Neden Cumhurbaþkanlýðý sistemi: Ýki örnek

Cumhurbaþkanlýðý Sistemini de içeren Anayasa deðiþikliði teklifi birinci oylamada Meclis’te kabul edildi. Bir aksilik olmazsa, ikinci oylamadan sonra referandum yolu görünecek.

Cumhurbaþkanlýðý sistemini CHP ve HDP istemiyor. Meclis’e yakýþmayan görüntülerde CHP’nin yaptýklarýný gördük. Ayak ýsýrmak da neyin nesi? AK Parti’nin kavgaya, gerilime ihtiyacý yok. Maddeler teker teker 338’in üzerinde “evet”le geçiyor. Gerilim stratejisini uygulayan CHP...

Meclis’te CHP’nin sergilediði hýrçýnlýk, çýkardýðý kavga, CHP Grup Baþkanvekili Engin Altay’ýn “böyle giderse iç savaþ kaçýnýlmaz” tehdidi, referandum sürecinin tehlikelerine iþaret ediyor. 

21 Ekim 2007’deki referandumla ilgili bir hatýrlatma yapayým. 21 Ekim’de cumhurbaþkanýný halkýn seçmesi için referandum yapýldý. CHP ve vesayetçi odaklar buna þiddetle karþý çýktýlar. Ýsminde halk olan Cumhuriyet Halk Partisi, cumhurbaþkanýný halkýn seçmesini istemiyordu. Referandumun yapýlacaðý günün gecesinde Kuzey Irak’tan gelen 150 kiþilik terörist grup Daðlýca Komanda Taburu’na saldýrdý. 12 asker þehit düþtü,16 asker yaralandý, 8 asker de Irak topraklarýna kaçýrýldý. 

Neden Cumhurbaþkanlýðý sistemi sorusuna iki örnekle cevap vereyim.

Örnek bir: Askerler AK Partili bir Cumhurbaþkaný istemedi, Meclis’teki operasyon ile sivil iradeye müdahale edildi.

16 Mayýs 2007’de Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaþkanlýðý süresi doluyordu. Bir anda baþörtüsü ve laiklik tartýþmalarý alevlendirildi. Týpký 28 Þubat sürecinde Refah Partisi’ne yapýldýðý gibi AK Parti’nin, laiklik karþýtý eylemlerin odaðý olduðuna dair çýkýþlar baþladý. (2008’de bu gerekçe ile Anayasa Mahkemesi AK Parti’yi cezalandýrdý). 

Eski Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý Sabih Kanadoðlu, bir hukuk garabeti ile operasyonu baþlattý. “367 kiþi katýlmadýðý sürece Cumhurbaþkanlýðý seçimi yapýlamaz” dedi. CHP, oylamalara katýlmayacaðýný açýkladý, Meclis kilitlendi. AK Parti’ye Meclis’te Cumhurbaþkaný seçtirmediler. Ancak referandumdan sonraki 22 Temmuz seçimlerinde parlamentoya giren MHP’nin oylamalara katýlmasýyla düðüm çözüldü ve Abdullah Gül Cumhurbaþkaný seçildi.

Örnek iki: 24 Aralýk 1995 seçimlerinden birinci parti olarak yüzde 21 oyla Refah Partisi (RP) çýktý. O gece askerler devreye girdi, ANAP ve DYP’ye “Erbakan ile koalisyon yapmayacaksýnýz” dendi. ANAP - DYP koalisyonu üç ay sonra daðýlýnca görev tekrar RP lideri Necmettin Erbakan’a verildi. RP 1996 Haziraný’nda DYP ile koalisyon kurdu.

Askerler bunu hiç hazmedemedi. 28 Þubat 1997’deki Milli Güvenlik Kurulu’nda muhtýrayý verdiler. Erbakan kararlarý imzalamadý. 

21 Mayýs 1997 tarihinde Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðý, “yasadýþý bazý eylemlerin odaðý olmaya baþladýðý” için Refah Partisi’nin kapatýlmasý için Anayasa Mahkemesi’ne dava açtý. 

Kapatma davasý devam ederken Erbakan, baþbakanlýk görevini Tansu Çiller’e devretmek amacýyla 18 Haziran 1997’de Cumhurbaþkaný Demirel’e istifasýný sundu. 

Cumhurbaþkaný Demirel 54. hükümet protokolü gereði baþbakanlýk görevini Doðru Yol Partisi’nin genel baþkaný Tansu Çiller’e vermedi. Mesut Yýlmaz’a görev verdi. Meclis operasyonu ile meþru iktidar bitirildi. DYP’den istifa ettirilen milletvekilleri ile koalisyon hükümeti kurduruldu.

Vesayetçiler, bu numaralarý Cumhurbaþkanlýðý Sisteminde yapamayacaklar. Çünkü hükümet Meclis içinden kurulmuyor. Türkiye’yi yönetecek hükümeti, halk sandýkta kendisi seçiyor. O hükümet Meclis’teki bütün oyunlara ve kumpaslara karþý korunuyor.

Rejim deðiþmiyor, demokrasi teminat altýna alýnýyor…