Nihat Doğan: Sanatçılar içinde akil adam varsa o da benim yani



ŞARKICI NİHAT DOĞAN ‘İNİSİYATİF ALDIM DİYE KARİKATÜRİZE EDİLDİM’ DİYOR


Doğan: Biz elini taşın altına koymuş bir köylü çocuğuyuz. ‘Nihat Doğan akil adam’ deyince halkı hakir görenler beğenmezler ama zaten bunlar hem halk için bir şey yapmaz hem kaymağı yine onlar götürürler.


Nihat Doğan 16 yaşından beri ismiyle, cismiyle, albümleriyle bu alemin içinde lakin, onun gerçek bir popüler kültür figürü halini alması 10 yıl kadar geriye, eski bir aşk hikayesine gidiyor. Sonra hızla politik bir figüre dönüştü. 1071 adlı albümünde Anadolu halklarının kardeşliğine vurgu yaptı ve devamını da getirdi. Sonra Survivor’a gitti, görkemli bir mağlubiyetle döndü. Somali’ye de gitti, sosyalist Chavez’in cenazesine de. Son olarak Nevruz günü Diyarbakır’da “Biji Nihat” tezahüratıyla karşılandı. Muşlu, Batıkan aşiretinden, yani Kürt. Nihat Doğan’la süreci ve söylemlerini konuştuk.


Sizi en son Nevruz günü Diyarbakır’da gördük. Siz Kürtsünüz ama size dışarıdan, belli bir mesafeden bakan biri pekâlâ Türk milliyetçisi de sanabilir. Nasıl oluyor bu?


Ben Türk milliyetçisi de değilim Kürt milliyetçisi de değilim. Türkiye milliyetçisiyim. Ben bayrağını devletini seven bir Kürt’üm. Zaten bunu o gün Nevruz’da Diyarbakır’da da gördük. Öyle olmasaydı, Kürt kökenli bir “devşirme”ye Diyarbakır halkı o ilgiyi göstermezdi. Biz meseleyi sahipleniyoruz, o yüzden seviliyoruz. Vatanın bölünmez bütünlüğünün yanı sıra bütün halkların da eşit mesafede olması gerektiğini söylüyoruz. Yoksa ben hiçbir zaman aslımı inkâr etmedim.


VAMPİRLERDEN TEPKİ ALDIM


Diyarbakır’da coşkuyla karşılandınız ama bütün dönüşler böyle değildi?


Valla kafatasçılardan, kandan nemalanan, insan postuna bürünmüş vampirlerden tepki aldık. Çünkü onlar barışı sevmezler. Onlar kendilerini devletin sahibi sanırlar. Bizim orada olmamız onların zoruna gitti, bizi vatan hainimiymiş gibi göstermeye çalıştılar. Ama Türkiye’nin genelinden, Anadolu’dan, akil adamlardan son derece güzel geri dönüşler oldu. 


Ne zamandan beri Kürt meselesiyle ilgilisiniz bu kadar?


Başbakan Erdoğan demokratik açılımı başlattığında inisiyatif almıştık. Barışın gelmesi için 1071 adında şarkılar yapmıştık. Süreci sahiplenmiştik. Sanatçılar toplum reflekslerinin dinamitlenmesinde önemli metalardır. Biz de toplumun algılarını barışa çevirmek için üzerimize düşen ne varsa yaptık yapmaya devam ediyoruz.


DENİZ GEZMİŞ HALKLARIN KARDEŞLİĞİ DEDİ DİYE ASILDI


Kürt meselesi dediğimiz mesele nedir size göre?


Tarihi bilmeyenler sorunu sadece PKK sorunundan ibaret sanıyorlar. Bu yanlıştır. Kürt sorunu yüzyıllık bir sorundur. Osmanlı’da Kürt medreseleri, Kürt gazeteleri, Kürt mareşaller vardı, Osmanlının eyaleti olarak Kürdistan vardı. Başbakan bu ülkede Kürt meselesi vardır dediğinde yer yerinden oynadı. Deniz Gezmiş’in asılma nedenlerinden biri de yaşasın Türk ve Kürt halkları, halkların kardeşliği demiş olması olabilir. Halbuki bunu Atatürk demiş zaten. Kürtlerin özerk yönetiminden bahseden bir anlayış bile var. Ama sonradan her şey yasaklanıyor.


