Türkiye’de son 10 yýlda atýlan adýmlardan sadece birini, “açýlým sürecini” anlamak-anlamlandýrmak isteyenler için “1990-1993” döneminde neyi denediðimizi ve yaptýrmadýklarýný, yaþananlarý ve sebep-sonuç iliþkilerini size aþaðýda sunuyorum...
Birlikte bakalým;
1-1988 Hürriyet Gazetesinin sahibi Simavi, Özal’a çok sert bir mektup yazdý ! Mektup öyle bir noktaya varmýþtý ki; “siz o yaratýk deðilsiniz” ifadesi dahi mektupta yer aldý.
2-1998-1990 arasýnda Türkiye’yi “Orta Doðu Denklemine “sokmak isteyenlerin baskýsý içeride-dýþarýda devam ederken, Amerika ile birlikte hareket etmek isteyen Özal’ýn tavrýna karþý Genelkurmay Baþkaný Torumtay istifa etti.
3-Yýl 1992 Doðan Güreþ Genelkurmay Baþkaný. Amerika ile hareket edemeyen Özal’ýn Ortadoðu-Orta Asya politikasý farklýlaþmaya baþladý ve Özal baþta Eþref Bitlis olmak üzere, Ýsmet Sezgin, Adnan Kahveci gibi isimlerle iliþki kurarak Demirel’in de “dahil olduðu” bir süreçte görüþmeleri baþlattý. Bu kapsamda Ýsmet Sezgin 1992 yýlýnda Irak’a gitti ve Suriye ile bazý giriþimlerde bulundu ! 1992’nin baþýndan itibaren ABD ile Ortadoðu’ya girelim diyen Özal, ‘Türkiye Ortadoðu’da kendi politikasýný geliþtirmeli’ derken söylemlerinde Türkiye’nin Avrasya Konfederasyonu’na geçebilecek bir yapýya sahip olduðunu ilk defa ortaya koyan kiþi oldu ! Bir not : 1992 yýlýnda Muavenet yanlýþlýkla vuruldu!
4-Ýsmet Sezgin’in temaslarý sonucu Türkiye ile Ýran arasýnda bir anlaþma imzalandý. Anlaþma PKK’nýn tasfiye edilmesi ve Türkiye’nin Ýran’la Ortadoðu’da aktif olarak hareket etmesi esasýna dayandý !
5-1992 yýlýnda Eþref Bitlis Barzani-Talabani ile görüþtü, protokol imzalandý ! Önemli not : Bu görüþmeler sürerken Eþref Bitlis ile Genelkurmay Baþkaný Doðan Güreþ arasýnda çatýþma baþlýyor. Bitlis, yaþadýklarýný arþive geçsin diye mektup halinde Özal’a aktarýyor. Özal ve Bitlis’in politikasý ayný “Türkiye aktif olacak” !
6-1993 yýlýnýn Ocak ayýnda Demirel Suriye ile protokol imzalamak üzere Þam’a gitti ve ayný protokol imzalandý; Terör örgütlerinin tasfiyesi ve Türkiye’nin Ortadoðu’da aktif politikasý için iþbirliði yapýlmasý. Yine not düþelim; bütün bunlar olurken bugün tartýþtýðýmýz “Ergenekon-PKK” baðlantýsýnýn net delillerine Uður Mumcu ulaþýyor ve Özal ile paylaþýyor.
Sevgili dostlar, þimdi sýký durun, bakýn bu noktadan sonra neler oluyor ?
1-1993 yýlýnda Demirel’in Suriye’den dönmesini takip eden 60 gün içinde Uður Mumcu, Adnan Kahveci, Eþref Bitlis aramýzdan ayrýlýyorlar!
2-Bu ölümler daha tartýþýlýrken Nisan 1993’te Turgut Özal hayatýný kaybediyor ve bugün konuþulan sorular zinciri ortaya çýkýyor. Özal ölmeden çok kýsa bir süre önce ölen Bitlis’in mektubunu bir kez daha okumak için istetiyor.
3-Petrol Boru hattý keþif gezisi olduðu gün terör örgütü silahsýz sivil araca bindirilen 33 askerimizi þehit ediyor ! Tesadüfe bakýn ki; haber bölgede keþif yapan Ýngiliz petrol þirketi yetkililerine anýnda Londra’dan ulaþtýrýlýrken Türk medyasý olayý 8 saat sonra öðreniyor
4-Temmuz 1993’de Madýmak olayý yaþanýyor ve Türkiye’nin ilgi alaný kayýyor !
Bu olaylarýn arkasýndan gelenleri de sayalým; 1994 krizi ve devalüasyonu, Simavi’nin Özal’a mektup yazdýðý gazete dahil Türkiye’de büyük þirketlerin el deðiþtirmesi, 1997-1998 krizi ve deðiþimin hýzlanmasý, 28 Þubat süreci, 1997-1998 Amerika’da “Yeni Bir Yüzyýl Ýçin Strateji” Belgesinin hazýrlanmasý ve ilan edilmesi, 2001 krizi-Türkiye’nin Derviþ’e teslim edilmesi ve son deneme olarak Süleymaniye’de baþýmýza çuval geçirilmesi...
Sonuç 1: 1988’den baþlayan 2003 yýlýna kadar devam eden Dünya Düzeni ve bölgemizi þekillendirme dinamiði, 2003-2013 arasýndaki BÜYÜK HAMLELERLE, Türkiye’nin Özal’ýn yapamadýðýný yaparak kendi yoluna gitme özgürlüðünü kazanmasýyla son buldu. Daha açýk yazayým; Türkiye’yi istediði “kaba dökemeyen” küresel askeri-endüstriyel yapý, Türkiye’nin “bölgenin lideri olduðunu” kabul ederek bu politikadan vazgeçti...
Sonuç 2: IMF’nin Türkiye’den kovulmasý, içeride yerleþik yapýlarýn çökmesi ve 2003-2013 arasýnda ortaya çýkan baþarýyý doðru anlamalý, nasýl bir “kefeni yýrttýðýmýzý” çok çok iyi analiz etmeli -anlamlandýrmalýyýz !
Sonuç 3: “One Minute çýkýþý” BAÐIMSIZLIK sürecinin baþladýðýnýn ilan edilmesiydi ve arkasýndan ÇÖZÜM SÜRECÝ dahil birçok yeni açýlým geldi...
Son söz: Bu ülke Son 80 yýlda defalarca BAÐIMSIZ olmayý denedi ! Her seferinde paketleyip kutuya doldurdular! Bu sefer ÖZGÜR olmaya çok yakýnýz ve bu yolda kararlý bir þekilde yürüyen Baþbakan Erdoðan’a sonuna kadar sahip çýkarak, bu sürecin sonunda ne pahasýna olursa olsun Baðýmsýz-Cihanþümul Türkiye’ye geçeceðiz...
