“Nankörlük göz bozukluğundan değil vefa yoksunluğundandır” demiştim. Yine bu cümleme isabet olaylar. Acizler karşısında bütün duyguları aşınır insanın, şaşırmak hariç. Şaşırmak da hayat vardır çünkü... Hislerin öldüğü yerde mana sis bulutu, o hesap.
Makyajla lider olunmaz. Spot ışıkların altında stüdyo nuru saçmak kolaydır, oradan çıktıktan sonra hangi duadan geçtiğiniz ve kimlerin niyazına isabet olduğunuz sizi lider yapar.
Buraya şimdiden yazıyorum, omurgası kaygan zeminde sörf yapan yanaşmalar da duysun. Bütün mütegallibenin uğraştığı, salyalarca beklediği bir zamanda pusudakilerin yüzünü güldüren insan zaten sana hiç dost olmamıştır.
Gül’ün yanında sarmaşık olanlar mı ararsın, promosyon PARTİKÜLLERİN yanında bulaşık olanları mı ararsın... Fizik terimi olsa da size biçilmiş kaftan “Partikül”. Parçacık demek, particik bile değil.
İşte bu parçacılardan bir tanecik konuşma gördüm. Zamanında “Dava” diyorlardı meğer mesele davadan değil bedavadan adam görünme çabasıymış.
Konuşmayı dinlemedim bilerek isteyerek dinlemedim. Bu ülkenin en babacan en merhametli en vefalı lideri Recep Tayyip Erdoğan’dan “malum zat” diye bahseden biri dinlenilecek adam değildir.
Recep Tayyip Erdoğan sayesinde “MALUM” olan bir adam. Bugün sefil bir dille Erdoğan’a “Malum zat” diyorsa devası olmayan bir nankörlük içinde ihtirasına yeni bir bekaret kazandırma derdindedir.
Filmi vizyona girmeden abartıyı fragmana basan kurnaz yapımcı edanız takdire şayan (!).
Daha önce de “Karanlık bir tüneldeyiz” demiştiniz. İyi de ışığı görmeseniz tünelde olduğunuzu anlamazdınız. Işığı da kimin sayesinde gördüğünüzü de anlatsanıza.
Kardeşinizin uğradığı başörtüsü zulmünü anlatıyorsunuz gözleriniz doluyor. Peki bu zulüm hangi liderin öncülüğünde ve kaç yılında bitti. Eğer bunu inkar ediyorsanız o yıllardaki siz, samimiyetsizliğin destanını yazmışsınız.
Haksızlığı anlatırken hak yiyecek kadar ne yaşadınız?
“Malum zat” derken kızarmayan yüzünüzü babacan bir sevimlilikle modifiye etmeye çalışmayın.
Yeni oluşumsanız adam gibi oluşun. Böyle giderseniz bunun adı “oluşum” değil ölüşüm...
“Var mıydınız ki yokum” demekle övünüyorsunuz. Davanız size küsmüş de adı istifa mı olmuş.
Dalı kırıldı diye ağaca küsen nefs sahipleri giderken o ağaç sayesinde yediğiniz meyveleri de bıraksaydınız.
Bizim için bütün mazlumların en babacan lideri Erdoğan...
Siz bu topraklara düşmanlık eden zalimlere babacanlık etmeye devam edin.
“Lüzumsuzsa söndürün” uyarısına ilhamsınız benim için.
Dahası yok...
Bu nankörlüğün, vefasızlığın, ihtirasın “DEVA” sı yok...