Nani egolarını bir yana bırakmalı

Fenerbahçe zirveye yakın futbol oynaya oynaya Ankara’da Gençlerbirliği karşısına çıktı. Ama gördük ki, aynı futbolu sergilemekten biraz uzak kaldı. Üstüne üstlük Gençlerbirliği takımı olarak ligin dibine demir atmış, mazisini aratan, morali düşük bir futbol sergileyerek, Fenerbahçe karşısında pozisyonu bile olmayan ekibe karşı Kanarya zoraki kazanan oldu.

Dünya starı diye tanımlanan Nani’nin maçtan sonraki açıklamaları biraz garibime gitti. İngiltere’de oynadığı sürede sert futbola alışık olması lazımken, Türkiye’deki futbola timsahın gözyaşlarını dökmeye başladı. “Ayağımı kıracaklarmış gibi oynuyorlar” ifadesi onun gibi star gözüken futbolcuya yakışmadı. Bireysel egolarına teslim olmuş, takım oyunundan uzak, rakibini çalımla geçemeyen, sürat ve hızlılıktan yoksun gözükürken, rakibiyle dalaşmak zorunda kalırsa; ondan beklenen futbol da maalesef gerçekleşmiyor.

Diego ise çok koşuyor, en azından öyle görüntü veriyor ama ayağına aldığı 10 topun 8’inde kendini yere bırakarak oyundan düşüyor. Bal yapmayan arı gibi. Pereira’yı da anlamıyorum. Josef’e bu kadar sıcak bakıp Ozan Tufan gibi genç yeteneği görmezden geliyor. Fenerbahçe savunmasına söyleyecek sözüm yok. En azından rakiplerine gol şansı vermiyor. Kjaer mükemmele yakın futbol sergilerken, Gökhan Gönül ve Hasan Ali de görevlerini yapabildikleri kadar iyi yapmaya çalışıyorlar.

Fernandao öyle veya böyle takımının golcüsü. Ankara’da bir gol attı, bir de kaçıran olurken, 3 puanı takımı adına kazandıran oldu. Eğer Fenerbahçe geçtiğimiz haftalardaki gibi futbolunu sergilemiş olsaydı, Gençlerbirliği karşısında çok daha farklı kazanan olurdu.

3 puana evet deriz ama ortaya koyduğu futbolun da yetersiz olduğunu söylemek isteriz. Ligimizin ilk yarısının bitimine bir kala Nani ve Fernandao kart cezalısı oldukları için Sivas maçında yok. Fenerbahçe için çok önemsemem. Çünkü alternatifleri var. Örneğin Nani’nin yerine Volkan Şen, Fernandao’nun yerine de Van Persie oynayacağına göre Sivas önünde iyi futbol ile farklı galibiyet bekliyoruz.