Geçtiðimiz hafta Ýsrail'in Gazze'de yürüttüðü soykýrýmla ilgili üç hadise gerçekleþti.
Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi'nde Gazze'de acil ateþkes, esirlerin býrakýlmasý ve açlýktan ölümlerin engellenmesi talebi gündeme geldi. Her seferinde olduðu gibi ABD yine veto etti.
Sadece bu bile, Ýsrail'in Filistin'e uyguladýðý soykýrým ve katliamdan ABD'nin de doðrudan sorumlu olduðunu kanýtlamaya yeter.
Soykýrýmýn finansörü, tedarikçisi, siyasi destekçisi... ABD soykýrýmýn destekçisi deðil faili konumunda.
Eþ zamanlý olarak ABD Senatosu'nda Demokratlarýn daha sola yakýn kesimini temsil eden Bernie Sanders'ýn Ýsrail'e silah satýþýnýn kýsýtlanmasýný öngören tasarý teklifi de reddedildi.
Cumhuriyetçilerin tamamý, Demokrat senatörlerin de üçte ikisi ret oyu kullandý. Yani ABD tüm varlýðýyla, Demokratýyla, Cumhuriyetçisiyle Ýsrail'in arkasýnda.
Bu oylamalarýn peþi günü, Uluslararasý Ceza Mahkemesi (UCM) Netanyahu ve eski Savunma Bakaný Yoav Galant hakkýnda yakalama kararý çýkardý. Baþsavcýsý Kerim Han'ýn geçtiðimiz mayýs ayýnda talep ettiði yakalama kararý nihayet 6 ay sonunda karara dönüþtü.
Peki "dünya sisteminin imtiyazlý aktörleri" Ýsrail'in yanýndayken UCM'nin kararýndan ümitli olabilir miyiz? Karar uygulanabilir mi?
Ýsrail'in 1948'den beri savaþ ve þiddeti iþgal ve Filistinlileri sürme politikasý için araç olarak kullandý. Ne BM kararlarý ne barýþ süreçleri Ýsrail'i yolundan döndüremedi. Bu süreç, askeri olmayan hiçbir þeyin Ýsrail'i durduramayacaðý kanaatine yol açtý. UCM'nin Netanyahu ve Galan'ý tutuklama kararý, böyle olmayabileceðini gösterdi. Gerek soykýrým suçu iþlenmiþ mi iþlenmemiþ mi diye araþtýran Uluslararasý Adalet Divaný'nýn tedbir amaçlý ateþkes yapýlmasý kararý gerek UCM'nin tutuklama kararý Ýsrail'i etiketledi ve konuyu tarihselleþtirdi.
Kerim Han 6 ay önce tutuklama kararý talep ettiðinde, mahkemenin bu kararý vereceðine itimadýmýz yoktu. Ama karar çýktý.
Þimdi karar uygulanýr mý, onu tartýþýyoruz. Uygulansýn ya da uygulanmasýn, kararýn kendisi çok kýymetli.
Bir kere UCM'nin kararlarýna Roma statüsüne taraf olmuþ ülkeler uymak zorunda. UCM yargý makamý, kolluk gücü yok. Kolluk iþlevini üye ülkelere veriyor. Yani Netanyahu 124 ülkeden herhangi birine giderse o ülke Netanyahu'yu tutuklamak durumunda. Aksi durumda Moðolistan'ýn Putin'e yaptýðý gibi tutuklamama garantisi vermesi gerekecek.
Öyle gözüküyor ki Macaristan Baþkaný Viktor Orban dýþýnda hiçbir Avrupa ülkesi bu netlikte UCM'nýn kararýna muhalif bir tavýr içine girmedi. Hollanda, Ýtalya, Ýspanya, Ýrlanda gibi ülkeler tutuklayacaklarýný açýkladý. Fransa, Ýngiltere falan karara saygý duyuyoruz demekle yetinse de karþýt görüþ beyan edemedi. Almanya ise adeta devlet olarak iradelerinin ABD ve Ýsrail tarafýndan rehin alýndýðýný itiraf eder gibi Holokostu bahane gösterdi.
ABD'nin UCM konusundaki tavrý ise sadece bu son kararla sýnýrlý deðil. ABD 2003'den bu yana Afganistan ve Irak'taki fillerinden ötürü yargýlanabileceðini bildiði için UCM'yi her daim itibarsýzlaþtýrmaya çalýþtý. Amerikan askerlerini UCM'nýn yargýlamasýndan korumak için 2002'de çýkartýlan yasa, ABD'ye askeri müdahale yetkisi veriyor. Dolayýsýyla ABD ve Ýsrail, Avrupa'dan da farklý olarak uluslararasý hukuk kaidelerine uymuyor.
Ýsrail'in 7 Ekim'den bu yana iþlediði soykýrýmýn ve Batýlý devletlerin bu soykýrýma suskunluðu bazý þeyleri deðiþtirdi. Bir kere yumuþak güç kullanma imtiyazýný kaybetti Ýsrail. Psikolojik üstünlükle götürdüðü antisemitizm susturucusunu artýk eskisi gibi kullanamaz. Dünya kamuoyunda Ýsrail'in iþlediði vahþete karþý ciddi bir farkýndalýk oluþtu. Kimse artýk Holokost edebiyatý dinlemek istemiyor. Ýkici Dünya Savaþý'nda Yahudilere yapýlanlarýn anlatýldýðý filmleri bile izlemeye tahammülü kalmadý insanlarýn.
Ýsrail'in eþkýyalýðý, Batý blokunun yekvücut kalmasýna mani oldu. UCM kararý da bunun bir göstergesi. Filistin'i devlet olarak tanýyan ülkeler arasýnda etkili Avrupa ülkeleri de var artýk. Keza UCM'nin tutuklama kararýný uygulayacaðýný söyleyen ülkeler oldu. UCM'nin kararý, Batý'da Ýsrail'in ileri gittiðini düþünenlere de alan açmýþ oldu.
Ayrýca her ne kadar Netanyahu tutuklanmaz desek de UCM'nin kararýndan sonra Natenyahu herhangi bir Avrupa ülkesine eskisi gidemeyecektir. Hatta kararýn baþka Ýsrailliler için de uygulanabileceði, ismi aþikar edilmemiþ kiþiler olabileceði söyleniyor. Netanyahu artýk aranan, yakalandýðý anda tutuklanmasý gereken bir katil olarak tarihe geçti. Tarihi bir olay bu.
Tüm bu süreçlerin dünya düzeninin deðiþmekte olduðu bir evrede gerçekleþtiðini, ABD ve Avrupa'nýn Ukrayna ve Ýsrail'e mütemadiyen silah göndermekten yorulduðunu, bu durumun iç siyasetlerine olumsuz yansýdýðýný da akýlda tutmak gerek.
Bazen iyi þeyler çok yavaþ olur, ama olur!