Bu yazýyý kaleme aldýðým saatlerde Ýsrail, Hizbullah Genel sekreteri Hasan Nasrallah'a düzenlediði suikastýn baþarýlý olduðunu duyuruyordu.
Hizbullah kaynaklarýnýn da dün geceden beri Nasrallah ile iletiþim kurulmadýðýný söylediði medyada yer aldý.
Doðrusu Ýsmail Heniyye'nin Ýran'ýn en korunaklý bölgesinde þehit edilmesinden sonra Nasrallah'ýn Lübnan'da suikasta kurban gitmesi þaþýrtýcý olmadý benim için.
Þaþýrtýcý olan Hizbullah'ýn nasýl böyle bir hata yapmýþ olduðudur.
Çünkü Hizbullah bu konuda tecrübeli bir örgüt. Bu saldýrýlara raðmen Dahiye'de saklanýyor olmasý Hizbullah'ýn çalýþma yöntemiyle pek uyuþmuyor.
Ýsrail on yýllardýr Nasrallah'ýn peþinde ancak her seferinde Ýsrail'i baþarýsýz kýlan bir strateji uyguladý Hizbullah.
Sadece Nasrallah'ý deðil mensuplarýný koruma konusunda da Hizbullah'ýn baþarýlý olduðunu söyleyebilirim.
Ancak bu kez, Nasrallah'ý dostu görünenler satmýþa benziyor!
2006 yýlýnda da Ýsrail hem Güney Lübnan'a karadan saldýrmýþ hem de Hizbullah'ýn karargahýnýn bulunduðu Dâhiye semtine havadan böyle bir saldýrý düzenlemiþti.
2006 yýlýnýn 12 Temmuz'unda baþlayýp 14 Aðustos'una kadar 33 gün süren Ýsrail-Hizbullah savaþýnda, Lübnan hükümetinin tespitine göre 1.191 Lübnanlý hayatýný kaybetti. 4.409 kiþi yaralandý.
Ýsrail tarafýnda ise 124 ölü ve 1244 yaralý vardý.
Ýsrail bu saldýrýlarý Lübnan'a deðil Hizbullah'a yaptýðýna vurgu yaparak arkasýna aldýðý emperyal güçleri susturuyordu!
Bugün de ayný taktiði uyguladýðý görülüyor. Ýsrail Hizbullah'a saldýrdýðýný söylüyor ve Hizbullah semtlerini bombalýyor.
Emperyal dünya da kendisini Ýsrail Lübnan'a deðil Hizbullah'a saldýrýyor diyerek avutuyor.
Oysa Hizbullah her açýdan Lübnan devletinin bir parçasýdýr. Hatta Ýsrail karþýsýndaki direniþi sebebiyle Hizbullah Lübnan halkýnýn tam desteðini alan bir kuvvettir.
Bu yönüyle Lübnan'daki cemaatler Hizbullah'ýn görüþlerini tasvip etmese de onu Lübnan'ýn savunma gücü olarak görmektedir!
Nitekim Hizbullah 2006 yýlýnda Ýsrail'i kara savaþlarýnda maðlup etmiþ bir örgüt olarak sadece Lübnan halkýnýn deðil Ýslam dünyasýnýn da takdiri kazanmýþtý.
Gerçi daha sonra Suriye'de binlerce masumun kanýna girerek o takdir ve tebriki tenkide ve nefrete çevirmiþ bir Hizbullah var ama!
Tüm bunlara raðmen, duygularý ve ihtilaflarý bir kenara býrakarak bugün itibariyle Hizbullah'a yapýlan saldýrýnýn aslýnda doðrudan Lübnan'a ve dolaylý olarak Ýslam dünyasýna yapýlmýþ bir saldýrý, gözdaðý ve tehdit olarak görülmez ve deðerlendirilmez ona göre tedbir alýnmazsa, meþhur kýssadaki 'Ezidi'ye sahip çýkacaktýk' piþmanlýðýyla karþý karþýya kalacaðýmýz bir ortamda olduðumuzu hatýrlatmak isterim.
