Geride býraktýðýmýz hafta içinde son derece önemli temaslarda bulunulan, her duraðýnda kritik mesajlar verilen bir ziyaret programýna tanýklýk ettik. Cumhurbaþkanýmýz Birleþmiþ Milletler’in 73. Genel Kurulu ile baþlayan temas trafiði New York’taki ikili görüþmeler ve ardýndan gelinen Almanya’daki çok baþlýklý devlet ziyareti ile devam etti.
ABD’ye olan ziyaret ikili ziyaret kapsamýnda olmasa da, diplomasi ve ekonomi çevreleriyle gerçekleþen detaylý görüþmeler ve en önemlisi Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn ABD Baþkaný Donald Trump ile, iki liderin Genel Kurul hitaplarý arasýndaki kýsa arada kuliste gerçekleþen buluþma önemliydi.
Bir süredir ABD ve Almanya ile olumsuz bir seyir izleyen iliþkiler, geçen haftaki ziyaretlerden sonra artýk baþka bir noktada.
Elbette ABD ile yaþanmakta olan gerilimin aþýlmasý için Washington’un daha fazla adým atmasý gerekiyor ancak Almanya ile kötü gidiþatýn önüne bir set çekildi diyebiliriz.
Cumhurbaþkanýmýz, Berlin ziyareti sýrasýnda Alman Cumhurbaþkaný Frank Walter Steinmeier ile Baþbakan Angela Merkel’i Ankara’ya davet etti ve muhtemelen 2019 yýlý içinde bu ziyaretleri bekleyebiliriz.
Özellikle ABD’nin baþlattýðý ticaret savaþlarýnýn oluþturduðu iþbirliði zemini, ekonomi ve Suriye meselesi ile göç krizi Türkiye-Almanya arasýnda iliþkilerin ilerlemesi için uygun ortam oluþturuyor. Birilerinin tüm provoke etme çabalarýna karþýn.
Almanya seyahatinin en önemli ayaklarýndan birisi de Köln’de DÝTÝB Merkez Camii açýlýþý idi. Cumhurbaþkanýmýz burada yaptýðý konuþmada verdiði barýþ, uyum ve kardeþlik mesajlarý ile sadece Türk toplumuna deðil, Alman toplumuna da seslendi.
Yoðun programýn manevi açýdan en anlamlý zaman dilimi Köln’de gerçekleþen bu açýlýþ oldu.
Trump yönetimi malum. Her kanaldan farklý bir ses geliyor. Ancak Suriye politikasý konusunda arada bir akil seslerin de duyulmaya baþladýðýna dikkat çekmek gerekiyor. Þu anda çok güçlü duyulmuyor olsa da bu sesler, “bazý hesaplarýn yanlýþ yapýldýðýný” kabul ediyorlar.
Özellikle de þu cümle ilginç geldi: “DEAÞ ile mücadele ettiði için bir þeyler vermemiz gerek. Elbette ama azýnlýk olan bir grubun ülkenin üçte birini istemesi biraz fazla sanki.”
Ýnþallah bu sesler daha da akilleþir ve daha güçlü bir þekilde çýkmaya baþlar.