Artýk “geleneksel” bir Star klasiði haline gelen Necip Fazýl Ödülleri’nin dördüncüsünü dün akþam muhteþem bir final ile tamamladýk.
Cumhurbaþkanýmýz Sayýn Erdoðan’ýn da onurlandýrdýðý gecede, adeta kültür sanat ziyafeti verildi. Üstad yad edildi, ruhuna dualar gönderildi.
Necip Fazýl, son yýllarda çok daha yoðun biçimde ihtiyaç duyduðumuz milli ruhun en önemli mimarlarýndan biridir.
Nitekim, içinde yaþadýðý dönemi, “Ýþgal ordularýnýn bile yapamayacaðý bir cinayetle, madde plânýnda kurtarýldýktan sonra ruh plânýnda ebedi helake mahkumiyet...” olarak tarif eden Necip Fazýl, beklediði “nur infilaký yeni bir þafak fýþkýrýþýnýn” da, ancak “Dininin, dilinin beyninin, ilminin, ýrzýnýn, evinin, kininin, kalbinin dâvacýsý bir gençlik...” tarafýndan gerçekleþtirilebileceðini ifade ediyordu.
Üstad, uðrunda, kendi gençliðini, özgürlüðünü hatta ömrünü feda ettiði o gençliði de, "Kim var?’diye seslenilince, saðýna ve soluna bakmadan fert fert ‘ben varým!’cevabýný verici, her ferdi ‘benim olmadýðým yerde kimse yoktur!’fikrini besleyici bir dâva ahlakýna kaynak bir gençlik...’olarak tarif ediyordu.
Nitekim, “Ýþgâl ordularýnýn bile yapamayacaðý cinayet”i de, bu “cinayet”e göðsünü geren, “Can taþýma liyakatini, canlarýn caný uðrunda can vermeyi cana minnet sayacak kadar gözü kara” gençliði de biz; 15 Temmuz gecesi görmedik mi?
O gece, milletin geleceðini katletmeye kalkan o hainleri durduranlar, Üstad’ýn,“Bu gençliðin ilk filizlerini karþýmda görüyorum” ifadesiyle müjdelediði “filizler”den oluþan çýnarlardý.
Oysa biz bu güzide coðrafyada yaþadýkça, milli ruh taþýyan böyle çýnarlara hep ihtiyaç duyacaðýz.
Ýþte Necip Fazýl Ödülleri, bu ruhun inþasý ve muhafazasý için baþlatýlmýþ önemli bir hizmettir.
Türkiye’nin bekasý için yürütülen yeni Ýstiklal Mücadelesinde, “Milli Ýradenin Sesi” olarak çok kritik görevler ifa eden Star gazetesi, Necip Fazýl Ödülleri ile hem önemli bir boþluðu doldurdu hem de bu milli ruhun oluþmasýna ciddi katký saðladý.
Necip Fazýl Ödülleri, bu milli hassasiyeti taþýmayanlarýn, kültür ve sanattaki, yýllardýr milletin deðerlerini esir alan hegemonyasýna son verecek, kendi deðerlerine baðlý kalanlarýn da deðer üretebildiðini gösterecektir.
Her yýl biraz daha zenginleþen edebiyat dünyamýzda parlayan yýldýzlarý sayý ile sýnýrlamak elbette mümkün deðil. Her þeye raðmen, titiz ve yorucu bir çalýþma ile en adil seçimi yapmak için elinden gelen gayreti gösteren jüri üyelerimize teþekkür ediyor, böyle bir jürinin listesine girmeyi baþaran ödül sahiplerini gönülden kutluyorum.
Bekamýzýn teminatý olduðunu 15 Temmuz’da gösteren gençliðimize hürmeten, Necip Fazýl Ödülleri’ne eklediðimiz, “Ýlk Eserler” kategorisi büyük ilgi gördü, geniþleyerek devam ediyor.
Bu yýl Türkiye sýnýrlarýný aþarak uluslararasý bir boyut kazanan Necip Fazýl Ödülleri, önümüzdeki yýllarda bizim için anlam taþýyan diðer coðrafyalarý da içine alacak þekilde yoluna devam edecek.
Çünkü son yýllarda yaþadýðýmýz acý gerçekler, Türkiye’nin sadece Türkiye sýnýrlarý içerisinden savunulamayacaðýný bize öðretti.
Ayrýca, 48 sayfalýk Özel Ekimiz, zengin muhtevasý ile Necip Fazýl Ödülleri’ne derinlik kattý. Editörümüz Muharrem Coþkun baþta olmak üzere emeði geçen ekip arkadaþlarýmýza teþekkür ediyorum.
Ayrýca dün geceki muhteþem organizasyonu organize eden Kurumsal Ýletiþim Direktörlüðümüz baþta olmak üzere emeði geçen bütün ekibimize ve özellikle de bizi yalnýz býrakmayan davetli ve izleyicilerimize þükranlarýmý arz ediyorum.
Milli ruhla, ödül dolu nice mutlu yarýnlara...