Evet “Cemaat” nereye doðru gidiyor? Bu soru içerden de sorulabilir, dýþardan ve Cemaat’e karþý farklý duruþ yerlerinden de sorulabilir.
Belki en önemlisi ve Cemaat için en zaruri olaný bunu “içerden” sormaktýr. Bunu Cemaat’in merkez kadrolarý, istikametin korunmasý açýsýndan her zaman önemsemek zorundadýr.
Dýþardan, bir sosyal gözlemci olarak da okunmak istenebilir bir güçlü dini (ya da çok daha geniþ boyutlu) yapýlanmanýn nereye doðru gittiði, o yapýnýn ortadan kaldýrýlmasýný hayati önemde gören siyasi-ideolojik odaklar açýsýndan da önemlidir.
Þu anda “Gülen Cemaati”nin, müthiþ bir meydan okuma ile karþý karþýya olduðu muhakkaktýr. Müthiþtir, çünkü “dini hüviyet” içinde ilerlemiþ bir yapý olarak, yine “dini hüviyeti” belirgin bir siyasi harekmetle vuruþmak gibi bir durumla karþý karþýyadýr.
Bu meydan okuma, mesela laik kadrolarýn oluþturduðu çemberi aþmaktan çok daha çetindir. Çünkü neredeyse içiçe geçmiþ bir taban bünyesindeki ayrýþma söz konusudur ve orada kendi tabanýnýzý ikna etmek, karþýt olaný düþmanlaþtýrmak ve bu süreçte varlýðýnýzý korumak söz konusudur.
Üstelik bu karþýlaþmada Cemaat, düne kadar bünyesinde var olarak güçlendiði bir siyasi iktidarla karþý karþýya gelmekte, dolayýsýyla mücadele ederken hem var olan siyasi destekten mahrum kalmakta hem de üstelik o siyasi gücü karþýsýnda bulmaktadýr.
Bir þey daha:
Cemaat, dün, siyasi iktidarla içiçe bulunduðu süreçte, siyasi iktidarla paralel yürüyormuþ gibi, düþman gördüðü alanlarý yoketmeyi hedeflemiþ, bu da tabii olarak kendisini bir çok odakla kanlý býçaklý hale getirmiþtir.
“Ýçerden”yapýlacak bir deðerlendirmede, böyle bir durumda nasýl bir deðerlendirme yapýlýr ve nasýl bir yol haritasý çizilir?
7 Þubat hamlesi falan... Bunlar Cemaat adýna hesaplý operasyonlar mýdýr?
17 - 25 Aralýk hamleleri...
30 Mart’taki duruþ...
“Tayyip Erdoðan üç güne kadar gidecek” okumalarý.
Þu anda Cemaat, Tayyip Erdoðan’ýn kaç güne kadar gideceðini hesaplamakta ve ona göre strateji belirlemektedir?
Cemaatin þu anda ve bundan sonra yanýnda olacaðýný ve karþýsýnda yer alacaðýný düþündüðü kiþiler, kadrolar, iç - dýþ odaklar kimlerdir ve bu iliþkiler mücadeleyi nasýl etkileyecektir?
Þu anda Hükümet, devlet bünyesinde var olduðunu düþündüðü ve “paralel devlet oluþturduklarý ve bu yönde eylemlerde bulunduklarý” gerekçesiyle “Cemaat kadrolarý”ný tasfiyeye yöneldi.
Böyle bir durumda “Cemaat adýna” nasýl hareket edilmelidir?
“Bunlarýn Cemaatle hiçbir baðlantýsý yok”, yaklaþýmýyla herhangi bir tepki koymamak bir tavýrdýr. Ama o durumda, bugüne kadar size baðlýlýklarýný en zor zamanda ortaya koymuþ olan, üstelik suçlanma konularý da sizin politikalarýnýza uymak olan insanlarýn “harcanmasý”na göz yummuþ olursunuz.
“Vefa”saikiyle tasfiyeye maruz kalan kadrolara cansiperane sahip çýkarsýnýz, bu da zaten size yöneltilmekte olan “Paralel yapý” hadisesinin bilfiil ispatý olur, o zaman da bu tasfiyeler kamuoyunda haklýlýk kazanýr.
Tasfiyeye maruz kalanlara “zulme isyan” gibi tabii insani refleksle karþý çýkýp, “Cemaat baðlantýsý”ný göstermemeye çalýþtýðýnýzda da önünüze daha önceki sabaha karþý operasyonlarda sergilediðiniz heyecan, o zamanki polislerin, savcýlarýn, yargýçlarýn biçiciliðini savunmanýz hatýrlatýlýr.
Kolay bir süreç deðildir bu.
Geliþtirdiðiniz “din dili”, gidip baþka bir “din dili”ne toslar.
Hangi ortamda nasýl konuþulacaðýný þaþýrýrsýnýz.
Siyasi kadrolarla giriþtiðiniz çatýþma da uzlaþma da problem haline gelir. Her durumda nerede durduðunuz tartýþýlýr ve bizzat kendi tabanýnýzýn ayrýþmasýna yol açar.
Medyanýzýn dili savrulur. Her köþeye hükmedemezsiniz. Ama her köþe sizi baðlar.
Savaþçý dili mi tercih edeceksiniz, barýþçý dili mi?
Bütün bunlar sizi sýrf “Hizmet coþkusu” ile desteklemiþ insan kitlelerinde nasýl yansýyacak, onlarý nasýl tahkim edeceksiniz? “Militarize olmuþ bir cemaat yapýsý” tam da arzulanan bir yapý mýydý yoksa sürüklenilerek gelinen bir yapý mý?
Uluslar arasý bir cemaatsiniz. Bu, uluslar arasý iliþkilerin faaliyetlere uygun seyretmesi demektir. Türkiye’nin bir de Hükümet -Devlet tarafýndan belirlenen dýþ iliþkiler manzumesi var. Ýçerde Hükümetle - Devletle problemli bir yapýnýn dýþ iliþkileri hangi durumda milli, hangi durumda gayrý milli niteliðe bürünür, sorusu da çok önemli. Ki bir süredir Cemaat’in dýþa verdiði görüntü, “Türkiye’nin dýþarda önünü kesmek” olarak niteleniyor. Cemaat bu görüntüyü nereye kadar sürdürmeyi planlamýþtýr?
Bunlar ve daha fazlasý. Evet içerden - dýþardan - her yerden ana soru þu:
-Cemaat nereye doðru gidiyor?