Neyin kavgasý?

Atatürk, vefatýndan kýsa bir süre önce dönemin baþbakaný kanalýyla tüm dünyaya þu sözleri söylemiþtir: "Bütün dünya Müslümanlarý ALLAH'IN son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiði yolu takip etmeli ve verdiði talimatlarý tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar, Hz. Muhammed'i
örnek almalý ve kendisi gibi hareket etmeli, Ýslâmiyet hükümlerini olduðu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu þekilde insanlar kurtulabilir ve kalkýnabilirler."

ÝNGÝLÝZ Daily Mail Gazetesi, Ýngiltere'de kiliseye giden Hýristiyan sayýsýnýn camiye giden Müslümanlardan daha az olduðunu, 'gelecek 20 yýl içerisinde Ýngiltere'de kiliseye gidenlerden çok aktif Müslüman olacak' fikrinin bundan 50 yýl öncesine kadar akýllara asla gelmeyeceðini belirterek, "Ýngiltere'de artýk þimdiki trendler, Hýristiyanlýk geçmiþin Ýslamiyet'in ise geleceðin dini olduðunu
gösteriyor" diye yazdý.

Avrupa ve dünyada araþtýrmacý birçok düþünce adamýnýn tespitini doðrular þekilde Ýngiltere ve dünyada Müslümanlýk hýzla yayýlýyor. Makul, mantýklý, orta zekâda, objektif bir araþtýrma yapan herkesin anlayabileceði bir gerçek olan Ýslam ve Hz. Muhammed için; Prens Bismark: "Senin asrýnda yaþayamadýðýmdan dolayý çok üzgünüm Ey Muhammed. Kur'an Allah'ýn kitabýdýr. Ýnsanlýk senin gibi bir kabiliyeti bir defa görmüþ bir daha göremeyecektir. Ben senin önünde
hürmet ve saygý ile eðilirim. Goethe: Hiç kimse Muhammed'in
kurallarýndan daha ileri bir adým atamaz. Biz Avrupa Milletleri medeni imkânlarýmýza raðmen Hz. Muhammed'in son basamaðýna varmýþ olduðu merdivenin daha ilk asamaðýndayýz. Þüphe yok ki bu yarýþmada kimse
onu geçemeyecektir" demiþtir.

Fransýz yazar Raymond Lerouge ise "vie de mahomet" (Muhammed'in hayatý) adlý eserinde Hz Muhammed SAV hayatýný incelemiþ, "14 asýr geçmesine raðmen Hz. Muhammed bu zamanýn tek rehberi, tek hidayet resulüdür" demiþtir.

Hz. Ali (k.v), "Ýnsanlar bilmedikleri þeyin düþmanýdýr" der. Yazdýðý bir yazýda, Hz. Muhammed (SAV)'e hakaret ettiði gerekçesiyle hapis cezasýna çarptýrýlan gazeteci-yazar Sevan Niþanyan, mahkeme kararýný Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi kararlarýna karþý fütursuz bir meydan okuma olarak deðerlendirerek, "Ya akýllarýný kaçýrdýlar ya çok bilinçli yapýyorlar. Bunun baþka bir izahý yok. Bu iþ için ben AIHM'den o kadar ciddi tazminat alýrým ki. Ama tabii ki önce temyize ardýndan da Anayasa Mahkemesi'ne gideceðiz. Burada ifade özgürlüðüne yönelik pervasýzca bir ihlal var" dedi.

Âlemlere rahmet olarak gelen Peygamberimize büyük bir gafletle saygýsýzlýk edeceksin, baþýn sýkýþýnca kurtuluþu "ifade özgürlüðünde" arayacaksýn, tüm bu olaylardan sonra derdin AIHM'den alacaðýn yüklü tazminat olacak. Hak aramak hukuki bir yoldur, ancak haksýzlýðý yaratmak hukuki bir yol olarak deðerlendirilemez ve haksýzlýk hukukun arkasýna sýðýnýlarak gizlenemez.

Hayat aslýnda o kadar da karýþýk deðil; karýþtýran veya afilli sözlerle süsleyen bizleriz, önümüzde iki tercih var; ya yaradýlýþ amacýna uygun, Allah'ýn rýzasýný kazanarak yaþayacaksýn ya da nefsinin heva ve heveslerine göre. Birinci yolda hakikate ulaþýp huzur ve mutluluða kavuþacak, diðerinde ise nefsinin elinde oyuncak olup geçici mutluluklara büyük bedeller ödeyeceksin. Elde edilen her hedef, daha büyük bir açlýðý doðurarak, seni deðerli kýlan maneviyattan biraz daha kopararak. Yolun sonu belli; insana ait olmasý gereken tüm deðerlerden uzaklaþtýrmak yani yaþarken öldürmek; ölümden de beter bir ölümdür bu... Hayat son nefese kadar oynanan bir oyun sahnesi. Maalesef bir
kýsmýnýn ancak son nefeste anlayacaðý 'neyin kavgasý?'