DİYARBAKIR CEZAEVİNİN DİLİ OLSA DA KONUŞSA


O her şey aslında herkese yasaklanıyor. Yeni ulus devlet Osmanlı bakiyesi coğrafyanın çoğulcu yapısını yekpare mermer kılmak için herkesi tektipleştiriyor. Diğer etnik dini mezhebi farklılıklara sahip olanlar değil de neden Kürtler isyan ediyor sizce, soruna nasıl kan bulaşıyor?


20 milyona yakın nüfusu var Kürtlerin, orada bir bölge var. Anti-demokratik, faşizan uygulamalara tepki koyabilecek olan diğerlerinin böyle bölgesel durumu yok. Ermeniler, Rumlar zulme uğramıştır, ama sayıları küçüktür, evleri taşlanmıştır vesaire onlar da gitmişlerdir. Alevilere Dersim’de ne yapıldığını biliyoruz. Aleviler daha 10 yıldır biz Aleviyiz diyebiliyor. Herkes tepki koymuştur ama zulme tepki koyacak sayısal çokluk onlarda yoktu.


80 darbesi Kürt meselesinde neyi değiştirdi sizce?


Diyarbakır Cezaevi’nin dili olsa da konuşsa... İnsanlık dışı uygulamalar, Kürtlerin asimile edilmesi noktasında isimlerinin, köylerinin isimlerinin değiştirilmesi, Kürtçenin yasaklanması hep 80 darbesiyle oldu. Belki de PKK’nın yaratılışına sebeptir, 80 darbesi olmasaydı insanlar dağa çıkmazdı. Meseleyi derinleştirmiştir. Kürtlerin içine devlete karşı kin tohumları atılmıştır. Devlet demiştir ki “ey Kürk halkı benden nefret edin, benden iğrenin. Bana bir suçlu gözüyle bakın” ve güneydoğuda yaşayanların genlerine bir öç alma duygusu işlenmiştir. Bunu devlet bilinçli yapmıştır.


İNSANLARIN KALPLERİNE BEETHOVEN ANGAJE EDİLDİ


Bir devlet kendi halkına niye bu kadar düşmanca davransın ve kendisinden nefret edilmesini istesin?


Bakın şundan dolayı: İttihat ve Terakkki’yle beraber bir İslamsızlaştırma, âlimlerin asılması, ezanın Türkçeleştirilmesi, halk müziğine ambargo, radyolardan insanların kalplerine Beethoven’lerin Bach’ların angaje edilmesi, batıl bir devlet haline gelme adına bir toplum mühendisliği yapılmıştı. Milli irade ilk defa Adnan Menderes’le tepki koymuştu. Millet demiştir ki “hayır size, samimiyetinize inanmıyoruz, sizler elit, küçük burjuva, ne olduğu belli olmayan dışa bağlı bir zümresiniz ve siz bizi farklı bir modele sokmak istiyorsunuz. Kültürümüzü ananemizi dinimizi silmek istiyorsunuz”. Bu Türkiye Cumhuriyeti için bir dönüşümdü. Ama cunta bunu istemedi. Asker bu devleti kuran benim, bunu milli iradeye yedirmem diyor. Açık ve net, paylaşmak istemiyor. Halk ve Hak düşmanı cuntacı yapılanma, Menderes gibi biri iktidara gelirse diye Anayasa Mahkemesini başka şeyleri kurmuştur, çıkan her partiyi öğütelim diye. Bunları yapanlar Kürtlere de bunu yapmıştır.


SANTRAFOR GOL ATAMADI, FATURA KALECİYE KESİLDİ


Türkiye nasıl bir ülke olmalı sizce idari anlamda?


