Varsa bile bunun Türkiye’yi kapsamadýðýný 5 Mart 2020 Perþembe günü gördük. Tarihi kýrýlma noktasýdýr. Bir Türk-Rus savaþý için “12’ye 5 var” noktasýnda ABD baþta tüm müttefikler(!) tarafýndan yalnýz býrakýldýk!..
Dava vahimi: ABD’nin bu çatýþmanýn Fýrat’ýn doðusundan Türkiye topraklarýna ulaþacak yeni bir uydu/terör devletinin kuruluþunu hýzlandýracaðýný planladýðýný da fark ettik.
“Size mühimmat verelim, ama Ýdlib hava sahasýnýn kapatýlmasýna karýþmayýz, bizim de Suriye denkleminde Rusya ile derin baðlarýmýz var, siz de yapabiliyorsanýz yapýn” açýklamalarý neyi iþaret ediyor sanýyorsunuz? Erdoðan Moskova dönüþü “Amerika bize çok söz söyledi ama ortada herhangi bir destekleri yok” diyerek net gerçeði ifade etti.
5 Mart 2020 Perþembe günü ABD-Rusya hattýnda “1-Ýsrail’in kalýcý güvenliði, 2- Doðu Akdeniz’in yeni bir enerji havzasý olmasýný önleme” amaçlý kurulmuþ planla karþýlaþtýk, 6 saat, Ýdlib’in deðil, aslýnda, kendi topraklarýmýzýn kalýcý güvenliðinin pazarlýðýný yaptýk.
Erdoðan-Bahçeli ikilisinin bu küresel saldýrýyý iyi teþhis ettikleri ve Moskova’dan alabileceklerini alabildikleri için tebrik ediyorum.
• RUSYA ÝLE ÇATIÞMA KAÇINILMAZDIR…
Eðer, Ankara’da, Rusya ile varýlan ateþkesin Türkiye açýsýndan çok önemli kazaným ve geleceðe dönük bir güvence olduðunu düþünen varsa, görevinden derhal istifa etmesini tavsiye ederim.
Bu tür bir rehavet tarihin en korkunç sonuçlarýný doðrulabilecek hatasý olacaktýr.
Görünen, ne kadar titizlik gösterirsek gösterelim, yakýn geleceðin bir baþka kýrýlma noktasýnda Rusya ile –asla arzu etmeden- çatýþmak zorunda kalacaðýmýz ve yine yalnýz býrakýlacaðýmýzdýr.
Bu korkunç senaryonun asýl sorumlusu, günümüzde Vladimir Putin karþýsýnda bir dönem Adolf Hitler karþýsýnda sergilediði pýsýrýk politikayý sürdüren Avrupa olacaktýr.
Kremlin’de kanlý maskesini takmýþ yayýlmacý kimlikle karþýlaþtýk.
Sürpriz deðildir ve bu kimlikle bir süre birlikte yaþayacaðýz, devamýnda da “senin tabaðýndan bir lokma alacaðým” dediðinde de çatýþacaðýz.
19’ncu yüzyýl refleksleriyle siyaset üreten bir nükleer süper güçten söz ediyoruz, ve bu güç, Nazi lider Hitler’in ayak izlerini takip ediyor.
Sovyetler Birliði’nin yýkýlmasý sürecinde 400 yýllýk tarihinde ilk kez toprak kaybederken baðýmsýzlýklarýný kazanan yeni devletlerde yaþayan 35 milyon Rus asýllý üzerinden “etnik Ruslar” politikasýna sarýldý.
Hitler’in “etnik Almanlar” politikasý, 2.Dünya Savaþý öncesinde Alman ordularýnýn Rhineland, Çekoslovakya ve Avusturya’ya girmesine neden olmuþtu.
Putin’in “etnik Ruslar” politikasý Gürcistan’ýn Güney Osetya, Ukrayna’nýn Rusya sýnýrýndaki Donbas ve Kýrým bölgelerinin iþgaline neden oldu!..
