Önümüzdeki pazar günü Boðaz Köprüsü’nden baþlayacak geleneksel koþu “kadýna yönelik þiddete hayýr temasý üzerine” oturtuldu. Bu durumu anlamlý ve hoþ buluyorum. Ýþlerlikte olan sosyal düzenimiz içinde, kadýn, çocuk ve yaþlýlar gibi dezavantajlý gruplarý desteklemeye yönelik sosyal politikalar ve sembolik eylemleri olumlu deðerlendirmek gerekir. Gerçekten de tüm dünyada olduðu gibi ülkemizde de kadýna yönelik þiddet var. Hatta þiddet istatistiklerimiz endiþe edeceðimiz kadar yüksek. Kadýnlarýmýzýn acýlarýný azaltmak için, süreðen bir mücadele içinde olmak gerekiyor.
Dayanýþmanýn resmi, adaletsizliðin resmi
Kadýnlar ile erkekler arasýndaki iliþkinin çoklu boyutu var. Bir tarafta birbirinin sömüreni ve tacizcisi olan iliþkiler var iken, öbür tarafta birbirinin destekleyicisi ve en iyi yaþam arkadaþý olanlar var. Bir kýsmýnda ise iki tarafýn hafif hallerinden parçalar var. Bu sebeple toplam resme bakmak gerekiyor. Sadece þiddet tarafýna veya mutlu tarafa bakmak resmi eksik görmemize sebep oluyor.
Aralarýndaki iliþkiyi güven, adalet, merhamet, þefkat, sevgi, fedakarlýk, özveri, dostluk, arkadaþlýk üzerinden tanýmlayan eþlerin varlýðý, aralarýndaki iliþkiyi þiddet, dayak, taciz, adaletsizlik, sömürü üzerinden anlatanlar kadar gerçek. Ýkinci kýsmý anlamak ve konuþmak daha kolay görünüyor. Her gün gazetelerin üçüncü sayfalarý bize þiddet uygulayan ve baskýn çoðunluðu erkekler olan çiftlerin haberlerini veriyor. Televizyonlarda çatýþma halindeki eþleri seyrediyoruz. Ama aralarýndaki iliþkinin güven ve dayanýþma olduðu eþlerin haberlerini göremiyoruz. Onlar eþ terapisine gelmiyorlar. Onlara kimse mikrofon uzatmýyor. Onlarýn öyküleri gazetelere yansýmýyor. Hatta onlarý anlamaya çalýþan araþtýrmalar bile çok az.
Mutlu iliþkileri araþtýrmak
Geçen hafta pozitif psikoloji hareketinden bahsetmiþtim. Bu hareket sadece patolojik veya negatif olanlara deðil, iyi örneklere ve pozitif olana da bakmamýz gerektiðini söylüyor. Çift terapileri ile uðraþan biri olarak acýlý eþ iliþkilerini çokça dinliyorum. Resme tek taraflý bakmamak için ayný zamanda mutlu iliþkileri de araþtýrmaya ve anlamaya çalýþýyorum. Bugünlerde eþ iliþkilerindeki hem olumsuzluklarý hem de iyi olanlarý ayný anda deðerlendiren bir kitap yazmaya baþladým. Ýçinde mutsuz iliþkiler olduðu kadar bu mutlu iliþkiler de olacak. Umarým kitabý bitirebilir ve sizlerle paylaþabilirim.
Mutlu iliþkilerin üç özelliði
Yine de kitabý beklemeden, önden bir þeyler söyleyebilirim .”Mutlu ve iyi iliþkileri mutsuz olandan ayýran þeyler nedir?” sorusunun tek bir cevabý yok. Mutlu çiftler de tartýþýyorlar. Aralarýnda devam edip giden bir takým sorunlar var. En güzel, en yakýþýklý, en saðlýklý, en zengin veya en zeki kiþiler de bir araya geldiði için mutlular da diyemeyiz. Çoðu mutlu çift bu açýdan diðer çiftlerden farklý deðil. Yine de mutlu çiftleri mutsuz olanlardan ayýran bir takým özellikler var. Birinci özellik, birbirlerine karþý bakýþ açýlarý olumlu. Mutlu çiftlerin arasýndaki iliþkide güven ve adalet duygularý baskýn. Eþleri ile yaþamaya devam etmek istiyorlar. Ýkincisi, aralarýnda iyi ve yýkýcý olmayan bir etkileþim paternleri var. Kavga ederken birbirlerini derinden incitmiyorlar. Bir nevi usturuplu kavga ediyorlar. Sorunlar üzerinden kavga ediyorlar. Birbirlerinin karakterlerine saldýrmýyorlar. Birbirlerinin özelliklerini kabul edip, ona göre eþe davranýyorlar. Üçüncü olarak da aralarýnda dostluk, arkadaþlýk, muhabbet, güzel vakit geçirme ve ortak deðer ve hayallere sahip olmak var. Her fýrsatta birbirlerine yöneliyorlar. Beraber çay kahve içmek hoþlarýna gidiyor. Birlikte vakit geçirmeyi seviyorlar.