Başkanlık sistemi Türkiye için idealdir. Parlamenter sistemde cuntacılar böl parçala yut yönet mantalitesiyle ortaya fikirler atmış milli iradeye engel olmuş, medyası da, sağcı solcu gençler de aslında cuntaya hizmet etmiştir. Çünkü içerdeki her kavga cuntaya yaramıştır. PKK da cuntaya son derece faydalı bir araçtır. Bunun psikolojik bir savaş olduğunu da düşünürsek içerdeki her kavganın çatışmanın faturası hep sivillere kesilmiştir. Benim Ayşe anam, Ahmet dayım bakmaya kıyamadığı evladını getiriyor askere teslim ediyor ama şehit gelince askere bir şey denmemiş Bakanlar yuhalanmıştır. Santrafor gol atamadıysa bunun faturası kaleciye kesilmez ki?


ERDOĞAN: DOĞRU ZAMANDA DOĞRU İNSAN


Asker-sivil vesayeti tarih olmadıysa da olmaya yaklaştı. Türkiye sivil demokratik bir hukuk devleti olma yolunda. Bu değişimi yapan kim sizce? Toplum mu AK Parti mi?


Bu biraz yumurta tavuk hikâyesine benziyor. Güçlü bir lider görünce halk teveccühünü göstermiştir. Doğru zamanda doğru insan çıkmıştır. Recep Tayyip Erdoğan Türkiye için süreç için cuntacı yapılardan kurtulmak için büyük bir şans olmuştur. Biz öyle biliyoruz ki Dağlıca Aktütün olduğunda bile golf oynamaya devam eden paşalar biliyoruz.


Şu an askerin durduğu yeri beğeniyorsunuz o zaman?


Tabi, asker gerçek bir demokraside olması gerektiği yerde duruyor.


CHP MHP ESKİ SİSTEMİN ARKA VAGONU


Muhalefeti beğenmiyor musunuz?


Türkiye’de siyaset ikiye ayrılmış vaziyette. Eskiden çoktu şimdi iki. Bir tarafta cuntadan nemalanan siyasi aktörler var bir tarafta milli iradenin siyasi aktörleri. CHP MHP hala o sistemin arka vagonu olmaya devam ediyorlar. Ama artık milli iradenin sivil anayasayı yapmasıyla 90 yıllık cuntacı sistemi de tasfiye olacak. Yerine tamamen milli iradenin geleceği bir sistem olacak. Türkiye artık bu tür terör olaylarıyla sağ-sol kavgalarıyla zaman harcamayacak.


BÜTÜN HALKLAR EŞİT OLSUN


Vatandaş tanımı nasıl olmalı sizce yeni anayasada?   


Valla bir kere herkesin bütün halkların eşit olduğu eşit şartlarda yaşadığı hür demokratik bir ülke olmalı Türkiye.


O “eşit”in içinde kimler var?


Burada yaşayan Ermeniler de Rumlar da var. Azınlık hakları korunmalı. Papaz okullarının da açılması, Alevilik sorunun da masaya yatırılması lazım, bütün etnisiteleri sistem mağdurlarını kucaklayan bir anayasa olmalı. Çünkü hala YAŞ kararlarından tutun daha bir sürü sorun var.


Etnik vurgulu vatandaşlık tanımına itirazınız var mı, “vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes için Türk’tür” denmesine?


Türk vurgusu olmamalı asla. Aksini iddia edenler Kürt’ün varlığını kabul etmiyor, Kürtçeyi vermek istemiyor. Bukalemun gibi renk değiştiriyor. Türkiye Türklerindir anlayışı son derece yanlıştır.


ETNİK VURGU OLACAKSA NE DEĞİŞECEK?


Türkiye vatandaşlığına ne dersiniz?


Buna kesinlikle okey derim. Burada bir sıkıntı var. Çünkü burada Osmanlı’dan nefret edilmesini, küfredilmesini isteyen, Çanakkale’de savaşan Kürt yoktu, Ermeni hiç yoktu diyen, dayatan, tarihi yanlış anlatan bir zümre var ve bunlar Türklük her şeyi kapsıyor diyor. Kenan Evren de öyle diyordu. O zaman niye Kürtlerin köylerinin adı değiştirildi, anaları ağlatıldı? Ne değişti ki? Yeni Türkiye diyorsak asla ve asla etnik unsur geçmemeli.


SANATÇILAR İÇİNDE EN AKİL ADAM BENİM


Barış için gerekirse Kandile bile giderim demiştiniz. Nasıl bir işleviniz olabilir Kandil’de?


