Normal öfke duygusu ile öfke patlaması arasında fark var

Öfke altı temel insani duygudan biri. Doğru yerde, doğru kişiye ve uygun miktarda gösterildiğinde yararlı bir duygu. Bu sebeple hedef normal öfke duygusu yok etmek değil, öfke patlamasını kontrol etmek olmalı.

Çünkü, öfke patlaması otomobilin freninin patlamasına benzer.Öfkeli olmadıklarında şiddete eğilimi olmayan, şiddeti güç siyaseti olarak kullanmayan bazı kişiler, öfkelendiklerinde kontrolden çıkıp sözel veya fiziksel şiddet üreten kişilere dönüşebiliyorlar.  Bu kişiler öfke patlaması sırasında; bağırıp çağırma, eşyaları kırma, duvarları yumruklama, insanlara vurma gibi şiddet davranışı gösterebiliyorlar. Öfke nöbeti sonrasında ise, pişman olup özürler dileyebiliyorlar.

Bu kişilerin öfke patlaması sadece eşlerine değil, aynı zamanda anne babalarına, kardeşlerine, çalışma arkadaşlarına, gündelik hayatta karşılaştıkları kişilere karşı da olabiliyor. Bu kişiler öfkelerini kontrol edemediklerinden dolayı, trafikte kavga edip karakolluk olabiliyorlar. Üstelik öfke patlaması kontrol edilmediği zaman yaşam boyu devam edebiliyor.

***

Kontrol edilmesi gereken öfkenin işaretleri: Öfkenin problem olmasının birinci işareti “Patlama” şeklinde olmasıdır. Çünkü patlama hali, kontrolsüzlüğü ve o sırada hasar vermeyi gösterir. Öfkenin problem olduğunun diğer işaretleri ise; çok sık, aşırı, tekrarlayıcı, uzun süreli ve zarar verici olmasıdır. Ayrıca, öfke kişinin aile hayatını, iş hayatını, insan ilişkilerini bozucu sonuçlara sebep olması da kontrol edilmesi gerektiğini gösterir.

Öfke patlamasını kontrol etmek kişiyi zayıf mı kılar: Öfke patlamalarını kontrol edebilmenin ilk şartı, öfke patlamalarının problem olduğunu kabul etmektir. Kişi öfke patlamalarını normal gördükçe, sorun olmadığını düşündükçe değişim mümkün değildir.

Öfkeli birçok kişi, öfkeli olmayı alttan alta yüceltir. Öfkenin güçlü olmak anlamına geldiğini düşünürler. Öfke ile istediklerini aldıklarını, öfke sayesinde hayatta kaldıklarını düşünürler. Öfkeyi kontrol etmek sözünden zayıf veya güçsüz kalmak anlamı çıkarırlar. Bu sebeple de, başkaları tarafından öfkelerinin aşırılığı gündeme getirilmedikçe veya öfke patlamalarının acı sonuçlarını yaşamadıkları sürece değişime yanaşmazlar.

Size tanık olduğum bir öfkeli kişinin hikayesini anlatayım: Genç adam tekrarlayıcı öfke patlamaları yaşıyor. Öfkelenmesini yokuş aşağı giden bir kamyonun freninin patlaması haline benzetiyor. Duvarları yumrukluyor, eşyaları fırlatıyor. Uzun süre öfke patlamasının sorun olmadığını düşünmüş. “Ben sokaktan geldim, öfkem sayesinde hayatta kaldım” diyor. Öfkeli haliyle riskli işler yapmış. “Şimdi öfkem eşime yönelmeye başladı. Artık kontrol etmem gerektiğini anladım” diyor.

Aslında öfkeyi kontrol etmek kişiyi güçsüz kılmaz. Aksine gücünü arttırır. Kontrolsüz güç güç değildir. Ehlileştirilmiş, terbiye edilmiş öfke yerli yerinde ve uygun dozajda kullanıldığı zaman kişiyi daha güçlü kılar.