FETÖ’cü alçaklar çok tehlikeli ve sinsi oynadılar. Erdoğan’ı devirmeyi kafalarına koyan alçaklar her yolu denediler.
Amaçları belliydi: “Erdoğansız AK Parti!”
Erdoğan’ı AK Parti’nin başından uzaklaştırmayı başarabilselerdi zaten adamları vasıtasıyla AK Parti’yi ve dolayısıyla Hükümeti bütünüyle kontrolleri altına almış olacaklardı.
Dershaneler sürecinden başlayıp Gezi sürecine, oradan da 17/25 Aralık süreçlerinde kim Erdoğan’a karşı diklenmişse onlara dikkat edin derim. Dahası ve en önemlisi 17/25 emniyet-yargı marifetiyle Erdoğan’a karşı tertiplenen darbe teşebbüsünde kim Erdoğan’ı yalnız bırakmışsa, aylarca Erdoğan’ı savunmaktan kaçınmışsa onları not etmek lazım derim.
O süreçlerde kim sözüm ona “yolsuzluk hassasiyeti zırhına” bürünüp yüce divan operasyonuna alet olmuşsa onları imlemek lazım derim.
FETÖ’cüler görünür ve görünmez unsurlarıyla Erdoğan’ı AK Parti’nin başından uzaklaştıramayacaklarını, Cumhurbaşkanlığı koridorlarına sıkıştıramayacaklarını anlayınca savaş çıkartma yoluna gittiler. Rus uçağının düşürülmesi bu planın bir parçasıydı. Kripto tetikçileri marifetiyle Rus Büyükelçisini öldürmeleri bu senaryonun bir gereğiydi.
Amaçladıkları şey besbelliydi: Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirip düşmanlaştırmak! İki ülkeyi savaşa sokmak!
Efendileri olan ülke bunu istiyordu. Erdoğan derin basiretiyle bu oyunları bozunca 15 Temmuz’u planladılar.
Ha bu arada yeri gelmişken belirteyim: Roboski katliamı da bu alçak ve hain örgütün bir tertibiydi. Sadece dışarıda değil içeride de iç savaş çıkartıp Erdoğan’ı devirmek için bu yolu denediler. PKK’nın içindeki kripto unsurlarla işbirliği yapan ordu içindeki FETÖ’cü unsurlar bu oyunu birlikte kurdular. Her ikisinin iplerini elinde tutan ülke bunu istediği için elbette.
Her hamleleri ve tertipleri Erdoğan’ın derin basiretine çarpıp boşa çıkan örgütün 15 Temmuz’da nasıl bir öfke içinde olduğu görüldü.
FETÖ’nün eli kanlı bir terör örgütü olduğunu 15 Temmuz’dan sonra fark ettiğini söyleyenlerin samimiyetine inanmamak lazım. Zira Erdoğan başkanlığındaki MGK bu örgütün bir terör örgütü olduğunu açıklamıştı.
FETÖ’cüler her kesime sızmış kripto unsurlarıyla hâlâ bu ülkeye kötülük yapabilecek kadar güçlü ve etkilidirler. O yüzden daha bir uyanık olmalıyız.
Erdoğan’ın elini zayıflatıp yeni konumunu tartışmalı hale getirmek için bu seçimde türlü oyunlar sergileyecekleri aşikâr. Bu cümleden olarak AK Parti’nin içine hamle yapacaklardır. AK Partililerin birliğini bozacak hamleler konusunda duyarlı olmalıyız. Liderimizin ve partimizin arkasında kenetlenmiş bir bina gibi durarak ancak bu oyunları bozabiliriz.
Hiçbirimizin nefsi davamızdan büyük değildir. Bizi birbirimize düşürmek isteyen o alçakların oyunlarını başlarına çalmalıyız. Gücümüzü görsünler ki sığındıkları deliklerde bile korkularından titresinler!
Evet, bu bir Selahaddin kitabı; Kürt Eyyüb’ün oğlu Tıkritli Selahaddin’in...
Şark’ın kartalı, cihadın ve adaletin timsali büyük savaşçı Selahaddin-i Eyuübi’yi anlatan bu harikulade romanı okuduğunuzda Türkiye’nin içinden geçtiği/geçirildiği süreci de anlamlandırmış oluyorsunuz.
Günümüzün Selahaddin’i neyle uğraşırken içimizden birilerinin tıpkı geçmişteki o Selahaddin döneminde olduğu için küçük iktidar hesaplarıyla nasıl uğraştıklarını da anlamış olursunuz. Geçmişi anlatan ama bugünümüze ve dahi hepimize ayna tutan bu kitabı tam da bu süreçte okumalısınız diyorum.