Ben onu akil adam projesi daha ortaya yokken söylemiştim, onların görevleri ne olacak bilmiyorum ama topluma bizden daha iyi anlatan yok zaten.


Siz akil adam mısınız?


Valla sanatçılar da olacaksa orada, sanatçılar içinde elini taşın altına koymuş, duyarlı, efendime söyleyeyim bütün dünya mazlumlarının yanında olan bir köylü çocuğuyum ben de açıkçası. Nihat Doğan akil adam deyince halkı hakir gören o elitler bir anda tabi “Oo, Nihat Doğan mı olacak” derler ama bunlar zaten hem hiçbir şey yapmaz hem biz Somali’ye gidince, Chavez’e Mavi Marmara’dan dolayı vefa bildirmek için gidince, barışın yanında olmak için Nevruz’a gidince tepki koyarlar. Sonra yine onlar entel olurlar, kaymağını onlar götürürler. Nihat Doğan akil adam deyince onlara sıkıntı olabilir ama bu toplumun an akil adamı sanatçısı varsa o da benim yani. 


İKİNCİ SINIF OLMAKTAN KURTULAMAYACAK MIYIZ?


Megolaman diyenler olacaktır?


Kimse kusura bakmasın, ben taraf olmuşum bedel ödemişim.


Nasıl bir bedel ödediniz?


AK Partili oldum, oy verdim diye Nihat Doğan devletin Kürt’ü oldu, beyaz Kürt oldu, devşirildi dedi BDP’liler.


Başka?


Bakın bu sadece benle alakalı değil. Benim babam da yaşadı bunu. Survivor’dan gelmiştim Fatih Altaylı “Nihatcığım neden birinci seçilmedin hak ettiğin halde” dedi. Ben de dedim ki “bu ülkede bir Kürt gencinin rol model olmasını istemediler”. “Ben Tunceli’de askerlik yaptım. Bir Kürt genci vatanı için kurşun atsa da, bayrağını bir Türkün sahiplenmediği kadar sahiplense de ikinci sınıf vatandaş olmaktan öteye gidemeyecektir” dedim.


İNİSİYATİF ALDIK DİYE KARİKATÜRİZE EDİLDİK


Görünmez bir cam tavana çarptığınızı mı düşünüyorsunuz?                              


Evet. Bunun gibi bir sürü şey var. 10 sene evvel her yerde arabamızı çeviriyorlardı, Muş doğumlu olduğunu görünce gel bakalım sende silah vardır diye bizi toplum içinde rencide ediyorlardı. Kürtçe şarkı söyledik diye anamızı ağlatıyorlardı, televizyona çıkartmıyorlardı, yemediğimiz boykot kalmıyordu. Popçuların yedi ceddini bir araya getirsen iki cümle kuramayacak olanlara her ne hikmetse aydın denirken biz kimsenin söyleyemediği zamanda sırf doğruları söyledik inisiyatif aldık diye hep bir kırodur ötekidir diye karikatürize edildik yani.


SANATÇILAR ÜÇ MAYMUNU OYNADI


Türkiye sistemi sivilleştikçe, toplum örgütlendikçe sanatçılar içinden kimi isimler de inisiyatif almaya, söz söylemeye başlamıştı aslında…


Ben popüler kültürden bahsediyorum. Star olmuş haber değeri olan insanlardan bahsediyorum.


Son konuşanlardan biri Kadir İnanır ama mesela.


Teşekkür ederiz kendisine. Ben bu barış sürecinde değil bir tuğla, çakıl taşı bırakanın da elini öperim. Ama yani burada Kürt sorunundan ziyade sistem sorunu var. Ben kendilerine bir şey söylemiyorum yanlış anlaşılmasın. Bu ülkede Tarkan var, Kenan Doğulu var, Emre Aydın, Hande Yener var. Gelsinler toplumu ikna için inisiyatif koysunlar.


Acaba siyasallaşmak mı istemiyorlar?


Tabi. Geçmiş sistem cuntacılar bunu istiyordu. Üç maymunu oynarsanız biz size bu ülkede para da kazandırırız, yalılarda da oturturuz, en büyük star diye önünüzü 30 sene açarız dediler. Şehit gelmiş, Kürtlerin evi yakılmış, Alevilere zulüm edilmiş, Hrant Dink ölmüş, Trabzon’daki papaz öldürülmüş umurlarında olmuyor.


