Nikaragua'nýn Almanya aleyhine Uluslararasý Adalet Divanýnda açtýðý davadaki iddialarý önemli. Carlos J. Argüello Gómez imzalý dilekçenin temel yaklaþýmýna bakýlýrsa Almanya "önleme yükümlülüðünü yerine getirmemekle" suçlanýyor.
Nikaragua'nýn baþvurusunda üç temel tezi var:
Birincisi: Gazze Þeridi'ndeki bileþenleri de dahil olmak üzere Filistin halkýna karþý iþlenen ve iþlenmekte olan soykýrýmý önleme yükümlülüðünü yerine getirmemekle kalmayýp, Soykýrým Suçunun Önlenmesi ve Cezalandýrýlmasý Sözleþmesi'ni ihlal ederek soykýrým iþlenmesine katkýda bulunulmasý.
Ýkincisi: Her koþulda bu temel normlara saygý gösterilmesini saðlama yükümlülüklerine riayet etmeyerek, hem 1949 Cenevre Sözleþmeleri ve Protokollerinden hem de insan haklarý hukukunun ihlal edilemez ilkelerinden kaynaklanan "uluslararasý insancýl hukuk" kapsamýndaki yükümlülüklere uyulmamasý.
Üçüncüsü: Özellikle Gazze'de devam eden hukuka aykýrý saldýrýlar da dahil olmak üzere Filistin'in devam eden askeri iþgalinin yasadýþý durumunun sürdürülmesine yardým veya destek saðlayarak genel uluslararasý hukukun diðer emredici normlarýna aykýrý davranýlmasý.
Yeryüzü cehennemi Gazze
Baþvuruda BMGK'nýn Gazze Þeridi'nin Filistin Devleti'nin bir parçasý olacaðý iki devletli çözüm vizyonunu yineleyen (2720-2023 sayýlý) kararýna atýf yapýlýyor ve þöyle deniyor "...bu küçük toprak parçasý, Ýsrail Devleti kurulduðunda atalarýnýn topraklarýndan sürülen ya da sürülenlerin soyundan gelen iki milyondan fazla Filistinli mülteciye ev sahipliði yapmaktadýr. Bu bölge, özellikle son yirmi yýldýr Ýsrail tarafýndan o kadar yoðun askeri ve güvenlik eylemleri ve kontrolü altýnda tutulmuþtur ki, 'açýk hava hapishanesi' ve 'yeryüzündeki cehennem' olarak adlandýrýlmýþtýr"
Almanya'nýn yaptýklarý
Dilekçeye göre, Almanya, askeri teçhizatýn bu Devlet tarafýndan uluslararasý hukukun büyük ölçüde ihlal edilmesinde ve kendi yükümlülüklerinin göz ardý edilmesinde kullanýlacaðýnýn tamamen bilincinde olarak Ýsrail'e siyasi, mali ve askeri destek saðlamaktadýr.
Özellikle, Ýsrail'in soykýrým eylemleri ve diðer zulümleri gerçekleþtirirken kullandýklarý; Almanya tarafýndan saðlanan askeri teçhizat, cephe hattýna ve depolara yapýlan ikmalleri, mühimmat, teknoloji ve çeþitli bileþenler ile bunlara dair "gelecekteki ikmallerin saðlanacaðýna dair taahhütleri" içermektedir.
Alman Hükümeti; Birleþmiþ Milletler Filistinli Mültecilere Yardým ve Bayýndýrlýk Ajansýna (UNRWA) 'ya yaptýðý yardýmý da kesmiþtir. Bilindiði üzere Birleþmiþ Milletler Genel Kurulu tarafýndan kurulduðu 1949 yýlýndan bu yana UNRWA, milyonlarca Filistinli mülteciye yardým götüren en önemli kuruluþ olmuþtur. UNRWA'ya yapýlan fonlarý kesmek, Ýsrail'in iþlediði bu zulmün maðdurlarýna yapýlan her türlü etkili yardýmý tehlikeye atmaktýr.
Mahkemenin içtihatlarýnda da belirtildiði üzere soykýrým eylemlerini önleme yükümlülüðü, "devletin soykýrým iþleneceðine dair ciddi bir riskin varlýðýný öðrendiði veya normalde öðrenmiþ olmasý gerektiði anda ortaya çýkar". Almanya bunlarý bilerek hem insani yardýmlarý kesmekte ve hem de silah ve diðer mühimmat yardýmýna giriþmektedir.
Çözüm talepleri
Nikaragua, Almanya'nýn bu ihlallerinin her birinin "süreklilik arz eden hukuka aykýrý eylemler" olduðunu nitelemekte ve Mahkemeden;
(1) Almanya'nýn savaþ suçlarýnýn iþlenmesinde kullanýlabilecek Ýsrail'e verdiði desteði ve silah ticaretini derhal sona erdirmesine,
(2) Ýsrail'in iþlediði suçlarýn faillerinin adalet önüne çýkarýlmasý için iþbirliði yapmasýna,
(3) Filistin halkýnýn kendi kaderini tayin hakkýnýn hayata geçirilmesini kolaylaþtýrma konusunda adým atmasýna,
(4) Almanya'nýn sorumluluðuna sebep olan kimselerin yargýlanmasýný temin etmesine,
(5) bu haksýz eylemleri sebebiyle tazminat ödemesine, karar verilmesini talep etmiþtir.
Tüm bunlarýn "ivedi" görüþülmesi gereken hususlar olduðunu belirten Nikaragua, mahkemeden "derhal son vermesi gereken" hususlarý öncelikli olarak incelemesini talep etmiþtir. Almanya tüm taleplerin reddine karar verilmesini istemiþtir.
09 Nisan 2024 tarihli basýn bildirisinde Mahkeme, Nikaragua'nýn öncelikli görülme talebinin makul olduðu yönünde karar vermiþ ve yargýlamaya devam etme kararý almýþtýr. Henüz esastan veya öncelikli konularda bir karar verilmiþ deðildir. Ancak Almanya gibi bir devletin bu biçimde yargýlanýyor olmasý bile önemlidir. Zira ortaya çýkan "kýsmi" bir karar bile Ýsrail'e ambargo için birçok devlete hukuki dayanak sunacaktýr.