Ne oldu beyaz Galatasaraylýlar?

Beyaz Türk- Zenci Türk kavramýný da tartýþmasýný da hiç sevmem ama hayatýn gerçeði maalesef. Kimdir bu Beyaz Türkler? Çok zengin olmak,  iyi eðitimli olmak yetmiyor, genellikle ideolojik tanýmlamalar baþlýyor.Ýdeolojik kalýplara uymak da yetmiyor, bu kez kaç nesildir böylesiniz sorusu geliyor?

Halký küçümsemek ya da trafikte, orada burada gördüðünüz küçük düzensizliklerden yola çýkýp kendi halkýnýn adam olamayacaðýný düþünmek, bunu seslendirmek asgari koþul da, bundan ötesi ne acaba?

***

Beyaz Türk-Zenci Türk tartýþmasýnýn ya da ayrýþmasýnýn en fazla yaþandýðý yer Ünal Aysal döneminde Galatasaray Kulübü oldu.

Abdürrahim Albayrak zenci Galatasaraylý’ydý Ünal Aysal ve havarileri için.

Fatih Terim’e de zenci ama Micheal Jackson gibi hafif beyazlaþmýþ zenci gözüyle baktýlar. Peki kim bunlar? Sýfýrdan baþlayýp hatýrý sayýlýr bir servete sahip olan Ünal Aysal ve babalarýnýn adlarý sayesinde adlarý bilinen iki isim. Þekil þartlarýna bakacak olursanýz kendilerinden daha Beyaz Türk olan Ali Dürüst’ü de sýrf zenci gördüklerinin yanýnda yer aldýðý için yeme ihtiyacý duyan isimler. Galatasaray’ýn gelenekleri olmasý demek, onu sadece Beyaz Türkler kulübü yapmamýþtý bugüne kadar ama þimdi öyle oldu biraz. Maça bir kere metroyla gitseler, Sanayii duraðýndan inip Seyrantepe’ye aktarma yapanlarý görselerdi hata yaptýklarýný anlarlardý. Ama onlar maçlarý Ýstinye Park’ýn pahalý restoranlarýnda beklemeyi tercih ettiler, anlayamadýlar. 

***

Anlayamadýklarý þu; Patronuna yalan uydurup maça giden delikanlý da, parmaðýndaki sarý-kýrmýzý ojelerle maça giden genç kýz da Galatasaray’ý seviyor, Ünal Aysal’ýn þahsýný ya da yönetimini deðil.Onlar için maça gitmek bazen zaman bazen madden mücadele gerektiriyor. Mücadele edenler, yönetimin de, kulübenin de, sahadaki futbolcunun da Galatasaray için onlar gibi mücadele etmesini istiyorlar. Fatih Terim’in de kaþýna gözüne hayran deðil o insanlar ama Galatasaray için mücadele ettiðinden, Abdürrahim Albayrak’ýn samimiyetinden eminler. Ýþler yolunda gitmediði bir dönemde Florya’nýn kapýlarýný açýp taraftarla futbolcularý da karþý karþýya getiren bir Baþkan profiline de güvenmezler...

***

Fatih Terim aylar sonra Milli Takým’a imza atýnca “Gördünüz mü para için Galatasaray’dan gitti” diyen, özel yazýþmalarý deþifre eden bir Beyaz Türk Baþkan olur mu? Ya da Terim gider gitmez, otobüste onun koltuðuna oturan Beyaz Türk bir baþka kulüp yöneticisi? Hepsinden daha Beyaz Türk Faruk Süren’e sorsunlar bakalým Terim’le zaman zaman çok gergin zamanlar yaþayan eski Baþkan ne diyecek?  Seçkin olmayý daha doðrusu öyle davranmayý seçilmiþ olmaktan daha önemli gören bir düþünce yapýsý mýdýr Beyaz Türk olmak? Belli ki en azýndan bazýlarý için öyle...

***

Albayrak gitti, Terim gönderildi, ne oldu? Þimdi Florya kime emanet edilmeli, Albayrak geri dönmeli mi tarzý cümleler kuruluyor medyada. Ne tüm bunlarýn baþ sorumlusu Ünal Aysal ortalýkta gözüküyor ne de onun çileði Snejider.

Demek ki iþini iyi yapmak için illa Beyaz ya da illa Zenci Türk olmak ya da seçkinliði ya da seçkinciliði bir koþul haline getirmek gerekmiyormuþ.