ERMENİLERİ CANAVAR GİBİ GÖSTERDİLER


Hrant Dink kimdir sizin için?


Bir Ermeni vatandaşımızdır, senin gibi benim gibidir, bu toprağın insanıdır. Uğradığı onca zulme rağmen kaçmamıştır, burada yaşamaya devam etmiştir. (Sesi çatallaşıyor) Ermeni’yi de başımıza bir canavar gibi gösterdiler. Osmanlı’da teba-i sadık unvanını almış insanlardır. Akıl almaz şekilde burada 600 yıl birada yaşamış Türkü Kürt’ü Ermeni’yi birbirine vurduruyorlar.


ÜÇ DEFA ÖLÜMDEN DÖNDÜK


Bedel mevzuna gelelim.


Söylemek istemedik ama biz de üç defa ölümden döndük. Hakkımda ölüm kararı çıktı. AK Parti için kapatılma davası açıldığında “Türkiye’nin yarısının oy verdiği partiye de bu yapılıyorsa, maaşını bizim verdiğimiz 11 kişi buna karar verecekse biz de taraf olmalıyız” diyerek AK Parti’nin yanında yer aldım. AK Parti ilçe teşkilatına girdim. Molotoflar kol gezerken, Türk Kürt çatışması çıkarılmak istenirken, darbe planları yapılırken ülkeyi sevmenin çıtasını arşa çıkardık, Türk Kürt kardeştir dedik şarkılar yaptık. Kürtler çapulcudur göçebedir denildiği bir dönemde şarkımızda hayır dedik, Diyojen’e karşı Alparslan cihat ilan etmiş ve 10 bin atlıyla Kürt devleti Mervaniler destek vermiştir dedik.


Bunun için mi ölümle tehdit edildiniz?  


Öldürülmeye çalışıldım çünkü herkes şoka girdi, ilk defa Kürtler devlet kurmuştur dedik, bunu Kürtlerin de çoğu bilmiyordu. Tarih kitaplarında yazmıyordu bu.


DONKİŞOTLUK YAPTIK DAVACI OLMADIK


Siz nereden öğrendiniz?


Okuduk öğrendik. Rahatsızlık bundandır. Nihat Doğan sisteme karşı Don Kişot’luk yapmıştır.


Suikast girişimlerini merak ediyorum.


Savcılığa gittim, yakalanmıştı adamlar. Öldürün bunu şeklinde telefon kayıtları yakalanmış.


Davacı olmadınız mı?


Davacı olmadım valla.


Neden? Canınıza kast edilmiş?


Başka suçları da vardı o arkadaşların, ben de uğraşamadım o ara. Üstünde bile durmadım.


Popüler Kürt isimlerin sadece derin yapılar tarafından değil PKK’dan da baskı gördüğü bilinir. Size böyle bir baskı olmuş muydu? 


Yurt dışındaki konserlerimiz iptal edildi. Ama bunları konuşmanın gereksiz olduğunu, sürece zarar vereceğini düşünüyorum.


MİLLETVEKİLLİĞİ DÜŞÜNÜY ORUM


Siyaset düşünüyor musunuz?


Milletvekilliğini düşünüyorum evet. Şu anda da siyaset yapıyoruz. Bazıları sözlerimin içini boşaltmaya çalışsa da. Kariyerinin zirvesindeyken bunu yapmak onların alışkın olduğu bir şey değil çünkü. Siyaset yapmak taraf olmak sonuçta, kendinden olmayanları karşına almak demektir.


Son albümünüz üç yıl önce çıktı. Ondan beridir de sürekli gündemdesiniz, daha doğrusu gündem neredeyse siz oradasınız. Tamam ama geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz?


Geçim sıkıntımız yok diyemeyiz. Kimse size, sen siyasi söylemde bulun diye düğününe çağırmıyor. Şükür geçimimi idame ediyorum ama son 5-6 yıldır kazandığım para kendime yetmiyor. Ciddi bedel ödedim. Bazen sabahlara kadar ağladığım oluyor.


