Sevgiliyi bekler gibi beklenilen aya kavuþtuk, ne mutlu. Sadece Müslüman alemini deðil, her inanýþtan milyarlarca insan için tüm dünyayý bir huzur örtüsüyle örten mübarek Ramazan-ý Þerif hepimize hayýrlý olsun.
Hani, öylesine deðil, çok özlediðine, aylarca beklediðine kavuþunca, önce sýmsýký bir sarýlýp sonra þöyle yüzüne bakarak “Nasýlsýn?” dersin ya. Ýþte o samimiyette bir “Nasýlsýn?” diye sormanýn tam zamaný.
“Ey kendim, nasýlsýn?”
Son yýllarda fark ettiðim bir þey bu, belki siz hep farkýndaydýnýz, bilemem. Ben yeni yeni fark ediyorum.
Bu ay dünyanýn dinleme ve dinlenme ayý.
Sakinleþme, dinginleþme, dünyevi hýrslarýmýzý dizginlenme ayý.
Kendini bilme, kendini bulma ayý.
Aracýný muayeneye götüren,bir amcanýn isyanýný hatýrlýyorum; “Biz daha kendimizi muayene ettiremiyoruz” diyordu. Hah, iþte bizim ruhumuzun muayenesi, hastalýklarýn teþhisi ve tedavisinin zamaný bu ay.
Ýþte bu ayýn sorusu bu olmalý bana göre; “Ey kendim, nasýlsýn?”
Her yýlýn bir ayý kendine bu soruyu sormayý alýþkanlýk edinen, her on iki ayýn bir ayý kendini, ruhunu ve bedenini istirahate alan hiç yaþlanýr mý?
Hani hep þikayet ettiðimiz, “Hayatýn telaþesinden vakit mi var?” diye ötelediðimiz sorunlarýmýz var ya, hepsinin tedavisi bu ayýn tam da içinde.
Bir alýþkanlýðýnýz var ve býrakmak mý istiyorsunuz? Ýþte size bir alýþkanlýðý býrakmak, ya da bir iyi alýþkanlýðý edinmek için 30 gün. Baþýndan sonuna 30, sondan baþa 30.
Bir alýþkanlýðý edinmek için 21 gün üst üste yapmayý öneriyor bilim insanlarý. 30 gün daha da garantili, alýþkanlýðýn daha da sýký sýkýya oturacaðý bir süre.
Hazýr birinci gününde iken, gelin belirli kararlarla baþlayalým Ramazan Ayýna.
Bu Ramazan sadece yeme-içme orucu tutmakla kalmayalým, birkaç oruç daha ekleyelim bu listeye.
Örneðin bu Ramazan öfke orucu tutalým. Oruçlu olmayý sinirli davranmak için bir gerekçe olarak görmeyelim, göstermeyelim.
Örneðin bu Ramazan israf orucu tutalým. Fazla yemekten, israftan, gösteriþten, þatafattan kaçýnalým.
Örneðin bu Ramazan baþkalarýný kusurlarýný görme orucu tutalým. Ýçimize dönelim, önümüze dönelim. Kendi kusurlarýmýza odaklanalým.
Örneðin bu Ramazan gýybet orucu tutalým. Yüzüne söyleyemeyeceðimiz þeyleri de, söyleyebilsek bile kýracak, incitecek þeyleri de söylemeyip yutalým, unutalým.
Örneðin bu Ramazan yoðunluk orucu tutalým. “Çok yoðunum” kolaycýlýðýndan uzaklaþýp bizden bir telefon, bir ziyaret bekleyenlere, düþkünlere, aile büyüklerine, eþe dosta, imkan varsa memlekete uzanalým.
Örneðin bu Ramazan akýllý telefon orucu tutalým. Radyasyonu, sürekli bir þeyleri kaçýrýyor olma hissini, her bildirimde yerimizden sýçramayý uzak tutalým kendimizden. Telefon da dinlensin, ruhumuz da.
Örneðin bu Ramazan unutma orucu tutalým. Unuttuðumuz, ertelediðimiz, ihmal ettiðimiz her ne varsa Ramazan’ýn sakinliðiyle bereketini birleþtirerek ortaya çýkaralým. Örneðin yazmak istediðimiz kitaba baþlayalým, bitirmek istediðimiz kitaplarý ortaya çýkarýp okumaya baþlayalým.
Sizin okurken aklýnýza çokça baþkaca oruçlar gelmiþtir tutmamýz gereken.
Siz de fark ettiniz deðil mi? Ne çok oruç var tutmamýz gereken.
Ve ne çok soru var kendimize sormamýz gereken.
“Ey kendim, nasýlsýn?” ile baþlayarak kendimize tek tek sorular soracaðýmýz, kendimizde yanýtlar arayacaðýmýz, memnun kalmadýðýmýz yanýtlarý deðiþtirmek için 30 gün boyunca çalýþacaðýmýz bir Ramazan Ayý olmasý dileðiyle.