Gülter Açıkgöz, portakallı hava reçelini Nilüfer Kart ve İklime Yaşar, erişteyi Medine Alkoç, Antakya kırma yeşil zeytinini Hülya Altınöz üretiyor. Ürettiği kuşkonmazlar ile projede yer alan üreticilerden biri de İşletme Bölümü mezunu Aslı Aksoy. Toprağın Kadınlarından Sofralara projesi için kadın üreticilerden gelen ürünlerle özel bir menü hazırlanmış. Proje, çalışma hayatında kadınların yerini ve istihdamını artırarak toplumda farkındalık yaratmak üzere tasarlanmış. Cizreli, bu kadınların arkasında durduğunu da ilan ederken, Anadolu’daki kadınların bereketli toprağından, bağından, bahçesinden gelen, özenle yetiştirdikleri ürünlerin lezzetini İstanbul’a taşıyor. Umarım, proje Big Chef’s’in mutfağına lezzet katar ve kadın üreticilere güç vererek, daha fazla kadının tarımda söz sahibi olmasına vesile olur.

ANNENİZ İÇİN PİŞİRİN

200 gr kestane mantarını tavada zeytinyağı ile kavurup, ılındıktan sonra içine reyhan, dereotu, maydanoz karıştırın. 15 adet enginarı ikiye kesip az suda biraz tuz ile birlikte haşlayın.

İki su bardağı Osmancık pirinci 4-5 kez yıkayıp süzün. İki diş sarımsağı ezip bir çay bardağı kadar zeytinyağında hafif ateşte ısıtın. Pirinci ekleyin ve 5-6 dk. orta-yüksek ateşte kavurun. Bir tutam zerdeçal, tuz ve biraz karabiber ekleyip karıştırın. İçine enginarın haşlama suyundan bir bardak koyup karıştırarak risotto yapar gibi suyunu çektirin. Enginarın suyundan bir bardak daha ekleyip enginarları ve 100 gram kadar körpe bezelyeyi ilave edin. Kısık ateşte karıştırarak suyunu çektirip ocaktan alın. Pilavı demlenmeye bırakın. Taze reyhan, taze soğan, maydanoz ve dereotunu incecik kıyın ve pilavın üzerine ekleyerek servis edin.

Ebru Baybara Demir’den özel Ramazan menüsü…

Çok severim, saygı duyarım ve onu tanıdığım için onur duyarım: Sevgili Ebru Baybara! 2018’i ‘Kadın Yılı’ ilan eden Big Chefs’in bu yıl Coca Cola iş birliğiyle hazırlanan Ramazan menüsüyle, dünyanın en önemli mutfak kültürü yarışması Basque Culinary World Prize’da (Bask Dünya Aşçılık Ödülleri) 10 finalist arasında yer alan ilk Türk olan Ebru Baybara Demir hazırladı. Menüde Ebru Baybara’nın, doğup büyüdüğü topraklar olan Mardin ve yöresinden uyarladığı lezzetler yer alıyor. İftariyeliklerle açılan Ramazan sofrasında önce Kıymalı Yoğurt Çorbası sunuluyor. Ardından ana yemek olarak Bademli Kuzu But Dolması veya Yeni Baharlı Tavuk Fırın ikram ediliyor. Bu lezzetlere, İsotlu Kuru Domates Salatası eşlik ediyor. Lezzet şöleni, yine Mardin’den Sütlü Pekmez Peltesi ile tamamlanıyor. Big Chefs, özel bir şefin elinden çıkan özel bir menüyle bu Ramazan da yine en leziz ve keyifli sofraların adresi oluyor.