Venezuela’da yeni bir darbe giriþimi daha püskürtüldü. Son yýllarda þamar oðlanýna dönen uluslar üstü emperyalist güçler hâlâ þanslarýný deniyorlar ama rüzgâr aleyhlerine döndü. Belki de rüzgârýn aleyhlerine dönmesinin telâþýyla kendilerini bitiren hamleleri yapýyorlardýr kim bilir; þeytan acele ettirendir!
Anadolu’dan Venezuela’ya artýk istedikleri gibi düzen kuramayan uluslar üstü emperyalist güçlerin zâfiyeti sömürülen insanlýðýn özgüvenini de geri getirdi. Artýk parayla terbiye etme yöntemi de para etmiyor! Aðustos 2018’de Türkiye’ye çekilen döviz operasyonu neticesinde beklentiler Ak Parti’nin yerel seçimlerde oyunun düþeceði ve ardýndan erken seçime gidilmesiydi. Lâkin Ak Parti, 17 yýllýk iktidar olmanýn getirdiði yýpranma sorununu da aþarak reyini korudu ve seçimlerden birinci parti olarak çýkmayý baþardý. Þer cephesinin sandýklarda yaptýðý organize hýrsýzlýk, oy kaydýrma ve diðer usulsüzlüklerle birlikte parti içindeki atâleti de hesaba katarak hakikati söylemek gerekirse, Ak Parti’ye halkýn teveccühü gayr-ý kâbil-i inkârdýr.
Hâkezâ, açlýða mahkûm edilmelerine raðmen Venezuela halký da boyun eðmiyor. Baþlarýnda uluslar üstü emperyalist güçlerin kuklasýný görmek istemeyen halk seçtiði liderine sahip çýkýyor.
Geçtiðimiz hafta Venezuela’da yeni darbe giriþimi olurken, daha önceden mimlediðim eþhasýn neler yazdýðýna baktým. Gözümden kaçmýþ olabilir ihtimâliyle birlikte seslerinin çýkmadýðýný gördüm. Seslerinin çýkmamasý aslýnda büyük rahmet! Çünkü sesleri çýktýðýnda da haktan yana deðil de bâtýldan yana çýkýyor.
Hatýrlarsýnýz, Venezuela’da Ocak ayýndaki darbe teþebbüsü Türkiye’de de infial uyandýrmýþ ve halkýmýz tepkisini dile getirmiþti. Her nedense bu tepkiden rahatsýz olanlar arasýnda, bir üniversitenin “Ýslami Ýlimler Fakültesi” dekanlýðýný yapan bir profesör de vardý. Profesör öznemiz Twitter’da þu ifadeleri yazabildi: “Bu modasý geçmiþ üçüncü dünyacýlýk nedir Allah aþkýna. Adam ülkesini açlýða mahkûm etmiþ. Bakkal raflarý boþ. Petrol ülkesinde benzin kuyrukla. Millet ülkeden kaçýyor. NEYMÝÞ ONURMUÞ, GURURMUÞ. (Büyük harf vurgusu bana ait. YK) Bir ayarý tutturamadýk..”
Profesör öznemizin, bakkal raflarýnýn boþ olmasý ve petrol ülkesinde benzin kuyruðu olmasýnýn Venezuela’ya uygulanan ambargo sebebiyle olduðunu yazmamasýný onun ahlâkî sorunu olarak görüp geçmesine geçelim de, “Neymiþ onurmuþ, gururmuþ” ifâdelerini ne yapacaðýz?
Ve bu profesör öznemizin, geçtiðimiz hafta bahsettiðim kibirli profesörün yakýn kadrosundan olmasý ve bu kibirli profesörün tekrar bir kurtarýcý olarak baþbakanlýða getirilmeye çalýþýlmasý… Sözün açýðý ahmaða söylenir!
Bunlarýn üzerine bir de, eski Türkiye’nin ortacýsý olan Taha Akyol’un, Ýstanbul Seçim Kurulu’nun Yüksek Seçim Kurulu kararýný beklemeden CHP adayý Ekrem Ýmamoðlu’na alelacele mazbatayý vermesi sonrasý yazdýðý tweeti ekleyelim de zihin dünyalarýný nasýl teslim ettiklerini görelim: “Mazbata krizi yaþanýrken Dolar 5.8’i gördü. Ýmamoðlu mazbatayý aldý, hukuk umudu Dolar’ý 5.74’e indirdi. Türkiye Batýlý kalitede hukuk devleti olsun ekonomi hýzla düzelir. Netice: Ekmeðimiz de hürriyetlerimiz de dünya hukuk sýralamasýndaki yerimize baðlýdýr.”
Akyol’un “Batýlý kalitede hukuk devleti” kastýnýn Batý’ya tam teslimiyet demek olduðunu sanýrým yazmama gerek yok! Tam teslim olursanýz bir anda ‘hukuk devleti’ olduðunuz gerek Avrupa Birliði gerekse ABD tarafýndan ilan ediliyor ve yeminiz ve suyunuzu önünüze düzenli olarak býrakýlýyor!
Uzun zamandýr esamisi okunmayan Taha Akyol’a hangi gazetenin kucak açtýðýna bir bakýn derim! Kimler kimlerle beraber bir görün derim!