Ne demek istedim ben þimdi?

Geçmiþte yazdýklarým bugün de peþimi býrakmýyor. ‘Gezi Parký’ hareketlenmesi sonrasýnda Washington’un her gün yapmayý usul haline getirdiði açýklamalarý okuyup “Yarabbi, Tayyip Bey ABD’den döneli iki hafta bile olmadý” diye iç geçirirken, aklýma Menderes’ten bu yana devleti yönetenlerin ABD ziyaretleriyle ilgili yazdýklarým üþüþüverdi.

 

Dondum kaldým.

Unutuluyor, ama gerçek: Adnan Menderes 27 Mayýs (1960) darbesiyle devrilmeden yedi ay önce ABD’deydi. Yanýnda götürdüðü Vatan gazetesi muhabiri Orhan Karaveli yýllar sonra yayýnladýðý anýlarýnda (‘Görgü Tanýðý: Bir gazetecinin sýradýþý anýlarý’; Pergamon, 2001) yaþananlarý çok baþarýlý bir biçimde yansýtýr; 2002 yýlý baþýnda Bülent Ecevit’in çýktýðý Washington ziyaretini vesile edip buraya kaydýný düþmüþtüm.

Ecevit maddi zorluklarla boðuþan hükümeti adýna borçlarýmýzýn silinmesini istemiþ, ama yüz bulamamýþtý. George W. Bush’un ulusal güvenlik danýþmaný Condoleezza Rice ise, heyetin ABD baþkentine ayak basmasýndan 24 saat önce, gazetecilere, “Türkiye’nin zengin, kalkýnmýþ, yolsuzluklardan arýnmýþ, eðitim sorununu çözmüþ, ýlýmlý bir Ýslâm ülkesi olmasýný bekliyoruz” demiþti...

Sonraki geliþmeleri biliyoruz: Birdenbire siyaseti altüst edip ‘erken seçim’ talebi doðuracak geliþmeler devreye girmiþti. Ak Parti’yi iktidara taþýyan seçim ayný yýlýn kasým ayýnda yapýldý.

Menderes’in Washington gezisi her bakýmdan ilginçti. Ankara’ya geleceði (Aralýk 1959) bilinen ABD Baþkaný Eisenhower’i daha önce kendisi ziyaret etmek istemiþ, ekim ayýnda yola çýkmýþtý. Ziyaretinde birkaç yüz milyon dolarlýk bir yardým isteyecek, Eisenhower’a Ankara’ya geldiðinde bunu açýklama fýrsatý tanýmýþ olacaktý.

Hesabýný boþa çýkardýlar Menderes’in, kuruþ vermediler...

Gazeteci Karaveli’nin anýlarýndan aktarayým: “9 Ekim günü öðleden önce Menderes, Dýþiþleri Bakaný Fatin Rüþtü Zorlu ile birlikte Beyaz Ev’e gitmiþ ve ‘önemli ziyaretçiler’ geldiðinde kapýlara çýkan Eisenhower, yani bu tarihten kýsa bir süre sonra Türkiye’ye geldiðinde, bizim abartýlý ‘I love Ike’ pankartlarýyla sokaklara döküldüðümüz Amerika baþkaný, Menderes’i giriþ katýndaki çalýþma odalarýndan birinde kabul etmiþti. Kolumdaki saate göre üç devlet adamý toputopu 25 dakika kadar konuþmuþlar ve biz, az sayýda gazeteci, resim çekmek üzere içeri alýndýðýmýzda Menderes’i, kolunun altýnda parlak bir kâðýda sarýlmýþ imzalý ve kocaman bir Eisenhower fotoðrafýyla gülümsemeye çalýþýr durumda bulmuþtuk. Hiç mutlu olmadýðý yüzünden okunuyor ve resmen açýklamasa da gezisinin asýl amacý olduðu bilinen, güç durumdaki Türk ekonomisini düzlüðe çýkarmak için, hedeflediði 500-600 milyon dolarlýk yeni bir yardým talebini baþbakanýn gündeme bile getiremediði anlaþýlýyordu. (..) Beyaz Ev çýkýþýnda Cadillac’ýna binerken bana, ‘Sadece bir nezaket ziyareti idi!..’ demekle yetindi.”

 

Washington büyükelçimiz 27 Mayýs sonrasýnda bir ara baþbakanlýðý söz konusu olmuþ Suat Hayri Ürgüplü’dür. Menderes’in ABD dýþiþleri bakaný özel kaleminde beklerken ipek mendiliyle sürekli terini silmesini Karaveli’nin izlediðini fark eden Ürgüplü ‘yazýlmamasý kaydýyla’ kendisine þu bilgiyi tevdi eder: “Amerikalýlar Menderes’i çoktan sildiler. Gözden çýkardýlar onu! Deðil 500-600 milyon dolarlýk yeni bir yardým, 1 dolar bile vermemekte kararlýlar. Biz bunu ‘hissettiðimizi’ kendisine ilettik. Belki o da her þeyin farkýnda, ama þansýný deniyor. Ümidini büsbütün kestiði an Türkiye’nin dýþ politikasýný deðiþtireceðinden hiç kuþkun olmasýn.”

Atina’ya gitmeyi planladý Menderes, sonra da Moskova’ya; ikisini de baþaramadý.

Atina gezisine de çaðrýlýymýþ Vatan muhabiri; 23, 24 ve 25 Mayýs (1960) gecelerini valiziyle gazetede geçirmiþ... Okuyalým: “Býrakýn Temmuz’da Moskova’ya gitmeyi, Mayýs’ta Atina’ya bile gidemedik. 25 veya 26 Mayýs’ta, özel olarak hazýrlanan THY ‘Viscount’ýyla planlandýðý gibi yola çýksaydýk, Ege Denizi üzerinde Türk jetlerinin bizi yarý yoldan çevireceklerini sonradan öðrendik.”

Gezi’yle ilgisi ne bunun? Yarýna.