Aþýrý hýz yapar, hatalý sollar, kurallara zinhar uymaz, kaza yaparsýnýz, sorumlusu AK Parti, Erdoðan dersiniz.
Demirden çalar, deniz kumu kullanýr, kaçak inþaat yaparsýnýz, hafif depremde binanýz yýkýlýr, sorumlusu AK Parti, Erdoðan dersiniz.
Ekonomi rahata erer, enflasyon düþer, daha fazla kazanýr, toplu ulaþýmý býrakýp araba alýrsýnýz, herkes sizin gibi yapýnca trafik þiþer, bunun da tüm metropol kentlerin sorunu olduðunu bildiðiniz halde, sorumlusu AK Parti, Erdoðan dersiniz.
Ödeyebileceðinizden fazla borçlanýr, ha bire kredi kartýna yüklenirsiniz, maaþ borcu karþýlamaya yetmeyince hacizler baþlar, gözyaþlarý içinde sorumlusu AK Parti, Erdoðan dersiniz.
Utanmasanýz, kendi beceriksizliðiniz olmasýna raðmen taþan kahvenin, ayaðýnýza takýlan çakýlýn sorumlusunun da AK Parti ve Erdoðan olduðunu söyleyeceksiniz. Hoþ, kýsmi de olsa bunu söyleyenler yok deðil.
Tüm Türkiye’yi etkileyen elektrik kesintileri oldu ya. “Baðzý” kesimler kurulmuþ saat gibi baþladýlar tezvirata.
Paralelin buçuk gazetesinin yazarý “üç çocuk projesinin” bir parçasý diyerek dalga geçmeye çalýþtý sosyal medyada.
Hadi o düþmanlýkta sýnýr tanýmýyor, kýt aklýyla espri yapmaya çalýþýyor. “Avrupa bizim elektriðimizin kalitesinden þikâyetçiymiþ. Alýmý durdurunca trafolar patlamýþ” ya da “7 Haziran seçimlerini sabote etmek için AK Parti prova yapýyormuþ” diyenlerin arýzasýný kim giderecek?
Ýyi misiniz Allah aþkýna?
Elektrik meselesi TT (Trend Topic) halindeyken, daha vahim haber Ýstanbul’daki Çaðlayan Adliyesi’nden geldi.
Ayný arýzalar bu kez tezviratlarýný adliye üzerinden yapmaya baþladý.
Hýrsýzýn hiç mi suçu yok dedirtecek, AK Parti ve Erdoðan nefretlerini bir kez daha su yüzüne çýkaracak, akla ziyan yorumlar peþi sýra geldi.
CNN Türk programcýsý Mirgün Cabas, “Bu eylem nasýl biterse bitsin çýkarýlacak tek ders var: çocuklarý vurmayýn, anneleri yuhalatmayýn” yazdýktan sonra hala insan içine çýkabiliyor mesela.
Berkin Elvan’ýn babasý, içinde evlat acýsý olduðu halde bunu söylemiyor, itidal telkin ediyor ama en hafifi Mirgün Cabas olan gözünü kan bürümüþler, içlerindeki nefreti kusmak adýna kan istiyor, can istiyor.
Avukatlar neden aranmaz?
Aklý baþýnda olan bir insan þu soruyu sormaz mý?
Ben sivil bir vatandaþ olarak adliyelere belimde silahla giremezken, girmemeliyken, bu ayrýcalýk neden avukatlara tanýnýr? Üstelik “avukat” sýfatý nedeniyle en mahrem noktalara eriþme izni de varken.
Nihayetinde bir davaya bakmak, müvekkilini savunmak için adliyeye gelen avukatýn silahý neden alýnmaz?
Adliyeye silahla girmesine müsaade ettiðiniz avukat, misal neden o silahla uçaða binemez?
Hatýrlayýn bu ikinci vaka.
Ýlki Alparslan Aslan’ýn avukat olduðu için aranmadan girdiði adliyede ölüm kustuðu vakaydý.
CHP lideri Kemal Kýlýçdaroðlu sosyal medya hesabýndan bir soru sormuþ. “Bayrak, flama, silah, plastik kelepçe gibi eylem araçlarýyla adliyeye nasýl girildi?” demiþ.
Bu soruyu siz deðil biz size soralým.
Ön ayak olun madem, bu iþi engelleyin.
“Faydalý iþler” hanenize en azýndan bunu yazdýrýn.