Sadece müttefikimiz mi? Skandal yaptýrým kararýný “Gol” diye alkýþlayan “antiemperyalist” devrimcilerimiz de kýzgýn ve hâlâ bir oldubitti beklentisi içindeler.
Bir darbe olsa ya da tahayyüllerindeki ekonomik kriz gerçekleþse, huzura erecekler.
Meclis’te bulunan dört parti, geçen hafta, Amerika’nýn yaptýrým kararýný bir bildiriyle kýnadýlar.
Bir parti katýlmadý: HDP...
Ülkelerinin yanýnda olacaklarýna dair Meclis’te “namuslarý ve þerefleri” üzerine yemin edenler, yeminlerinin gereðini yerine getirmediler.
Bunlar, “Kürt solu”nun mümtaz temsilcileri... Aralarýna aldýklarý güya antiemperyalist çakallarla birlikte Amerika’nýn yaptýrým kararýný alkýþladýlar ve bu ihaneti namuslarýyla baðdaþtýrdýlar...
Þaþýrdýk mý?
Hayýr.
Kendilerine “sosyalist” süsü dangalaklar 27 Mayýs’la övünürler, bu darbeyi “devrim” sayarlar (bu darbenin “devrim” olduðuna iliþkin Anayasa Mahkemesi’nden karar çýkartmýþlýklarý bile vardýr), darbecilerin yaptýðý anayasayý “gelmiþ geçmiþ en özgürlükçü anayasa” kabul ederler ama 27 Mayýs sofistike tarafýndan kotarýlmýþ bir Amerikan darbesi olduðunu kabul etmek istemezler.
Menderes, “aðýr sanayi yatýrýmlarý” için Sovyetler Birliði’yle kredi anlaþmalarý imzalamasaydý, sadece bir “tarým ülkesi” olarak kalmamýza rýza gösterseydi 27 Mayýs olmayacaktý.
Menderes’i Amerikancýlýkla suçlarlar hâlâ...
Kendilerini de “anti-Amerikancýlýkla” taltif ederler.
12 Mart da bir Amerikan darbesiydi.
Sosyalist dangalaklar bunu da kabul etmeye yanaþmadýlar.
Hatta 12 Mart’ý “beklenen darbe” sanýp, övgü yarýþýna bile girdiler. Yani, “Gol” diye baðýrdýlar
12 Mart yönetimi, oysa, önce Amerika’nýn baskýsý üzerine haþhaþ ekimini yasaklamýþ, sonra da Sovyetler Birliði sýnýrlarý üzerindeki U-2 casusluk uçuþlarýna izin vermiþti.
Dangalak taifesi, darbeyi Cemal Madanoðlu’ndan bekliyordu. 9 Mart’a gün almýþlardý.
Madanoðlu’nu darbeye iten Ýngiliz istihbarat servisiydi... Darbeyi bastýran (!) ve bizi Madanoðlu’nun “Baas devrimi”nden kurtaran da Amerikan gizli servisi oldu.
Bunu da kabul etmek istemezler...
Memduh Taðmaç’ýn indirdiði “Balyoz” darbesiyle sersemleyip uyanýr gibi oldular ama Madanoðlu’nun neden böyle bir maceraya kalkýþtýðýný, arkasýndaki yönlendirici gücün “dolaylý” yollardan CIA olduðunu çözemediler. Hâlâ çözebilmiþ deðiller.
12 Eylül zaten bir Amerikan darbesiydi.
Bu konuda tartýþma yok...
Fakat 28 Þubat’ýn “irtica karþýtý” bir hareket olduðunu ve tamamen “yerli malzemeyle” kotarýldýðýný zannediyorlar. Daha doðrusu, bu þekilde “pazarlýyorlar...”
Rahmetli Erbakan, oysa, fazla ileri gittiði (yani D-8 projesini baþlattýðý) için indirildi.
Bu darbede aparat olarak da, “yiðidim aslaným” çýðýrýþlarý eþliðinde kitleleri meydana toplayýp gaza getiren bazý detone sesli türkücüler kullanýldý.
Hadi müttefikimiz ve stratejik ortaðýmýz Amerika bize çok kýzgýn...
Bunu anlayabiliyoruz.
Ýlk kez bir darbeyi tamama erdiremediler...
Ýlk kez bir darbede aparatlarýyla birlikte suçüstü yakalandýlar...
Ýlk kez hesap verme mevkiine itildiler...
Bunu anlayabiliyoruz da, sosyalist devrimcilerimizin “Gol” çýðlýklarýný tevil edemiyoruz.
Rahmetli Mahir Kaynak, “sol tarla”nýn NATO/Brüksel tarafýndan sürüldüðünü söylerdi de, kondurmak istemezdik.
Demek ki haklýymýþ!