Uzun süredir emek verdiðim iþlerden biri uluslararasý meyvesini verdi. Evlilikleri güçlendirmek için geliþtirdiðim “Mutlu Evlilik Atölyesi” Amerika’dan bir grup Müslüman psikolog tarafýndan Ýngilizce’ye çevrilip uyarlandý. Ýlk uygulamasý 7 Nisan’da Þikago’da uygulanacak. Programýn daha sonra belirli bir takvim çerçevesinde Amerikan þehirlerinde tekrarlanmasý planlanýyor.
Evlilik güçlendirme/geliþtirme eðitimlerinin Amerika’da 60 yýllýk bir geleneði var. Boþanma oranlarýnýn artmasýna baðlý kliþe tarafýndan verilen tepki ile baþlayan hareket giderek büyüdü. Bu eðitimler kiliseler, üniversiteler, dermekler veya kiþiler tarafýndan düzenli uygulanýyor. Her hafta sonu farklý yerlerde farklý programlarýn yüzlercesi uygulanýyor. Bildiðim kadarýyla Amerikan Müslüman topluluðunun bu türden bir programý yoktu. Artýk onlarda bir programa sahip oldular. Benim programýmý Amerikan Müslüman kültürüne uyarlayarak baþlýyorlar.
Bu türden programlar evlilik seminerlerinden veya vaazlarýndan oldukça farklý. Ýlk olarak üzerine uzun süre çalýþýlarak yapýlandýrýlmýþ bir müfredata sahipler. Ýkincisi atölye çalýþmasý þeklinde bir veya iki tam gün sürecek þekilde içeriðe sahipler. Üçüncüsü bilgi vermekle beraber uygulamalarla beceri kazandýrmaya çalýþýyorlar. Dördüncü olarak da iki eþ beraber katýlarak içeriði kendi evliliklerinde özelleþtirmiþ oluyorlar. Bu sebeple evlilik seminerinin etki gücü on üzerinden iki ise bu türden programlarýn etki gücü on üzerinden sekiz gibi.
Türkiye’de halen Mutlu Evlilik Atölyesi’ni yerleþtirmekte ciddi zorluk yaþýyorum. Þimdiye kadar iki kez yapabilmeyi baþardým. Programýn önünde bir takým ciddi engeller var. Birincisi insanlarýmýz ve kurumlarýmýz seminer tarzýna alýþýk. Örneðin neredeyse her hafta evlilik seminerleri için davet alýyorum. Atölye yapalým dediðimde geri adým atýyorlar. Ben de seminerlere neredeyse hiç gitmiyorum. Ýkinci zorluk eþlerin beraber katýlma alýþkanlýðý zayýf. Özellikle erkekler eþlik etmekte çekingen davranýyorlar. Ben de eþlerden tek baþýna birini programa almýyorum. Üçüncüsü bu türden programlar için seminer salonlarýndan daha büyük nitelikli mekanlara ihtiyaç var. Dördüncü engel ülkenin ekonomik þartlarý veya insanlarýn para harcama alýþkanlýklarý. Þimdiye kadar bir kuruma yaslanmadan eþlerin kendi ücretlerini ödedikleri bir modelde ýsrar ettim. Galiba programýn bir vakýf veya kurum tarafýndan desteklenmesi gerekiyor.
Amerikan Müslümanlarý arasýnda program daha kolay kabul görecek gibi. Çünkü Amerikan Müslümanlarý arasýnda da boþanma genel toplumdan 10 puan düþük olsa bile yüzde 40 civarýnda. Eðitim sistemlerinden dolayý atölye çalýþmalarýna alýþýklar. Eþli olarak programlara katýlmaya daha alýþýklar. Ayrýca Amerika’daki program Amerika’da oldukça prestijli olan “Zekat Foundation” tarafýndan destekleniyor. Bu sebeple çiftler beklenen ücretin belirli bir kýsmýný ödemiþ olacaklar.
Doðrusu þükür edecek bir durumdayým. Uzun yýllardýr uðraþtýðým ve nereye gideceðinden pek emin olamadýðým, karþýlýk bulup bulamayacaðýndan emin olamadýðým bir projemin Türkiye’den daha güçlü bir þekilde Amerika’da hayata geçiyor olmasý beni þaþýrttý. Üstelik projemin Arapça çevirisi ve uyarlanmasý süreci de konuþulmaya hatta planlanmaya baþlandý.
Aslýnda bu projeme benzer þekilde insanlarýmýzýn niteliðini arttýrmaya hizmet edecek birkaç somut projem daha var. Ýnþallah onlarda da hayýrlý geliþmeler olur.