Neden, istesek de uzlaşamayız?

Bu ülkenin makul insanları; demokrasi, hukukun üstünlüğü ve özgürlükler konusunda geniş bir mutabakat olsun, uzlaşma olsun isterler.

Kavga yerine diyalogu kim istemez?

Ancak bu temenniler için Haziran 2023'e kadar neredeyse hiç iyimser kalmadı.

Çok arzu etsek de, samimiyetle istesek de 2023 Haziran'ı, uzlaşmanın değil hesaplaşmanın tarihi olacak.

Uzlaşamayacağımız nereden belli?

Şu anda siyaseten Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı olarak derin bir kutuplaşmanın içerisindeyiz.

Milletimizin değerlerine, tarihine, devletimizin güçlü ve büyük olma hamlelerine sahip çıkanlar Cumhur İttifakı'nda toplanıyor. AK Parti, MHP ve Büyük Birlik Partisi seçmeninin toplu vuran yürekleri var. İman, vatan, bayrak dendiğinde bu kitlenin hiçbir problemi yok.

Mesela, Erdoğan ve Bahçeli, Ayasofya'nın aslî hüviyetine dönmesi için sivil iradeyi devreye soktuklarında, Fatih'in emanetine sahip çıktıkları için Cumhur İttifakını savunan insanlar sevindiler. İmam hatiplilere katsayı zulmü bittiği için sevindiler.

Mesela, Cumhur İttifakı'nı savunanlar, başörtüsü, kamuda da serbest olduğu için mutlu oldular.

Mesela İçişleri Bakanı Soylu, mezun olan jandarma subaylara; "Görevinize çıkarken, Allah rızası için abdestli çıkın, Ayet-el Kürsilerle çıkın. Biliniz ki, Cenab-ı Allah sizin muhafızınızdır" demesini yadırgamadılar, alkışladılar...

Mesela, Cumhur İttifakı'nı destekleyenler; Mehmetçiğin teröristlere karşı verdiği mücadeleyi, PKK terör örgütüne indirilen darbeleri savunuyorlar...

Bunları çoğaltabiliriz.

Millet İttifakı'nın ise tek ortak paydaları Erdoğan düşmanlığı.

Şimdi Akşener'e, Davutoğlu'na, Karamollaoğlu'na, Babacan'a, Uysal'a soralım. Sizin ittifakınızı destekleyenler için de, "iman, vatan, bayrak" dendiğinde bir problem yok mu?

Size desteği olmasa aday bile çıkaramayacağınızı yüzünüze söyleyen HDP'ye oy verenler, al bayrağımıza sahip çıkıyor mu?

Mesela CHP'nin laikçi azgınları, Ayasofya cami olarak yeniden açılınca sevindiler mi? Yoksa laiklik elden gidiyor diye hopladılar mı?

CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu Meclis'te, Ayasofya'nın da müze olarak korunmasını ifade ederken, "Hatta Sultanahmet de müze olmalı. Çünkü bunlar artık insanlığın ortak mirasıdır" demedi mi?

Soylu'ya tepki gösteren gazeteci, "Burası laik bir ülke unuttu galiba" diye atarlanmadı mı?

CHP, sınır ötesi harekâtlara karşı çıkar, "PYD vatanını savunuyor, Afrin'e girilmesin" derken, DEVA, Gelecek, SP, DP, İP tabanı da böyle mi düşünüyor?

İmam Hatiplilere "sapık" diye saldıran birine, "şaka yaptı" diye kim sahipleniyor?

Bu zihniyetteki insanlarla, Cumhur İttifakını savunan insanların uzlaşması görüldü ki, asla mümkün değil.

Kaldı ki, biz uzlaşmaya çalışsak bile, Batı/NATO, ABD'si, AB'si bizim uzlaşmamızı istemez.

İşte 15 Temmuz FETÖ ihanetinden beri Cumhur İttifakı'nın karşısındakilere açıktan destek veren Batı başkentleri, liderleri var. Biden, açıktan söyledi; "Türkiye'deki muhalefetle birlikte çalışmalıyız" diye...

Fonladıkları medya vasıtaları, kullandıkları etki ajanları, kalemler, programcılar eliyle her gün fitne kazanlarına odun atılıyor.

Haziran 2023; milletle, millet düşmanları arasında demokratik hesaplaşma tarihidir.

Bu hesaplaşmayı, kaos ortamına çevirip oradan bir iç savaş zemini hazırlamak için kullanmak isteyenler yanılacaktır...

Milletimizin kararlılığını Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Malazgirt Zaferi'nin 951. Yılı münasebetiyle söyledi:

"Hiçbir saldırıya, hiçbir oyuna, hiçbir tuzağa tahammülümüz yoktur. Vatanımızı bölmeye, devletimizi yıkmaya çalışan hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayız..."