Fethullah Gülen’in son konuþmalarý genellikle, Camia’daki yýkýmý - çözülmeyi önlemeye yönelik. Bundan da, son yaþananlarýn Camia bünyesinde ciddi etkiler oluþturduðu anlaþýlýyor. Yeni hamlelerden söz edilmiyor, kendini koruma her söylemde öne çýkýyor.
Camia’nýn siyasallaþmasý dünlerde de sorun olarak telakki edilirdi. O dönemde Camia’nýn Ak Parti ile çok iç içe girmesi eleþtiri konusu olurdu.
Þu anda “negatif siyasallaþma” diyebileceðimiz bir durum yaþanýyor. Ak Parti ile iç içe girmenin de, evet bir hizmet grubu - dini oluþum için problem oluþturmasý söz konusu olabilirdi. Ama o dönem, iktidarýn saðladýðý imkanlarla etki alanýnýzý geniþletmek de mümkün oluyordu ki Camia, o dönemi kendini belki de ona katlamak için deðerlendirdi. Þu andaki siyasallaþma, iktidarla savaþa tutuþan bir nitelik arz ediyor. Hem bir siyasi kadro deðilsiniz hem de iktidarla savaþa tutuþmuþsunuz.
Buradaki siyasallaþmanýn “negatif” boyutu, bir de, savaþa tutuþtuðunuz siyasi yapýnýn, sizinle son derece geçiþli bir nitelik arz etmesiyle baðlantýlý. Ýktidarla uyum içinde olduðunuz dönemde, ayný zamanda iktidara oy veren ve belki de Camia ile organik bað içinde bulunmayan, hatta geçmiþte arada mesafeler oluþmuþ toplum kesimleriyle de iletiþime geçmiþ, onlarýn imkanlarýndan da beslenmiþ olmaktaydýnýz. Þimdi iktidarla savaþa tutuþtuðunuzda, iktidara oy veren o kitleyle iliþkiyi ne yapacaksýnýz? O kitle, iktidarý desteklemeye devam ediyorsa, o kitle iktidarýn varlýðýný Türkiye’nin siyasal akýþý içinde çok hayati deðerde buluyorsa ne yapacaksýnýz?
Ýktidarla savaþýnýz, üstelik sizin taþýdýðýnýz misyon açýsýndan inandýrýcý bulunmuyorsa... Ýktidarla savaþýnýz, iktidarýn size verdiklerini yeterli görmemekten, daha çoðunu daha çoðunu istemekten, üstelik isteyip de almaya doymamak sebebiyle diðer toplum kesimleriyle problemli hale gelmekten kaynaklanýyorsa...
O zaman, toplumda size en yakýn olan kitleden kopmak kaçýnýlmaz hale geliyor. Öyle ki, bu kopuþ sürecinde, anne-babalarla evlatlar, eþler karþý karþýya düþüyor, etle týrnaðýn ayrýlýþý gibi acýlar ortaya çýkýyor, oðlunu kazandýðýnýzýn babasýný kaybediyor, eþlerden erkeði kazansanýz, kadýný kaybediyorsunuz. Babaya karþý oðulu kazanmak, belki birisinin mü’min diðerinin münkir olduðu Asr-ý Saadet’te farklý anlam taþýyordu, þimdi, babanýn da oðulun da mü’min olduðu ortamda kimin üstünü çizeceksiniz? Hangi hakla?
Fotoðrafa bakýyorum, iktidarý destekleyenleri küçümsüyorsunuz, onlarý yolsuzluða göz yuman hatta arka çýkan insanlar, “uyuþturulmuþ” topluluklar olarak görüyorsunuz. Ayný iktidar, “Alný secdeye giden adamlar, ne isterlerse verelim” yaklaþýmýyla Camia’ya devlet imkaný aktarýrken yolsuzluk gündemi diye bir þeyiniz yoktu.
Fotoðrafýn “negatif siyasallaþma” boyutunda daha ilginç bir durum var. Denebilir ki, iktidarla savaþ adýna, Camia tabanýnýn asla bir arada bulunmadýðý siyasi alanlara savruldunuz. CHP’ye oy verdirttiniz, BDP’ye oy verdirttiniz. Saadet bile size yabancýydý, hatta MHP bile yabancýydý, onlara oy verdirttiniz. Keþke hep onlara oy verdirtseydiniz, ama biliniyor ki, Saadet ile de kan uyuþmazlýðý yaþadýnýz geçmiþte, içinizden birisi, biraz da efelenerek ve “Ak Parti’nin “siyasal islamcýlýða kaydýðý” deðerlendirmesiyle “Biz hiçbir zaman siyasal islamcý partilere oy vermedik” ilanatýnda bulundu. Sonra da Mustafa Kamalak’tan iktidara karþý savaþ malzemesi edinmeye çalýþtýnýz.
Belli ki olmadý, olmuyor.
Ýdris Bal (Camia onun Ak Parti’den kopuþ macerasýný çok önemsedi) parti kurdu, gördünüz ki sonu iflastýr.
Ýdris Naim Þahin (Camia onun da Ak parti ile savaþýný çok önemsedi) parti kuracakmýþ, belli ki sonu iflastýr.
Onun için “Hizmet camiasýnýn parti kurmayacaðý, herhangi bir parti ile bütünleþmeyeceði” ilan ediliyor. Ama Ak Parti ile savaþ adýna siyaset yapýyorsunuz ve bunun için de “siyasi paralelleþmeler” içine giriyorsunuz. Camia medyasýnýn idolleri Kýlýçdaroðlu ve diðer CHP aktörlerinden oluþuyor. Her gün birinci sayfa konuðu bir CHP’li bulmak, Camia medyasýnýn günlük iþi haline gelmiþ durumda.
Ýlginçtir Camia medyasýnýn baþat aktörlerinden birisi attýðý tweetlerle “Cumhuriyet ve Birgün gazetelerinin demokrasi mücadelesini destekleme”ye davet ediyor. Nerden nereye, denilecek durum bu olmalý.
Camiayý bu negatif siyaset arenasýndan, yani ana gündemi Ak Parti ve Tayyip Erdoðan’la savaþ olmaktan çekip çýkarmak ve fabrika ayarlarýna döndürmek, yani bir hizmet ve iyilik hareketi olarak sürdürmek mümkün olur mu, bilmiyorum. Ama Camianýn bu savaþ yükünü taþýyamayacaðýný kaçýnýlmaz görüyorum. Yazýk oluyor.