Mustafa Nihat Yükselir
Mustafa Nihat Yükselir
Tüm Yazýlarý

Ne istiyorsunuz, rehinleri geri mi göndersinler?

Tam 101 gün IÞÝD terör örgütünün elinde esir kalan 49 konsolosluk çalýþanýmýz burnu kanamadan kurtarýldý. Türk hükümetinin, uluslararasý arenada büyük bir baþarý olarak sayýlacak bir operasyonu gerçekleþtirmiþ olmasý ülkede sevinç ve gururla karþýlandý.

Adeta tereyaðýndan kýl çeker misali büyük bir titizlik ve sabýr ile gerçekleþtirilen bu operasyon Türkiye’nin hem uluslararasý diplomasi, hem de istihbarat baþarýsý olarak hanesine artý olarak yazýldý. Çünkü bir tek rehine geride býrakýlmadan, üstelik burunlarý kanamadan sað salim kurtarýlmýþ olmalarý çok önemli bir baþarý.

Peki, hükümete bu baþarýlý istihbarat ve diplomatik operasyondaki baþarýsýndan dolayý hakkýný teslim etmek gerekmez mi?

Bu konuda olmasý gereken bu, ama o malum zihniyetin temsilcileri bekleneni yine yapmadý. Yine ayný tavrý sergilemeye devam etti. Felaketlerden, terörden, kandan beslenen faþist kafalar yine öküz altýnda buzaðý aramaya baþladý. Yine yapýlan güzel bir þeyi kötüleme çabasýna girdiler. Yine ülkenin itibarýný zedeleme çabasýna girdiler.

Daha düne kadar 49 konsolosluk çalýþanýnýn rehin kalmasýný Türkiye’nin acziyeti ve utancý olarak nitelendirenler, bunun üzerinde politika yapanlar, onlarýn medyadaki sözcüleri oyuncaklarý ellerinden alýnmýþçasýna þaþkýna döndüler. Bir taraftan þaþkýn, bir taraftan da üzgün bir þekilde hükümetin aldýðý bu baþarýyý nasýl gölgeleyebiliriz çabasýna girdiler.

Her zaman olduðu gibi yine karalama kampanyasýnýn ilk baþlangýcý Doðan medyasýndan verildi. Rehin alýnan konsolosluk personelleri üzerinden hükümete defalarca yüklenen, haksýz eleþtirileri birbiri ardýna sýralayan Doðan Medya Grubu, rehin alýnan konsolosluk personelleri Cumhurbaþkanlýðý seçimleri öncesinde teslim edilecek Erdoðan'a oy kazandýrýlacak, Süleyman Þah Türbesi'nden vazgeçilecek" gibi akýlalmaz iddialarda bulunmuþtu.

Bütün bu yalan ve iftiralarýn kaynaðý Doðan Medya Grubu’nun gazetesi Hürriyet'in internet sitesinden skandal bir hamle geldi.

Daha olayýn yaþandýðý saatlerde Hürriyet’in internet sitesinde bir algý haberleri yapýlarak baþarýyý gölgeleme çabasýna giriþildi.

Eski âþýklarýn buluþmasýný konu alan bir yaþam haberini birinci manþetinden vererek ‘Kurtarýlan rehinelerden özür diliyoruz ama bu haberi birinci manþetten veriyoruz’ anonsu ile haberi verdiler. Yani bu aþk haberi bile 49 rehinenin kurtarýlmasýndan daha önemli demeye çalýþýyorlardý. Yani sevinecek gururlanacak bir þey yok Doðan Medyasýna göre!

Bununla da yetinmediler kendilerine gelen ikinci talimat doðrultusunda bu seferde Cumhurbaþkaný’nýn açýklamasý ile Baþbakan’ýn açýklamalarýnýn birbirine çeliþen açýklamalar olduðunu vurgulayýp ‘hangisi doðru’ diye sorgulayarak bu operasyona gizem katma çabasýna girdiler. Bu konu ile ilgili sonrasýna diðer unsurlarýn üzerine gideceði malzemeyi vererek fitili ateþlemiþ oldu Doðan medyasý.

