Namus-þeref düþkünü!

CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu cumhurbaþkaný adayý olmamasýný izah ederken namus ve þerefine çok düþkün olmasýný zikretmiþ, ayrýca Erdoðan’a atýfla ‘onun gibi deðilim’ diyerek de nezaket sýnýrlarýný fena halde aþmýþ. Neymiþ efendim; Cumhurbaþkaný tarafsýzlýk yemini etmiþ, parti baþkaný Cumhurbaþkaný adayý olursa tarafsýzlýk zedelenir, þeref sözü çiðnenirmiþ! Doðrusu siyasi yarýþtan kaçan birinin hakaretlerle bunu perdelemeye çalýþmasý ve bu kadar basit bir mantýkla hareket etmesi çok hazindir.

Aday olup olmamayý namus ve þerefe baðlamak ayný zamanda tüm siyasi parti adaylarýna karþý bir saygýsýzlýktýr. En azýndan ittifak görüþmeleri yaptýklarý partilerin baþkanlarýna da giden bir söz sarfetmek için son derece düþüncesiz olmak gerekir.

Ýttifak görüþmesi yaptýklarý Meral Akþener de, Temel Karamollaoðlu da adaylýðýný açýkladý. Siyasi korkaklýðý þerefle ambalajlayarak takdim etmek çok komik kaçýyor…

Kýlýçdaroðlu Cumhurbaþkaný adayýnýn özelliklerini ise þöyle sýralamýþ:

1. Türkiye’nin sorunlarýný çözecek kapasitede olacak.

2. Bir baþarý hikâyesi olacak.

3. Topluma güven verecek.

Bu özellikleri sýralayan bir genel baþkan ancak bu özelliklerin kendisinde olmadýðýný düþünürse adaylýða teþebbüs etmez.

Gerçekten de Kýlýçdaroðlu’nun bir baþarý hikâyesi yok; girdiði tüm seçimleri kaybetti.

Kýlýçdaroðlu’nun Türkiye’nin sorunlarýný çözecek kapasiteye ve topluma güven verecek bir siyasi kiþiliðe sahip olduðu söylenebilir mi? Eðer adaylýðýný açýklamazsa bu soruya kendisinin bile olumlu cevap vermediði ve inanmadýðý söylenebilir.

Peki, bir genel baþkan kendisinin bu özelliklere sahip olmadýðýný düþünüyorsa nasýl siyaset yapabilir?

Kýlýçdaroðlu’nun saydýðý aday özelliklerinin Cumhurbaþkaný Erdoðan’da fazlasýyla bulunduðuna þüphe yok.

Erdoðan’ýn o kadar çok baþarý hikâyesi var ki… Belediye Baþkaný olarak da tarihe geçti, Baþbakan olarak da, Cumhurbaþkaný olarak da

Toplum, Kýlýçdaroðlu’nun popülist vaatlerine deðil, Erdoðan’ýn siyasi vaatlerine büyük bir güven duygusuyla yaklaþýyor.

CHP Genel Baþkanýnýn cumhurbaþkaný adayýnýn tarafsýzlýðý konusundaki ifadeleri ise siyasetin doðasýna terstir.

Her siyasi partinin belli bir ideolojisi, dünya görüþü, siyasi tasavvuru vardýr. Ýktidara talip olan siyasi hareketler bu görüþler çerçevesinde ülkeyi yönetmeye talip olurlar. Siyasi görüþ sahibi olmak ile yönetimde tarafsýzlýk ve adalet birbirine tenakuz oluþturmazlar.Her siyasi iktidar ayrýmsýz bir þekilde tüm toplum kesimlerine, ülkenin tüm vatandaþlarýna eþit ve adil bir þekilde hizmet götürmek durumundadýr.

Tarafsýz aday-tarafsýz iktidarifadesi siyasetin en temel meselesini bilmemek demektir. Herhangi bir konuda fikir sahibi olan bir insan bir þeyin (doðrunun, hakkýn, adaletin) tarafýdýr. Tarafsýzlýk bir yönetim ilkesidir ve hizmet sunumunda sözkonusudur.

Devlet baþkaný ile mahkeme baþkaný adalet ve tarafsýzlýk ilkesine inanmakla birlikte ayrý nosyonlarla hareket ederler.

Kýlýçdaroðlu’nun çizgdiði apolitik aday tiplemesinden ancak kanarya  sevenler derneðine baþkan olur.

Kýlýçdaroðlu’nun Cumhurbaþkaný adayýnýn 80 milyonun onayýný/kabulünü alan bir kiþi olmasý gerektiði sözü siyaseten ne kadar boþ bir laftýr?

Tüm vatandaþlarýn desteklediði bir isim yeryüzünde bulunabilir mi?

Bu kadar boþ laflarla, bu kadar iddiasýz bir þekilde, bu kadar siyasetsizliðe mahkûm bir halde nasýl siyaset yapýlabilir?

Cumhurbaþkanlýðý adaylýk sürecinde sergilediði siyasi tavýrlar, Kýlýçdaroðlu’nun siyasi konumunu, aðýrlýðýný ve karþýlýðýný ciddi þekilde sarsýyor.