Mutluluk ne güzel!

Eski Sovyetler Birliði’nin futbol literatüründeki klasik “Çift Bariyer” toplu savunma bloku; konuyu bilenlerin kolaylýkla gördüðü gibi, geçen maçta Letonya tarafýndan uygulanmýþtý... Sistem; aralarýnda 10-15 metre mesafe bulunan 4’lü iki hattýn, (Paralel bütünlüðü bozmadan) blok halinde ileri-geri hareketinden oluþuyor. Rakibi dar alanda tutmaya yöneliktir.

Letonya karþýsýndaki  bu taktik, bir çok kiþinin dikkatinden kaçmýþtýr ama; kurt Fatih Terim sistemi benimsedi ve durumu 2-0 yapana kadar, millilerimize uygulattý. Gerçi biz ilk maçta  o bloklarý sýkça aþabildik ama, Hollanda dün gece hareket alaný bulamadý. “Çift Bariyer”i, Rus ekolünden gelenlerden daha iyi gerçekleþtirdik.

Bu sistem; aþýrý hareketlilik, aþýrý hassasiyet ve aþýrý dikkat  isteyen zor bir tercih... Zaten durum 2-0 olduktan sonra sahiplenmeyi terk ettik. Zamaný deðerli kýlmak üstüne oynamaya baþladýk.

***

Milli takýmýmýz, bu kez yýlký atý misali özgürce ve kafasýna estiði gibi rastgele koþarak deðil; rakibinin atacaðý adýmlarý hesaplýyarak oynadý. 3 puana kararlý ve istekliydi ama, dengesiz yüklenmelere yönelmedi. Zaten Oðuzhan’ýn attýðý þahane aþýrtma da; kiþisel beceriden daha önce, “Takým oyunu”nun ortak eseriydi.  Millilerimiz, ne fazla kapanarak ne de fazla abanarak olasý riskleri yüklenmedi. Bence sakin ve akýllý oynadý. Her ne kadar Hollanda, tarihinin en karanlýk günlerini yaþasa da; güçlü bir ekole karþý üstünlük  saðlamak, her koþulda büyük bir baþarýdýr. Çünkü iddiamýz da sürüyor.

Futbol Federasyonu’nun, milli heyecaný ayakta tutma konusunda gösterdiði çaba, Konya’daki muhteþem seyirciyi havaya sokmuþtur. O coþkulu günleri yeniden yaþadýk. Emeði, çabasý, heyecaný olan herkese teþekkürler... Kaç zamandýr  böyle mutlu olamamýþtýk. Þimdi elimize geçirdiðimiz umudu, hak ettiði  sonla buluþturmak zorundayýz.

Haydi Türkiye!