Beka meselesi niçin bu kadar önemli bir kez daha hatýrlamakta fayda var. CHP ve HDP milletvekillerinin kimi zaman sorumsuz, kimi zamansa maalesef art niyetle giriþtikleri iþler, bugün hakikaten bir beka sorunu ile karþý karþýya olduðumuzu ortaya seriyor.
Kýsa hatýrlayacaðýz ‘beka’ mevzuuna nasýl geldiðimizi. Ama atýlan bu adýmlar; ayrýþtýrýcý, karalayýcý, düþmanlaþtýrýcý, antidemokratik adýmlardý ayný zamanda. Sözgelimi; Gezi kalkýþmasýnda kullanýlan ‘zulüm 1453'te baþladý’ ibaresi... Bu cümle, tarihi bir inkar olduðu kadar, dinleyenlerini sistemi alaþaðý etmeye çaðýran bir söylemdi. Kýþkýrtýcýydý. AK Parti karþýtlýðýný, politik muhalefet düzeyinden çýkartýp, yok edici bir sürece taþýma gayesini taþýyordu.
Olaðanüstü þartlar altýnda olduðumuz halde, terörün apaçýk bir þekilde destekleniyor oluþu da bizi ‘beka’ mevzuna getiren meselelerdendir. Sözgelimi Yasin Börü ve arkadaþlarýnýn hunharca katledildiði þiddet olaylarýný, serhildan (isyan) olarak baþlatan, kahramanlýk olarak öven Selahattin Demirtaþ, güya bir siyasi parti lideriydi. Ama yaptýðý siyaset deðildi. Keza, Bese Hozat'ýn halk savaþý çaðrýsý da ‘beka’ meselesine nasýl geldiðimizin kilometre taþlarýndandýr.
Ardýndan Hendek olaylarý olarak tarihe kara bir leke halinde geçen günler geldi. Ýþgal altýndaki mahalle ve semtlerinde günlerce evlerinden çýkamayan, etrafa kazýlmýþ çukurlar ve döþenmiþ mayýnlarla mahsur kalan halk mevzu olduðunda buna nasýl normal diyebiliriz. Hendek ve Çukur olaylarýnýn, beka sorunu olmadýðýný kim söyleyebilir...
15 Temmuz'da ise daha geniþ çaplý tüm yurtta yönetime el koymayý hedeflemiþ bir iþgal kalkýþmasýyla karþý karþýyaydýk. 250 kiþi haince iþleyen tanklar, uçaklar, helikopterler eþliðinde þehit edildi. 2196 kiþi yaralandý. Millet egemenliðinin tecelligahý, Meclis bombalandý. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaþkaný ve Baþbakaný taarruz altýnda zaptedilmek istendi. Televizyonlar ve gazeteler basýldý. Allahaþkýna, burada da mý beka sorunu yoktu... Ama hem CHP hem HDP çevreleri bunun kontrollü bir darbe olduðundan bahsettiler, bu darbe deðil tiyatro dediler... Bu nasýl bir acýmasýzlýktý. Nasýl politik bir körlüktü, hakikaten körlüktü...
CHP ile HDP arasýndaki örtülü ittifakýn, her þeyden evvel ‘karþýtlýk ittifaký’ olduðu gayet açýktýr. Ama AK Parti karþýtlýðý olarak baþlayan iþ, adým adým önce Tayyip Erdoðan isminin düþmanlaþtýrýlmasýna, ardýndan da Türkiye karþýtlýðýna dönüþmüþ durumda... CHP'nin asli seçmeninin bu sonucu kabul edeceðini hiç sanmamakla birlikte bugün bazý il ve ilçelerimizdeki ilginç sonuçlar durumun vehametini ortaya koyacak çapta...
Ýstanbul Adalar'da %23 HDP oyu, Beþiktaþ'ta %16 ve Þiþli'de %18 oy, klasik CHP profilinden HDP'ye aktarýlan gücü gösteriyor. Ýzmir'de Menemen gibi CHP için simgesel deðeri olan bir ilçede HDP'ye %20.4 oy çýkmasý da CHP ile HDP arasýndaki ayný örtülü ittifakýn, artýk örtüsünü kaldýrýyor. Yine Ankara için simgesel ve tarihi deðeri olan Çankaya'da da %10.7 oya ulaþýlmýþ olmasý; HDP'yi, kucaðýnda büyüten CHP'nin pozisyonunu anlamak açýsýndan çok önemli...
Beka sorununu, abartýlmýþ bir politik argüman olarak görebilirsiniz... Ama her fýrsatta bizlere örnek gösterilen Avrupa ülkeleri, yukarýda sadece birkaçýný sýraladýðýmýz bu olaylardan sadece birisini bile yaþasaydý, parçalanma tehlikesiyle baþ baþa kalýrdý.
Olaðanüstü halin olduðu yerde, beka meselesi ilk mevzudur. Çünkü o varolma hakkýdýr.