Gennadi Gerasimov, (1930-2010) Sovyetler Birliði yönetiminde yer almýþ ender espri sahibi isimlerden biriydi. Kendisiyle son Sovyet lideri Gorbaçov’un sözcüsü sýfatýyla Ýstanbul’a geldiðinde akþam yemeðinde buluþma þansý yakalamýþtým. Yemekteki, “Komünist Partisi olarak ana hedefimiz dünyayý komünist kýlmaktý ama bir kararýmýzý burada söylemek isterim, bir tek Türkiye’yi komünist yapmama kararý almýþtýk” sözleriyle baþlayan esprisini asla unutmam. Hemen “niye” diye sorduðumda, “E, birisinin mal ve hizmetlerin piyasa fiyatlarýný belirlemesi gerekiyor” diyerek cevaplamasý sýradan bir espri deðil, Sovyet sisteminin daðýlmasýna yol açan ekonomik çöküntünün de özeleþtirisiydi…
Gerasimov, Varþova Paktý tarih olduktan sonra sýra Sovyetler Birliði’ne geldiðinde dünya medyasýna, “Artýk yeni ideolojimiz Sinatra Doktrini’dir, onun My Way (Benim Yolum) þarkýsý ana zemindir” demesiyle tarihe geçti, bu esprili açýklamayla dünya, Moskova’nýn, Sovyetler’in daðýlmasýna karar verdiðini anladý.
Aslýnda, Sovyetler Birliði daðýldýktan sonra pek bir anlamý kalmayan NATO için benzer esprili açýklamayý kim yapacak, bilemem ama anladýðým, ittifakýn daðýlma sürecinin Ankara’dan baþlayabileceðidir…
DÜNYANIN SONU MUDUR, HAYIR, BELKÝ DE, ÜZERÝMÝZE 70 YIL ÖNCE GÝYDÝRÝLMÝÞ VE ARTIK BÝZE DAR GELEN BÝR GÖMLEKTEN KURTULUÞUN YOLUDUR.
Erdoðan’ýn, Trabzonlu bir STK’nin akþam yemeðinde yaptýðý konuþmanýn detayý, seçim zemininde ýskalanacak nitelikte deðil.
"Ekonomisi saðlam bir Türkiye, kur, faiz, enflasyon sarmalý sayesinde çalýþmadan, üretmeden, hiçbir riske girmeden zenginleþen bir avuç elitin iþine gelmiyor. Demokrasisi güçlü bir Türkiye, 'göbeðini kaþýyan adam' diyerek milleti aþaðýlayan, millete tepeden bakan seçkinlerin iþine gelmiyor."
“Güvenliðini saðlamýþ bir Türkiye, bugüne kadar terör örgütleri eliyle iç siyasetimizi yönlendiren çevrelerin iþine gelmiyor. Ülkemizin son 5-6 yýlda sürekli hedef tahtasýna konulmasýnýn asýl nedeni, iþte bu rahatsýzlýklardýr (…) pýsýrýk, ürkek, özgüvensiz bir Türkiye hayal ediyorlar.”
Bu, anti-emperyalist duruþtur.
Ana savaþ alaný Doðu Akdeniz’dir. Irak-Suriye hattýnda emperyalizmin vekilleri ile mücadele ederiz ama Akdeniz’de onlarýn donanmalarýný karþýmýzda bulacaðýz.
AB Komisyonu’nun Rum-Yunan ikilisinin baskýsýyla Türkiye’nin kýta sahanlýðýnda yaptýðý araþtýrma ve sondaj faaliyetlerini “yasa dýþý” ilan etmesi önemlidir.
Neden, Münhasýr Ekonomik Bölge ilaný hala yapýlmýyor anlamak mümkün deðil.
Eðer bir lobi, Dýþiþleri’nin bünyesine sýzýp, Türkiye’yi, yasadýþý faaliyet yürüten, Doðu Akdeniz’de zorbalýk sergileyen bir devlet haline getiriyorsa, çalýþmalarýný her zaman takdirle izlediðim Mevlüt Çavuþoðlu’nun (1) sýrtýna yönelmiþ býçaða dikkat etmesi gerektiðine inanýrým.
MEB’i ilan edin, TSK, “diplomasinin býraktýðý boþluðu uzun süre dolduramam” mesajý veriyor, daha ne desinler…
Türkiye, 15 Temmuz’da, Brüksel-Washington hattýnda planlanýp, ABD’deki Norfolk NATO Üssü (firari FETÖ’cü eski tümamiral Mustafa Zeki Uðurlu) ile Ýncirlik (ABD’nin siyasi sýðýnma talebini reddettiði FETÖ’cü eski tuðgeneral Bekir Ercan Van) hattýnda uygulanmýþ bir darbe yaþadý.
NATO’nun darbecileri nasýl koruduðunu, PKK’yý da düzenli olarak nasýl silahlandýrdýðýný görüyor.
Artýk bir gerçeði birinin söylemesi gerekiyor: NATO ÜYELÝÐÝ, MÝLLÝ BEKAMIZ ÝÇÝN TEHDÝT OLUÞTURMAKTADIR.
SON SÖZ: Erdoðan’ýn “Unutmayýn, bu ülkede de Sisi'ler var, bu yüzden çok dikkatli olmalýyýz” sözü alarmdýr. S-400’lerin ülke topraklarýna inmeye baþladýðý günlerde ne tür bir NATO saldýrýsýyla karþýlaþacaðýz, yaþayacaðýz, göreceðiz.
1- https://www.star.com.tr/yazar/zor-gunlerin-iki-adami-cavusoglusoylu-yazi-1380916/