Hayýrlý olsun... Kazanan için de, kaybeden için de...
Öncelikle, ülke için hayýrlý olsun.
Eski sistem dün itibariyle tarihe karýþtý.
Umulur ki, eski siyasal alýþkanlýklar ve siyaset etme biçimi de tarihe karýþýr, doðru dürüst bir “siyasal sistem” kurulur.
Her seçim sonrasýnda, seçimin tartýþmasýz maðluplarýný yazdým.
Bugün de öyle yapacaðým.
Seçim öncesinde estirilen “Geldi, geliyor” fýrtýnasý bazý muhitlerde kafa karýþýklýðýna ve hatta moral bozukluðuna yol açtý ama içimden bir his bu seçimde de “saðduyu”nun galip geleceðini, baþarýnýn ödüllendirileceðini söylüyordu.
Öyle de oldu...
Ýki adaylý bir yarýþa sahne olan seçimde, özellikle iki tutum ön plana çýktý.
Birinci tutumun sahibi, “Ýktidarýmýz süresi içinde þu hizmetlerde bulunduk, bu yatýrýmlarý yaptýk” diyordu ve özellikle icraatlara dayalý bir seçim kampanyasý yürütüyordu.
Ýlaveten, “güçlü Türkiye”ye vurgu yapýyordu.
Ýkinci tutumun sahibi “bugüne kadar yapýlmýþ her þeye” karþýydý ve özellikle “yaptýrmamaktan”, “engel olmaktan” söz ediyordu... Yerli otomobile karþýydý, “yerli savunma sanayine” karþýydý, “altyapý yatýrýmlarýnýn tümüne” karþýydý, darbe sanýklarýnýn yargýlanmasýna karþýydý, teröre yönelik operasyonlara karþýydý.
Bu karþý oluþun mantýklý ve geçerli bir açýklamasý yapýlamadý.
Sadece boþ laf üretildi...
Ýyileþtirme kalemleri sýralanýrken de, zaten yapýlmýþ iyileþtirmeler sýralandý ve kaldýrýlmýþ harçlarýn kaldýrýlacaðý, ucuz olan mazotun ucuzlatýlacaðý, zaten hayata geçirilmiþ ek göstergenin hayata geçirileceði söylendi.
Kitleleri etkilemek için de, araya “uzay madenciliði” gibi, hangi madencilik türüne iþaret ettiði bilinmeyen uçuk vaatler sokuþturuldu.
Doðruya doðru:
Ýkinci tutumun sahibi (yani Muharrem Ýnce) etkili bir seçim kampanyasý yürüttü.
Denilebilirse, “Erdoðan düþmaný” bütün kesimlerin desteðini aldý.
FETÖ’cüsü...
PKK’lýsý...
DHKP-C’lisi...
Halktan tiksinen seçkincisi...
Ýslamcý kýlýðýyla dolaþan Brükselcisi...
Milli Görüþ postuna bürünmüþ kripto CHP’lisi...
Milliyetçi görünümlü Pensilvanya sevdalýsý...
Neredeyse bütün “klinik” ve “kriminal” kesim, medya aparatlarýyla birlikte Muharrem Ýnce’nin arkasýndaydý.
Son düzlükte Davutoðlu yandaþlarýnýn çýkardýðý Karar gazetesi de katýldý koroya; Erdoðan sövgüsü ve Muharrem Ýnce güzellemeleriyle...
Erdoðan’a karþý bir “nefret cephesi” oluþturuldu...
Fakat bir de “halk” diye bir þey vardý.
Erdoðan’sýz bir Türkiye oluþturmak için ellerinden gelen her melaneti sergileyen “nefret cephesi”, bir kez daha halkýn saðduyusuna ve þaþmaz adaletine yenildi.
Þimdi Türkiye vakti...
Bazýlarý için de inceden toz olma vakti...
BÝR- Erdoðan’ýn karþýsýna çýkara çýkara, Türkiye’nin en niteliksiz, en aðzý bozuk ve en boþ adayýný çýkardýlar. Bu ayýp da Kýlýçdaroðlu’na ve CHP’ye yeter.
ÝKÝ- Kýlýçdaroðlu bundan sonra kendi derdine yansýn. Koltuðunu kaptýrmama telaþýna düþsün. Ve kolay gelsin...
ÜÇ- CHP’liler sandýklar açýlmadan önce sokak çaðrýlarýna baþladýlar ve devam ediyorlar. Bir kez de yenilgiyi kabullenin ve kýþkýrtmalardan vazgeçin.
DÖRT- Erdoðan sövgüsünde yarýþan AKP’lilere gelince...
Bu kadar nefreti hangi ara biriktirdiniz bilmiyorum ama sizin için de “inceden” toz olma vaktidir.