Sevil NURİYEVA İSMAYILOV
Sevil NURİYEVA İSMAYILOV
Tüm Yazıları

Neden Beka? Neden Türkiye? Neden İslam?

Avrupa Parlamentosunun Türkiye kararı son yıllar üstüne basa basa "beka sorunumuz var" tezimizi ve dayandığımız tüm verileri doğrular nitelik taşıdı. Evet, skandal karar! Evet, demokrasi ve kendi değerlerini çiğnemiş bir karar! Peki, böyle bir karara neden mecbur Avrupa? Neden ve kimden korkuyor? 

"PKK'yı terör listesinden çıkar" diyor. "Ayasofya'yı müze olarak tut" diyor. "Akkuyu Nükleer Santralin inşasını durdur" diyor. Diyor da diyor! 

Şimdi bana göre niyetleri ve muradı tam ortaya koyan bir karar. Esasında bizim net olarak ne yapmamıza kapı açan bir karar. 

Neden hedefte olduğumuzu, neden beka sorunu yaşadığımızı, neden İslam ve Türkiye düşmanlığı oluşturulduğunu bize anlatan bir karar. Bu karardaki talepler, size Gezi oyunundaki talepleri anımsatmadı mı? 

Peki o talepleri kimler yaptı? Kim adına yaptı? Kimler Geziyi ve talepleri savundu? Hangi platformlar, hangi siyasi gruplardan güç alarak bunu yaptı, merak konusu değil mi? Peki bu Avrupa Parlamentosu kararı ile o gün Gezi'deki STK kılıflı taleplerle bir paralellik görmüyor muyuz? 

Evet, üstüne başka bir olay oldu. Yeni Zelanda'da dehşet verici cami saldırısı oldu. Müslümanlar katledildi. Namaz kılıp dua eden insanlara yapıldı bu saldırı. Yapanlardan birinin beyanlarına bakıyoruz. Bir de üstüne manifesto yayınlamış. Hem de o saldırıdan önce Türkiye'ye tehdit beyanlarında bulunmuş. 

"Topraklarınızda huzur içinde yaşamak istiyorsanız, boğazdan bu tarafa yani Batı'ya gelmeyin" diyor. "Gelip camilerinizi başınıza yıkarız" diyor. Yarın öbür gün bu vahşiye "psikopat" deyip geçecekler hiç kuşkusuz. Ama mesele o değil! Mesele içinde bulunduğumuz devranın nasıl tutumlara köle olduğunu görmemiz açısından önem arz ediyor. İslam'a karşı sokakta ‘psikopat’ kılıflı kişi ile Avrupa Parlamentosu’nun kararı arasında hiç mi psikolojik bağlantı kurmayacağız? Yani şu anda Türkiye'ye karşı tutumun altında neyin yattığı aşikar değil mi? 

Türkiye'ye yaptırımlar söz konusuymuş, Avrupa Parlamentosu’nun kararına göre! İşte Amerika farklı, Avrupa farklı tehdit ediyor, hatta farklı farklı coğrafyalardan bu tehditkar sesler yükseliyor farkındaysanız. İçinde bulunduğumuz tarihi süreçte, farklı farklı tehditleri harmanlayarak hep birlikte yorumlamalıyız. Sözü yeten sözüyle, yetmeyen saldırı düzenleyen psikopatlarla, gücü yeten ise yanı başımızdaki terör örgütlerine destek vererek! Peki beka meselesi ne zaman “ciddi mesele” olarak gündemimize oturacak? Daha ne olması gerekir ki? Herkes anlasın ki, Türkiye'nin beka meselesi vardır ve bu meselenin mimarı Türkiye değil. Ve bu mesele Türkiye'nin vardığı noktayı anlayarak, varmak istediği noktaya gidişini durdurmak içindir. İslam medeniyettir. İslam inşadır. İslam ihyadır. Türkler hep geçmişten bu yana, bu felsefeye bağlandığı için kazandı. Ondan uzaklaştığında ise kaybetti. Kendi kodları ile tekrar devrede olan bu Türkiye, tekrar kazanacaktır hiç kuşkusuz. Ama badireler atlatarak, ama krizleri defederek! İslam bayraktarlığını elinden vermediği sürece, zafer Türkiye’nin olacaktır. Vesselam...