Darbe giriþimi, adeta Türkiye’nin “Paralel yapý” ekseninde bir sorunlar yumaðý ile içiçe geçtiðini çok dramatik biçimde ortaya koymuþ bulunuyor.
Hadi sýralayalým þu an ülkenin önüne yýðýlan gündemi:
- Cumhurbaþkanlýðýnýn muhafýz alayý dahil, Cumhurbaþkaný’nýn yaverleri dahil, genelkurmay Baþkaný’nýn emir subayý ve özel kalemi dahil PDY mensubu olmuþ ve ihanet halkasýna katýlmýþ. TSK’nýn muvazzaf asker kaynaðýný oluþturan eðitim kurumlarý kontrolden çýkmýþ. Muvazzaf asker kadrosunun yüzde 60-70’nin PDY ile baðlantýlý olabileceði ihtimali söz konusu ki, bu, ülke güvenliðinin nasýl risk içinde olduðunu gösteriyor.
- Tasfiyelere bakýldýðýnda onbinleri, belki yüzbinleri bulan, üstelik çoðu “stratejik” noktalara yerleþtirilmiþ kamu görevlisi söz konusu ki, bunlar devlet bünyesinde, baþka bir iradeye baðlý olarak iþ görür hale gelmiþ.
- Emniyet, Yargý gibi devletin temel kurumlarý köklü bir operasyonu zorunlu kýlacak biçimde elden çýkmýþ. Öyle ki yargý-emniyet “kumpas”ý ile, Baþbakan’a ve Hükümete darbe vurmaya yönelik suç üretmeye gidilmiþ.
- Türkiye, istihbarat alanýnda, darbe giriþiminden, Cumhurbaþkaný’na, Meclis’e, Hükümete suikast düzenlenmesinden haberdar olamayacak bir zaaf içine düþmüþ. Aksine Paralel Yapý, ülke içinde çok daha etkin bir istihbarat mekanizmasý oluþturmuþ.
- Paralel yapýnýn provokasyonlarý, ülkenin dýþ politikasýný ve ve binlerce insanýn canýna mal olan terörle mücadelesini sabote edecek mahiyet kazanmýþ.
- Paralel Yapý’nýn lideri konumundaki þahýs, Türkiye’nin en büyük müttefikinin iliþkilerini zehirleyecek mahiyette bir korunulurluk imkaný bulmuþ.
- Paralel yapýnýn devlet imkanlarýný kullanarak elde ettiði maddi birikim dev boyutlara ulaþmýþ.
Paralel yapý felaketi Türkiye’nin kimyasý ile öylesine oynamýþ ki, darbe ile birlikte ülke çapýnda “Olaðanüstü hal” ilan etmek zorunda kalýndý ve þöyle yakýndan bakýldýðýnda iþin, sadece bir darbe giriþimini püskürtmekten çok daha derin olduðu gerçeði ortaya çýktý.
Ne diyor sayýn Cumhurbaþkaný:
- Devlette bir yeniden yapýlanmaya ihtiyaç var.
Orduda, emniyette, yargýda, milli eðitimde, mülki amirlikte, belediyelerde baþta olmak üzere, tüm kamu alanýnda binler, onbinler, elli - belki yüzbinler boyutunda bir tasfiye süreci harekete geçti.
Orada problem, kurunun yanýnda yaþýn yanma ihtimalidir. 50-100 bin kamu görevlisinin, hemen darbe sonrasý ilk hafta içinde tasfiyesi demek, önceden hazýrlanmýþ (kim, nerede, nasýl?) listelerin mevcudiyeti demektir ve bu iþler bugüne kadar Türkiye’de çok farklý zamanlarda uygulanan bir devlet yöntemi olarak, hep kurunun yanýnda yaþý yakmýþtýr. Kurþunun yarasý henüz sýcaktýr, yakýnda vaveylalar duyulacaktýr.
Ancak “Yeniden yapýlanma” gündemi bu tasfiyelerden çok daha çetindir.
Mesela Türk Silahlý Kuvvetlerinin bünyesi nasýl tedavi edilecek? Gerçekten bünyenin yüzde 60-70’i böyle otonom yapý haline dönüþmüþ ve dýþardan güdümlenir hale gelmiþse, dönüþüm nasýl saðlanýr?
14 yýldan bu yana iktidarda olan bir yapýnýn, ülkenin temel istihbarat kuruluþu olan MÝT’i iþlevsel hale getirememiþ olmasý elbette yadýrganacaktýr. Memleketin gözü, kulaðý, dimaðý saðlýklý iþlemiyor, hakikaten Cumhurbaþkaný’nýn “Darbe giriþimi”ni “Eniþte”den öðrendiðinin dünya kamuoyuna ilaný, ülke güvenliði adýna müthiþ bir risk oluþturmuyor mu?
Alalým yargýyý. Alalým Emniyeti. Operasyonlar geçire geçire Yargýnýn baþýnýn döndüðü, Emniyet’te “Kim kimdir?”in cevabýný bulmanýn zorlaþtýðý bir durum, çetin gündem adýna ürkütücü deðil mi?
Operasyonlarý yaparken hukuk içinde kalmak, PKK terörü, Suriye, tüm Ortadoðu’daki sancýlar vs...
Çok, çok sorun sayýlabilir. Sorunlar öylesine ortaya saçýlmýþ durumda ki, vatandaþ baktýðýnda bu çetin gündemi açýk seçik görüyor.
“Yeniden yapýlanma”nýn hazýrlýðý yapýldý mý? Yoksa göçü yolda mý düzüyoruz? Olaðanüstü Hal’in saðladýðý “Kanun hükmünde kararname” çýkarabilme imkaný “Yeniden yapýlanma” için de yeterli olacak mý? Darbe karþýtý toplumsal konsensus, “yeniden yapýlanma” sürecinde de gözetilecek mi?
Ak Parti 14 yýldýr iktidarda. Belki 14 hatta daha fazla da iktidarda olacak. Çünkü alternatifi yok. “Darbe” alternatifi de milletin direniþi ile safdýþý býrakýldý.
Yani Türkiye AK Parti’ye emanet.
Emanetin hakký verilebilecek mi? Bence “yeniden yapýlanma” gündemi tam da bu sorunun içinde saklý.