MEDYADAN AHLAKSIZ TEKLİFLER GELDİ


Sebep?


Çok siyasallaşmış bir medya vardı. Tayyip Erdoğan’a oy verdiğimiz desteklediğimiz için tepki aldık. Ama medyadan Tayyip Erdoğan’ı sevme, aleyhine konuş diye çok teklifler geldi. Biz seni dizilerde oynatırız büyütürüz şöyle yaparız dediler. Ama biz kabul etmedik. Reytingi bizim milyonda birimiz olmayacak kişiler programlar yaptılar gittiğimiz her yerde gündemi oluşturmamıza rağmen bir direniş var bize karşı.  


Niye bu kadar gündemdesiniz peki?


Bilmiyorum valla.


VALLAHİ HİÇ BİR ŞEYİ PLANLAMDIM


Şarkılarınızla değil siyasi söylemlerinizle gündemdesiniz. Bir Nihat Doğan projesi işliyor sanki?


Bakın. Yemin olsun ki, namusum ve şerefim üzerine yemin ederim ki hiçbir şeyi planlamadım. İnsanlar gücü sever. Planlasaydım eğer gücün, vesayetçilerin yanında olurdum. AK Parti kapatılsın kardeşim derdim. Akil adam sanılanlar darbe gelsin demediler mi? Ne kadar balık hafızalı olduk.


KADİR İNANIR KONUŞMAK İÇİN GEÇ KALDI


Evet dedikleriniz oldu ama vesayetçilerin halk desteği azdı, giderek düşüyordu ve düştüğü de görülüyordu. Pekâlâ, ileri görüşlü biri olarak yeni gücün yanında olabilirsiniz?


Ak Parti kapatma iddianamesinin 2’ye karşı 9’la geçtiği günden bahsediyorum. Kapatılacağı belli. Ben o süreçten bahsediyorum. Kendi kariyerimi kazanacağım paramı düşünseydim bu çenemizle hitabetimizle onların yanında olurdum. Şimdi CHP’nin başkan yardımcısı olurdum, açık ve net söylüyorum. Ama biz bir risk altına girdik. Bu riskin altına ancak ve ancak aşk ehli olanlar girer. Mesele bu. Biz bu millete sevdalıyız. Bu halk aptal mı? Halk kendisini öyle görenleri bilmiyor mu? Kadir İnanır çıkıyor konuşuyor, halk şimdi ona niye teveccüh etmiyor?


Niye?


Konuşmak için geç mi kaldılar. Açık ve net. Nevruz’da orada yüz binlerce insanın biji Nihat diye alkışlaması boşuna mı?


MAHSUN KORKTU DÜZEN ŞARKILARI YAPTI


Kürt kimliğiyle popüler olan ve kardeşlik için sanatını konuşturan yok değil aslında. Mahsun Kırmızıgül mesela, hem de 90’ların sıcağında batağında “Hepimiz kardeşiz” türküsünü yaptı ki bence çok değerlidir bu çaba.


Mahsun da yaptı ama onun da sonradan kaseti çıktı bir düğünde sarı kırmızı yeşil renklerle. Üstüne gittiler, o da dümeni kırdı, dik duramadı. Düzen şarkıları yapmaya başladı. O denli linç edilmeseydi belki cesaret bulup konuşacaktı. Ama o vesayetçi düzenin linçinden korktu. Ben korkmadım. Halk için ölüm düğün gibidir bize dedim.


YARABBİ! BEN 500 VEKİLDEN DAHA ÇOK ÇALIŞTIM!


Açık siyaset yapıyorsunuz ve milletvekilliği düşünüyorsunuz. Lakin gönül verdim dediğiniz partiden size teveccüh olmazsa ne olacak?


Beni hiçbir türlü etkilemez. Ben şu an zaten millettekiyim. Vekillik milletin derdiyle dertlenmekse ben dertliyim. Mazlumun zorda kalanın ötekilerin yanındayım. 550 vekil benim kadar anlatmıyorlar. Bu bir kaderdir. Ben öyle inanıyorum ki Hak divana çıktığımızda, bir sürü de vekilin yanında “Yarabbi biz halka hizmet Hakka hizmettir diyerek senin yanında olduğumuz için çok zulme uğradık” diyeceğiz. Çok vekilden çok şey yaptığımı Allah da biliyor kul da. O rozeti takmasam da olur. Nihat Doğan, Başbakanın ve kabinesini hariç, o 500 vekilin çok üstündedir yani.