Her ne kadar Hizbullah Suriye'de mezhep odaklý kanlý radikal eylemler gerçekleþtirmiþ olsa da Lübnan ekseninde farklý kesimlerle bir arada yaþama bilincini hayata geçiren bir strateji izlediðini de inkâr edemeyiz.
2006 savaþý bittikten sonra Lübnan'a gittim ve savaþýn cereyan ettiði Güney Lübnan'ý ve Ýsrail'in bombaladýðý Dâhiye'yi gezdim.
Hizbullah'ýn merkezi olan Dâhiye'de birkaç bina deðil mahalle olduðu gibi yerle bir edilmiþti. Dâhiye semtinden 500 bin civarýnda insan bölgeyi boþaltmýþtý.
O zaman sormuþtum, 'Nereye gitti bu insanlar?' diye. Ýlginçtir Marunîlerin bölgesine geçtikleri ve Marunî okullarýnda kiliselerinde misafir edildiklerini söylemiþlerdi.
Hizbullah'ýn etkin olduðu Güney Lübnan'da gezerken sokaklarda çok sayýda 'Müslüman Hristiyan bir arada yaþama bilinci' afiþleri vardý.
Ýlginçtir tamamý Hizbullah yanlýsý Þiilerin oturduðu Dâhiye belediye baþkaný bir Maruniydi!
O yýllarda belediye baþkanýný seçilen 30 kiþilik belediye meclisi üyeleri belirliyordu. Meclis üyeleri aralarýndaki tek Maruni'yi baþkan seçmiþlerdi!
Hizbullah'ýn böyle taktikleri de var!
Dün Dâhiye'de yaþayan bir dostumu aradým, 'Dâhiye'den ayrýldýk!' dedi.
Peki 'tv ekranlarýna yansýyan kaçýþ görüntülerindeki insanlar nereye kaçýyor?' diye sordum, 'Maruni, Sünni ve Dürzi bölgelerine!' cevabýný verdi.
'Nasrallah'ýn öldürüldüðü doðru mu?' diye sordum, 'Kimse bilmiyor!' dedi.
Birkaç saat sonra öldüðü doðrulandý.
Evet, Nasrallah'ý dostu görünenler satmýþa benziyor!
Ne var ki, Heniyye'nin öldürülmesi direniþi bitirmediði gibi Nasrallah'ýn öldürülmesi de Hizbullah'ý bitirmez.
Ýsrail'in iþgal politikasý devam ettikçe direniþ eksik olmayacaktýr!
2006'da yaþananlar tekrar ediyor.
Ýsrail havadan Hizbullah bölgelerine saldýrýyor. Karadan saldýrýr mý orasýný önümüzdeki günlerde göreceðiz. Ancak Ýsrail'in 2006'da tattýðý yenilginin muhtemel olduðunu söyleyen askeri uzmanlar var!
Hülasa Ýsrail geniþleme politikasýný adým adým uygulamaya koyarken Ýslam dünyasýnýn özellikle bölge ülkelerinin bu yaþananlarý Ýsrail-Hizbullah çatýþmasý olarak görmemesi gerektiðinin altýný tekrar kalýn çizgilerle çizmemiz gerekir.
Gazze'ye Lübnan'a destek verilmezse yarýn diðer bölge ülkelerinin hedefte olduðunu görmek ve Ýsrail'i durdurmak gerekir.
Ýsrail bir devlet gibi deðil terör örgütü gibi hareket ediyor.
Hem savaþ hukukuna riayet etmeyen hem soykýrým yürüten insanlýktan nasibini almamýþ bir örgüt gibi çýlgýnca hareket ediyor.
Baþkan Erdoðan'ýn BM kürsüsünden seslendiði gibi Ýsrail'in durdurulmasý gerekir.
Bunu BM yapmýyorsa vakit geçmeden bölge ülkeleri çaresine bakmak zorundadýr!