En sonda söylemem gereken sözü en baþta söyleyeyim... Volkan Demirel, Emre, Melo ve benzeri arýza tipleri; futbol yaþamlarýndan uzaklaþtýrmak lazým. Ben olsam bunlarýn lisansýný yýrtarým.
Agresif, uyumsuz, sorumsuz ve her an olay çýkarmaya yatkýn kiþiler; zaten parlamak için ufak bir kývýlcým bekleyen Türk futbolseverini, sürekli tetikleyen insanlardýr. Onlarýn yüzünden baþýmýz olaylardan kurtulmuyor. Sen her þeye çanak tutacaksýn, sonra sana yönelik bir saldýrý olduðunda, en büyük yaygarayý sen koparacaksýn... Olmaz öyle þey!
Zamanýnda edebini kollasaydýn, o küfürü yemezdin.
Kazakistan maçý öncesinde Volkan Demirel'e edilen küfürleri elbette savunmuyoruz. Þiddetle kýnýyorum... Küfür; hiçbir zaman edilmemesi zaten gerekir de, hele bir milli maçtan önce asla!
Küfürbazlar bulunup en aðýr þekilde cezalandýrýlsýn ki, bir daha kimse ayný þeyi yapmaya cesaret edemesin. Ama biliyorum ki o olmayacak, yapamayacaklar.
Aslýna bakarsanýz; sorunu kökünden halletmek için, verilecek bir cezanýn da çok etkili olacaðýný düþünmüyorum. Çözüm, önceki davranýþlarý ile toplum içinde nefret duygusu uyandýran futbolcularýn disiplin altýna alýnmasýnda yatýyor. Ama biz, küfüre maruz kalan Volkan'ý koruma içgüdüsü içine girer; geçmiþteki tahriklerini ana neden olarak görmez, hemen onu maðdur statüsüne sokarýz.
Hayýr! Futbolcu her koþulda ve her zaman adam olacak ki, adamdan sayýlsýn.
Niye Dirk Kuyt'a yönelik hiçbir saldýrý yok... Niye Mehmet Topal, hiçbir koþulda protesto edilmez... Niye Semih Kaya küfüre maruz kalmaz...
Hiç kimseye bir þey olmuyor da, hep bazýlarýna kötü þeyler oluyorsa; o kiþiler suçu baþkalarýnda deðil, önce kendilerinde arayacaklar.
Volkan Demirel; neredeyse her maç içindeki saldýrgan, kabadayý, saygýsýz tavýrlarýný sürdürdüðü ve "Sokak köpeklerini itlaf edin, yoksa o iþi ben yapacaðým" türünden aþaðýlýk ifadeler kullandýðý sürece, baþýna daha neler gelebileceðinin hesabýný iyi yapmalýdýr. Küfüre elbette hayýr... Ama küfüre davetiye çýkaranlara da hayýr!