SIRRI SAKIK’LA SORUMUZ YOK


Muşlusunuz, Batıkan aşiretinden. Sırrı Sakık da aynı aşiretten. Aranızdaki tatsızlık siyasi rekabetten dolayı mı? Sizinle ilgili -söylemek istemediğim- bir şey söylemiş.


Ne demişti, söyleyin önemli değil.


“Bırakın o şaklabanı” diyor.


İnsanın en acizi bir insanın arkasından konuşandır. Ben o zaman Survivor’daydım. Onun çocuklarını da Ankara’nın barlarından biliyoruz yani.


Sırrı Bey oğlunu kaybetti Nihat Bey.


Ben zaten tekrar etmek istemiyorum, kindar da değilim. Olan şu; ben dönünce bunu bana söylediler. Aile büyüklerimiz Sırrı beye söylüyorlar böyle demişsin diye. O da inkâr ediyor, özür diliyor. Bizim için mesele kapanmıştır. Oğlu için başsağlığı dilemişimdir, Nevruz’da bana hoş geldin demiştir. Aynı aşiretteniz, sorunumuz yoktur.


VAMPİRE VAMPİR DEMEYİP NE DİYECEĞİZ


Siyaset yapacağım diyorsunuz, toplum birliğinden bahsediyorsunuz ama diliniz keskin. Tepki almanızda üslubunuzun, vampir, kan emici vs gibi sözler içeren dilinizin etkisi olamaz mı?


Hayır. Peygamber Efendimizin güzel bir sözü var. Diyor ki “Kibirli olana kibirli olmak sadakadır”. Bakın bizim tevazu kanatlarımız bir mümine, millete sevdalı, samimi insanlara karşı yerlere kadar iniktir. Burnumuz ise şirke saplanmış, millet düşman olanlara karşı bulutlara kadar diktir. Bazen dik durmak, kefen cepte yürüyebilmek gerek. Korkak insanlar tarih yazamaz, devrim yapamaz. Solcu olduğunu söyleyen bir kız kardeşimiz dün PKK’ya sesleniyor ve silah bırakmayın diyordu. Şimdi buna vampir demek hakaret değil ki! Rövanşist olmamak lazım ama bunlara da ancak sustukları zaman saygı gösteririm, toplumu iç çatışmaya sürüklemeye kalkarlarsa vampir demeyip de ne diyeceğiz?


BENİ ELEŞTİRENLER LEVENT KIRCA’YI NİYE ELEŞTİRMİYOR?


Son soru: “Şarkı söylediğimde değil konuştuğumda reytingim yükseliyor” demişsiniz. Şarkıcı kimliğiniz incinmiyor mu bundan?   


Hayır. Dünyanın her yerinde sanatçılar politize olmuşlardır. 80 darbesiyle birlikte kadınlar korkmuş ya da göç etmek zorunda kalmış. Siyasi söylemlerimize ilk başladığımız zamanlarda bizi karikatürize etme süreci oldu. Bilinçli şekilde psikolojik savaş yaşadık. Bu delidir buna itibar etmeyin kampanyaları yaptılar facebook’ta twitter’da. Çünkü biz hiç söylenilmeyenleri söyledik. Şimdi de şu moda oldu: Halkın bize teveccühünü görünce başka bir şey söyleyemeyenler “kardeşim sen sanatçı değil misin git şarkını söyle” diyor. Sana ne kardeşim! Arnold Svanegezer hem vali hem film çekiyor. Bana bunu diyenler kendileri gibi düşünen sanatçılardan ana avrat küfrederek siyaset yapanlara diyor mu bana dediğini? Levent Kırca sanatçı değil mi? Müjdat Gezen hem tiyatro siyaset yaparken ona diyor mu böyle? Ortada mazlum varsa ben bu siyaseti yaparım kardeşim. Kimse kusura bakmasın, öyle üç kuruşa beş köfte yok.