Perþembe günü deðerli dostum Enver Beþinci’nin CRR Konser Salonu’ndaki ‘Osmanlý’dan Günümüze Ýcazetten Diplomaya’ isimli kitabýnýn tanýtým toplantýsýna katýlmak üzere yola çýktým.
Dostlarla Taksim’de buluþmak üzere sözleþtik.
Ben Taksim’e biraz erkence gittim. Meydaný süsleyen Taksim Camii’ni ilk kez görünce doksanlardaki o kasvetli yýllarý hatýrladým.
Tayyip Bey ÝBB baþkaný, Erbakan baþbakan olmasýna raðmen Taksim’e cami yapýlmasý, vesayet sisteminin ruhu satýlmýþ elamanlarýnýn engeline takýlmýþtý.
Vesayet sistemi devam ettikçe ne belediye seçimlerini ne de genel seçimleri kazanmanýn yeterli olmadýðýný iliklerimize kadar hissetmiþtik.
***
AK Parti2002’de parlamento 2004’de belediyeleri seçimlerini kazanmasýna raðmen tam anlamýyla iktidar olamamýþtý.
Ekonomide ve kalkýnmada rekorlar kýrýyor ama sosyal/kültürel alanlarda vesayet sisteminin engelleriyle karþýlaþýyordu.
Engellerin ötesinde nota verilerek, kapatma davasý açýlarak AK Parti’nin siyasi hayatýna kastediliyordu.
Ne zamanki 2010 yýlýnda yapýlan anayasa deðiþikliði referandumu kabul edildi ve vesayet sistemi büyük ölçüde etkisiz hale getirildi iþte AK Parti o zaman tam anlamýyla iktidar oldu.
Ruhunu emperyalistlere satmýþ çevreler bundan sonra da kanlý darbe teþebbüsüne varýncaya kadar her yolu denediler.
Ama milli direniþi kýramadýlar. Millet ülkesine sahip çýktý.
***
Milletin bundan sonra da ruhunu satmýþ hainlere pabuç býrakmayacaðýna olan inancým geçen Pazar günü Çamlýca Camii’ni ziyaret ettiðimde iyice pekiþti.
Pazar günü sabah ezanýndan yarým saat önce yola çýktým.
Çamlýca’ya yaklaþtýðýmda birden kendimi Medine-i Münevvere’de zannettim. Yollara iki taraflý araç park edilmiþ, insanlar kadýn erkek çocuk erken saatte camiye doðru koþuþturuyorlardý.
Uzun uðraþlardan sonra camiin otoparkýna girebildim. Camiye girdiðimde ezan okunmuþtu. Ama insanlar hâlâ oluk oluk geliyorlardý.
Caminin mimarisinden çok akýn eden insanlar dikkatimi çekmiþti. Dünyevileþiyoruz, dini hassasiyetimizi kaybediyoruz endiþesini unutmuþ duygulanmýþtým.
O arada biri diðerine ‘Maþallah’ diyor öteki de ‘Hakikaten cami güzel olmuþ’ cevabýný veriyordu, önceki, ‘Ben camiye deðil cemaate maþallah diyorum’ ifadesiyle benim de duygularýma tercüman olmuþtu.
***
Çamlýca Camii hakikaten bir âbide olmuþ. Dýþ görünümüyle, çevre düzenlemesiyle, park alanlarýyla, yürüyen merdivenleriyle ve otoparkýyla muhteþem bir eser ortaya çýkmýþ. Diðer sosyal alanlarý da hizmete açýldýðýnda Ýstanbul’un en öncelikli cazibe merkezi olacaðý þimdiden belli.
Ýç mimarisi hakkýnda bazý mülahazalarým olsa da genel olarak Ýstanbul’a damgasýný vuran bu esere emeði geçen herkesi tebrik ediyorum.
En büyük tebrikim tabii ki cemaate. Camilerin asýl imarý, mimarisiyle deðil cemaat iledir. Pazar günü gördüm ki Çamlýca Camii Ýstanbul’un en mamur camii olmuþ.
Çamlýca’da cemaat namazdan sonra da daðýlmýyor, avluda boðaza nazýr bölümde gözlerinden mutluluk fýþkýrýrcasýna sohbet ediyor, Ýstanbul’u seyrediyor.
Böylece cami için seçilen mevkii de ne kadar isabetli olduðu anlaþýlýyor.
***
Ankara Külliye’deki Millet Camii, Ýstanbul’daki Çamlýca ve Taksim camileri AK Parti iktidarýnýn hüviyetini aksettirmesi açýsýndan önemlidir.
Cumhurbaþkaný’nýn Çamlýca Camii’nin batý duvarýna nakþedilen þu ifadeleri daha da önemlidir:
“Ýstanbul’un en güzel tepelerinden Çamlýca’da inþa ettiðimiz bu eser inþallah asýrlar boyu milletimize ýþýk tutacak bir þehadetnâme olacaktýr.
Ne mutlu imanla inþa edip ibadetle ihya eden gönüllere.”