Büyükelçiler ve baþkonsoloslar, bulunduklarý ülkelerle kendi ülkeleri arasýnda bir köprü görevi üstlenirler. Olasý sorunlarý diplomatik yollarla çözmeye çalýþmak, kendi ülkesinin tanýtýmýný yapmak ve soft diplomasi aracýlýðýyla iliþkilerin geliþmesine yardýmcý olmak. Bu liste uzayabilir.
Peki New York’taki Türk Baþkonsolosu ABD’li gazetecileri informal bir toplantýda toplasa... “ABD’deki basýn özgürlüðünü takibe devam edeceðiz. Hatta yargý baðýmsýzlýðýný da...” diye mesajlar verse...
Bir tartýþma ya da karþýlýklý mesaj formatýnda deðil de, muhalif çevrelerin ruhunu okþayacak ortamlarda düþünce özgürlüðü formatlý durumdan vazife çýkarmacýlýk yapsa...
Kontrol ve not verme mekanizmasý gibi bir edayla, ABD’de yargýnýn kararýyla cezaevinde bulunan gazetecilerin takipçisi olacaklarýnýn güvencesini verse...
Edward Snowden, Julien Assange gibi kendi resmi kurumlarýnýn tepkisini çekmiþ isimlere kucak açsa.
New York’taki Türk baþkonsolosundan bahsediyorum.
Yanlýþ anlaþýlmasýn!
Türkiye’deki yabancý baþkonsoloslarýn ne kadar tarafsýz olduklarýný hepimiz biliyoruz yoksa!
Rusya yanaþmalarý
Allah’tan Türkiye ile Rusya arasýnda kriz çýktý. Müzmin muhaliflerin artýk yeni bir müttefiki var. Türkiye’yi uluslararasý platformlarda zor durumda düþüreceðini düþündükleri Rusya’ya sempatik mesajlar göndermeleri ve bu tezleri sözümona güçlendirme çabalarý acýnacak durumlar yarattý. CHP Milletvekili Eren Erdem iftirada level atladý ve Türkiye’nin DAEÞ’e sarin gazý verdiðini iddia etti.
Kendisinin bile inanmadýðý bu iftiranýn alýcýsý olmadý olmasýna da, kendisinin ne kadar satýlýk olduðunu ispatlamýþ oldu CHP’li iftiracý vekil.