Terör nedeniyle derbinin ertelenmesinde garipsenecek bir sakýnca yok ama; ertelemenin zamanlamasý tartýþmalý... Maça iki saat kala bu kararýn açýklanmasý, “Gereðinden fazla geç kalýnmýþ” bir durumu ortaya çýkardý. Çünkü sabah saatlerinden itibaren stat içinde ve çevresinde çok yoðun kontrol/arama/tarama ve istihbarat çalýþmasý yapýlmýþtý. Asýlsýz kalan ihbarlar dýþýnda, somut hiçbir bir ize rastlanmadý. Gerçi polis, doðrudan bu stadý hedeflemeyen bazý eylem planlarýný ele geçirmiþti ama, stat içi ve çevresinde bu bilgiyi destekleyecek bulgular ortaya çýkmadý.
Sabahtan akþama kadar (neredeyse tam gün) süren ve resmi/özel binlerce güvenlik görevlisinin katýldýðý yoðunlaþtýrýlmýþ denetimlerde; ertelemeyi zorunlu kýlacak bulgular ortaya çýkmadý. Ne oldu da, maça iki saat kala bu karar alýndý.
Önce seyircisiz oynanmasýnýn istenip hemen ardýndan ertelemenin gerçekleþmesi, açýk bir kararsýzlýðý belgeliyor... Maç daðýlýmýnda bir canlý bombanýn kalabalýk arasýna dalýp kendini patlatmasý ihtimali, riski ya da ihbarý vardý ama; sabahtan beri bölgeyi ablukaya alan ve alarm durumundaki polis ordusuna raðmen, bunun gerçekleþebileceðine pek inanmýyorum. “Gene de tedbirli olmakta fayda var” diyeceksiniz ama, ertelemenin dünya çapýnda yarattýðý þaþkýnlýðýn olasý zararlarýný da hesaba katmak gerekir. Olay, sadece bir maçýn oynanmamasý meselesinin çok ötesinde; yaþanan korkunun boyutunu gösteriyor. Bir taraftan halka “Teröre teslim olmayýn evinizden çýkýn” denildiði bir anda; maç iptal ederseniz, korkuyu daha da tetiklersiniz. Ýki saat kala deðil de, bir gün öncesinden (ya da en azýndan ayný günün sabahýnda) bu karar alýnabilseydi; doðru/gerekli/ mantýklý/zararsýz bir iþ yapmýþ olurdunuz.
Ýki gün sonra Antalya’da maç yapacaðýmýz Ýsveç; bu ertelemeyi bahane edip Türkiye’ye gelmekten vazgeçseydi, asýl o zaman kahrolacaktým. Neyse ki, böyle bir niyetleri yokmuþ!