• NATO’YU BÝTÝREN ADIMLAR…
Putin liderliðindeki Rusya, baðýmsýzlýk mücadelesi veren 600 Çeçen savaþçýyý etkisiz hale getirmek için baþkent Grozni’yi yerle bir edip onbinlerce masum sivilin ölümüne yol açan bir devlettir. Benzer stratejiyi Halep’te gördük, Ýdlib’te devam etti.
NATO’nun Karadeniz’deki güçlenmesine Kýrým üzerinden tepki vereceðini, Gürcistan’a ait Abhazya’yý ilhak ederek gösteren bir stratejik anlayýþtan söz ediyoruz.
NATO’nun Çeçenistan ve Gürcistan felaketlerini “eski Sovyet hesaplaþmalarý” görüp, Kýrým’ýn ilhakýna “askeri olmayan” tepki göstermesi sonun baþlangýcýdýr.
Avrupalýlar korkaktýr.
Kýrým iþgal edildiðinde Ankara’yý nasýl aradýklarýna, Tatarlar üzerinden bir Türk-Rus krizini çýkartmaya çalýþtýklarýna þahidim. Dertleri, böyle bir krizin arkasýna sýðýnýp, meseleyi küreselleþtirmeden rafa koymaktý, Türkiye’nin Tatar politikasý üzerinden bu tuzaða düþmemesi sonucu Rusya ile yüzleþmek zorunda kaldýlar.
NATO, Kýrým ilhakýnda askeri refleksini göstermeliydi, göstermedi, ekonomik abluka gibi Rusya’yý hiç etkilemeyen uygulamalar ile iþi idare etmek, hataydý.
Rusya, artýk, elinin rahat olduðunu, gerekirse bir NATO ülkesiyle de –kendi ulusal güvenliðini hiç etkilemeyen bir alanda- savaþabileceðini düþünüyor.
Bu tavýr 5 Mart günü tarihin kayýtlarýna geçti ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile ABD Savunma Bakaný Mark Esper hala görevlerinin baþýndalar!..
Yola NATO’ya güvenerek çýkmadýk, geçiniz.
• RUSYA DURMAYACAK, LÝBYA’DA DA SÜRDÜRECEK…
Umarým, Kremlin’deki 6 saatlik müzakereden sonra bu ülkede kimse, “Esed’le görüþerek sorunu çözebiliriz” cümlesini kurmayacaktýr.
Artýk Suriye diye bir devlet yok, bir Rusya müstemlekesi var. Üstelik yarýsý da Amerikan iþgali altýnda!..
Mesela Hüsnü Mahalli’nin Halep-Þam karayolununun 7 yýl sonra açýlmasý karþýsýnda gösterdiði sosyal medya sevinci, Mahalli ve torunlarýný gerçekte hiç ilgilendirmiyor, esas olarak o karayolu artýk Rusya’nýn envanterine girdi, gerçekleri görmek lazým.
Rusya durmayacaktýr ve Erdoðan’a kýzgýnlar.
Rusya’nýn yeni dýþ politika stratejisini 1996 yýlýnda Çarlýk Rusyasý-Sovyetler hattýnda þekillendiren Yevgeni Primakov’un yayýlmacý-çatýþmacý anlayýþý sonrasýnda kontrollerindeki bir bölge için kendilerini müzakereye zorlayan ilk lider, Erdoðan oldu.
Ýdlib, Çeçen harbinden bu yana hedeflerine ulaþmadan durduklarý ilk coðrafya.
Bu nedenle durmayacaklardýr, bilin.
Tam tersine, Suriye-Libya hattýný büyük hesaplaþma alanýna çevirecekler.
Sözüm Avrupalýlara…
Libya’nýn Suriye’den sonra Rusya’nýn kontrolüne terk edilmesi, Çekoslovakya’yý iþgal ettikten kýsa bir süre sonra Polonya’ya giren Adolf Hitler’in cevapsýz kalmasýdýr.
O günlerin Ýngiliz-Fransýz yönetimleri Nazi ordularý Polonya’ya girdikleri gün, 2’nci Dünya Savaþý’ný baþlatmak zorunda kalmýþlardý.
Böyledir. Ne kadar kaçarsanýz kaçýn, tarih sizi kendine çeker.