Sonrasýnda ise bu gizemi manþetine çeken Sözcü iþin içine IÞÝD’i de katarak ‘hangisi doðru’ demeye devam etti. Onlarýn hanesinde yapýlan baþarýlý diplomatik ve istihbarat operasyonunn hiçbir önemi yok. Çünkü onarýn görevi sadece AK Parti’ye, Hükümet’e ve Tayyip Erdoðan’a saldýrmak.

Daha sonra hükümete efelenerek siyasi kariyer yapmaya çalýþan Metin Feyzioðlu ile devam etti saldýrýlar.

Feyzioðlu, "Bu olayýn ihmalle buraya gelmesinin sorumlularý bugün çýkýp rehinelerimiz kurtarýldý diye bir gurur tablosu sergileyemez" diyerek akla ziyan bir açýklamaya imza attý.

Tüm dünya medyasýnda ilk sýrada yer alan ve uluslararasý kamuoyunun baþarýlý bir operasyon olarak nitelendirdiði bir olayý bu arkadaþ böyle yorumluyor.

Bir hukukçu, üstelik baro baþkaný bir hukukçu, siyasi hýrslarý ile böylesi hazýmsýzlýk kokan, trajikomik bir açýklamaya imza atarak kendini zavallý duruma düþürmüþ oldu.

MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli yine kendinden bekleneni yaparak bu baþarýyý da baþarý saymayarak "IÞÝD’le hangi pazarlýklarýn yapýldýðý, vatandaþlarýmýzýn özgürlüðü karþýlýðýnda nelerin vaat edildiði henüz gizemini korumaktadýr"  diyerek yapýlan bu baþarýlý operasyonu gölgeleme çabasýna giriþti.

Üstelik adý da Devlet olan eski bir devlet adamý ülke adýna gerçekleþtirilmiþ uluslararasý diplomatik ve istihbarat operasyonu için böylesi bir açýklama yapar mý?

Peki, adama sormazlar mý “Sen bir operasyon sonucu yakalanýp Türkiye’ye getirilen Abdullah Öcalan’ýn idam edilmesini isteyen þehit ailelerini makamýndan kovarken, sana  “hangi pazarlýk sonucu böyle davranýyorsun’’ diye bir sorulsaydý ne yapardýn?

Devletin diplomatik ve istihbarat operasyonlarý, medya önünde magazin meselesi gibi, asýlsýz iddialar üzerinden sorgulanýr mý?

Bu devlet adamlarýnýn yapacaðý bir hamle mi?

Ayný saçma duruma maalesef CHP de düþtü. Aydýnlýk Gazetesi ve Sözcü gazetesinde politika çýkarmaya çalýþan CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý Sezgin Tanrýkulu, Baþbakan Ahmet Davutoðlu tarafýndan yanýtlanmasý istemiyle TBMM'ye verdiði soru önergesinde, rehinelerin serbest býrakýlmasý için IÞÝD'le yapýlan "diplomatik pazarlýðýn içeriðini" sordu.

Bir pazarlýk var mý, yok mu diye sormuyor.

Aydýnlýk ve Sözcü’nün manþetleri kendini tatmin etmiþ ki pazarlýðýn içeriðini soruyor.

Bir yandan IÞID’a terör örgütü derken öte yanda hükümet yetkililerin açýklamalarýnýn yerine IÞÝD’in açýklamalarýný manþete çeken ulusalcý medyanýn hali ise tam bir komedi.

Bizim ulusalcý medyanýn bu komik halini ciddiye alan CHP buradan siyaset devþirmeye çalýþýyor.

CHP’den daha fazlasýný beklemek aptallýk olur.

Her tür karalamaya, algý operasyonuna, darbe giriþimine, ekonomik krize, yabancý ülkelere devlet sýrlarýný peþkeþ çekenlere çanak tutan bu zihniyet neredeyse rehinleri geri gönderelim diyecek haldeler.

Daha önce de defalarca bunu yaþadýk.

Bu memleket de Hükümet ve Tayyip Erdoðan’ýn ülke adýna yaptýðý iyi ne varsa kötüleyen bu zavallý zihniyet her seferinde kendini daha küçültmekten vazgeçmiyor.

Tek hedef Tayyip Erdoðan gitsin.

Tayip Erdoðan gitsin de ne olacaksa olsun

Peki, ne yapsýn hükümet sizi memnun etmek için?

Ne istiyorsunuz?

Sizi mutlu etmek için rehinleri geri mi göndersinler?