Neden Mali, neden Suriye deðil?

Suriye’de iki yýldýr kan gövdeyi götürüyor olmasýna raðmen Batý kaçak güreþmeye devam ediyor. Adeta iki tarafýn da birbirini katletmesi için ortam hazýrlanýyor. Diðer taraftan Fransa eski sömürgelerinden ve Batý Afrika ülkesi Mali’ye oldukça riskli ve pahalý bir operasyona giriþti. Mali Operasyonu’nu eleþtirenlerin baþýnda ise Türkiye ve Çin geliyor.

Baþbakan Erdoðan önceki gün “Suriye’ye niye gelmiyorlar; çünkü Suriye’de ne petrol ne de altýn var. Orada sadece özgürlük mücadelesi veren insanlar var” dedi. Erdoðan Marmara Üniversitesi’nde yaptýðý konuþmada Batý’yý çok aðýr sözlerle ve Uluslararasý Ýliþkiler’de çok da alýþýk olmadýðýmýz bir açýklýkla adeta topa tuttu.

Bakan Davutoðlu da Mali’de tek taraflý müdahalelere karþý olduklarýný belirtmiþti.

Batý neden Mali’de?

Mali’ye yakýndan bakacak olursak bu ülkedeki çatýþma görüntüde bir din çatýþmasý deðil. Ülke nüfusunun % 90’ý Müslüman. Hýristiyanlarýn oraný ise sadece % 5. Çatýþma daha çok kuzeyde yerleþik olan Tuaregler’in ve müttefik kabilelerin baðýmsýzlýk mücadelesi gibi cereyan ediyor. Fransa ve Batý’nýn iddiasý ise savaþýn El Kaide ve diðer Ýslamcýlar ile ýlýmlý/laik Müslümanlar arasýnda olduðu yönünde. Ýþin içine ‘radikal Ýslamcýlar’ ifadesi girince akan sular duruyor ve her türlü müdahale meþru hale geliyor. Hatta ortada dinci, Ýslamcý vs. yoksa bunlar da birileri tarafýndan üretilebiliyor. Üstelik Ýslam dünyasýnda iktidarlarýný devam ettirebilmek için bu üretim iþini Batýlý istihbarat birimlerine býrakmayacak kadar ‘düþünceli’ yönetimler de var. Bakýnýz Mali’nin bazý komþularý.

Suya düþen yýlana sarýlýr misali, Mali’de çatýþmalar hýzla yayýlýnca Mali halký da Hükümeti de Fransa’nýn askeri müdahalesini tek çýkýþ yolu olarak gördü. Tüm Batý dünyasý Fransa’nýn arkasýnda.

ABD’nin de çok kuvvetli bir þekilde Mali’ye dâhil olacaðý ifade ediliyor. Hatta kimi haberlere göre ABD 2013 yýlýnda Afrika’daki askeri üslerini güçlendirecek, yenilerini de açacak.

Þüphe yok ki Mali halkýnýn huzuru ve mutluluðu Fransa’nýn ve Batý’nýn ilk önceliði deðil. Geçmiþte Afrika’ya kan kusturmuþ bu ülkeler için 2 büyük tehlike var: 1) Çin, 2) Kýtada hýzla yayýlan Ýslam.

Çin ‘istilasý’

Çin, son 10 yýlda tüm kýtayý ticaret ve mali yardýmlarla adeta iþgal ediyor. Çin, Batý’dan farklý olarak bölge yönetimlerine müdahale etmiyor, askeri darbeler düzenlemiyor, Afrikalýlarý küçük görmüyor vs. Diðer taraftan Çin, Afrika madenlerine ve diðer zenginliklerine 50 yýllýðýna, 100 yýllýðýna ortak oluyor, toprak satýn alýyor, yüzbinlerce Çinli’yi stratejik Afrika ülkelerine kalýcý olarak yerleþtiriyor. Bir süre sonra bazý Afrika ülkelerinin petrollerini ve diðer madenlerini satabilmek için bir tek pazarlarý olacak, o da Çin olacak. Madenleri alan Çinliler boru hatlarýný ve yollarý da yapýyor, yollar ve borular yine Çin’in ortaðý olduðu limanlara, oradan da Çin’e ulaþýyor.

Ýþte Batý’nýn Afrika’da durdurmasý gereken ilk akým bu, Çin ‘istilasý’. Ýkinci büyük tehlike ise Afrika’nýn en hýzlý yayýlan dini olan Ýslam’ý sýnýrlandýrabilmek, kontrol altýna alabilmek. Kimi uzmanlara göre El Kaide benzeri yapýlar Batý’nýn bu tür bölgelere müdahale gerekçesi olarak önce hazýrlanýyor, sonra kullanýlýyor. Özellikle Çinli uzmanlar burada hedefin aslýnda Ýslamcýlar deðil, Çin olduðunu ifade ediyorlar. Baþka bir deyiþle Mali bahane, küresel paylaþým savaþlarý þahane.

Türkiye’nin tepkisinde bu anlattýklarýmýzýn payý var elbette. Ancak Türkiye’yi Mali müdahalesinde asýl üzen Batý’nýn Suriye’deki sorumluluklarýndan bencilce kaçmasý. Belli ki Batý, Suriye’yi þimdilik yormayý tercih ediyor. Hedef zayýflayýnca muhtemel müdahale de gelecektir elbette...