Normalleþme, iþgali onayýn öteki adýdýr

Kullanýlan dil, seçilen kelimeler ve üslup bazen kötüyü iyi, terörü barýþ, zulmü merhamet gibi gösterebilir/gösteriyor.

Ve siyasetçiler bunu gerçekten çok baþarýlý bir þekilde uygularlar/uyguluyorlar.

Ülkemize kasteden iki terör örgütü olan PKK ve FETÖ de aynen bunu yaptý/yapýyor.

PKK’nýn Türkçe yayýn yapan tv kanalý Medya Haber’ý izleyin orada PKK’nýn ne kadar barýþçý bir örgüt olduðunun anlatýlmaya çalýþýldýðýný görürsünüz.

Ya da MC EU kanalýný izleyin FETÖ’nün ne kadar önemli bir merhamet hareketi olduðunu anlattýðýný görürsünüz.

ÝÞGALÝ MEÞRULAÞTIRMAK

Yazýya böyle baþlamamýn sebebi Ortadoðu’daki son geliþme olan Birleþik Arap Emirlikleri (BAE) ile Ýsrail arasýnda diplomatik iliþkilerin kurulmasý için yapýlan ittifak haberidir.

Uzun zamandan beri Arap medyasý normalleþme kelimesini kullanarak Arap ülkelerinin Ýsrail ile her alanda iliþki kurmalarýný destekleyen yayýnlar yaptýlar hâlâ da yapýyorlar.

Ýsrail ile iliþki kurulmasýnýn adýný normalleþme koydular.

Bu normalleþme sadece diplomatik iliþki ile sýnýrlý kalsa belki anlaþýlabilir. Çünkü ortada bir Ýsrail gerçeði var! Ama bu normalleþme Ýsrail hukuksuzluðunu meþrulaþtýrma içerikli olunca bunun adý normalleþme deðil Ýsrail’e teslim olmak ve Filistin davasýna ihanet etmek oluyor.

BEA’nin ve onu destekleyen ülkelerin yaptýðýnýn adý tam da budur.

Ýsrail’e teslim olmak ve iþgali meþrulaþtýrmak.

ARAP SÝYONÝSTLER

Aslýnda siyonistleþen kimi Arap yöneticileri ve kanaat önderleri Ýsrail ile iliþkilerini normal þekilde sürdürdüler ve sürdürüyorlar ama bir farkla gizliden gizliye.

Þimdi gelinen nokta bu gizliliðin ortadan kaldýrýlmasýdýr.

Arap ülkelerinin de kabul ettiði iki devletli çözüm olan Ýsrail’in 1967 sýnýrlarýna çekilmesi formülünden bu Arap Siyonsitler Ýsrail lehine vazgeçmiþ görünüyorlar.

Ýsrail Kudus’ü baþkent ilan ederken, Golan’ý ilhak ederken sessiz kalan Arap Siyonistler þimdi Ýsrail’in Yahudi yerleþim birimlerinin bulunduðu arazileri ilhak planýna da yeþil ýþýk yakmaktadýrlar.

BAE ile Ýsrail arasýndaki diplomatik iliþki anlaþmasý ilan edilince Ýsrail’in batý Þeria’daki topraklarý ilhaktan vazgeçtiði iddia edildi.

Hatta Mýsýrýn darbeci generali Sisi bu anlaþmayý kutlarken, ‘Filistin topraklarýnýn ilhakýný ortadan kaldýran anlaþma’ diye tebrik etti.

Fakat Ýsrail baþbakaný, ‘Hayýr ilhak planý masadadýr vaz geçmedik.’ diye derhal tekzip etti.

ÝSRAÝL’E TAM TESLÝMÝYET

Arap Siyonistler, Ýsrail ile iliþki kurulmasýný normalleþme olarak isimlendiriyorlar ya, bu normalleþmenin Türkçesi Ýsrail’e tam teslim olmak ve iþgale meþruiyet kazandýrmak demektir.

BAE’nin yaptýðý da týpký Mýsýr yönetimi gibi Ýsrail’e teslim olmaktýr. Onun için Filistin özerk yönetimi bu anlaþmanýn bir ihanet olduðunu ilan etti.

FETH ve HAMAS da kararý þiddetle kýnadý.

Ýslam coðrafyasýndaki tüm milli ve yerli hareketlere engel olmakla, fitne ateþini körüklemekle ve emperyalistlere hizmet etmekle temayüz etmiþ bulunan BAE, meðer Filistin yönetimi ile iliþkisini ta 2014 yýlýnda kesmiþ. Bu arada Netenyahu BAE’ne iki kez gizlice ziyarette bulunmuþ!

Yani BAE Ýsrail ile çoktan normalleþmiþ þimdi yaptýklarý bu normalleþme ihanetini açýða vurmaktan ibaret.

BAE YALNIZ DEÐÝL

Yalnýz bu ihanet hareketi BAE’den ibaret deðil.

Anlaþmanýn ilanýndan kýsa süre sonra Trump’ýn damadý ve baþ danýþmaný Koþner, yakýn gelecekte baþka Arap ülkelerinin de Ýsrail ile diplomatik iliþkiler kurma kervanýna katýlacaðýný söyledi ve ‘Suudilerle de iliþki kurulmasý kesindir!’ diye ekledi!

Evet, Filistin Özerk Yönetimi anlaþmanýn ihanet olduðunu ve Arap Birliði’nin bunu protesto etmesi için acilen toplanmasýný istedi ama göreceksiniz Mýsýr ve Suudi vesayeti altýnda olan Arap Birliði yine ipe un serecektir!

Dünya barýþýnýn kilidi Filistin Sorunu’dur. Filistin sorunu çözülmeden dünyada barýþ ikamesi mümkün deðildir.

Bunun için de Ýsrail’in en azýndan 1967 sýnýrlarýna çekilerek iki devletli çözümü desteklemesi ve uygulamasý gerekir.

Oysa Ýsrail kesinlikle bu çözüme yanaþmamakta her geçen gün Filistin’den yeni parçalar koparma politikalarýný pervasýzca yürütmektedir.

Bu pervasýzlýðýnýn sebebi 6 milyonluk nüfusu, ekonomisi ve askeri gücü deðil arkasýndaki ABD ve AB emperyalizmidir.

DÜNYANIN RUHU

Bu emperyalizme ‘dünya beþten büyüktür’ diyerek itiraz eden tek güç Türkiye’dir.

BAE ve Ýsrail arasýndaki iþgali meþrulaþtýran bu anlaþmaya da Ýslam ülkeleri ve Arap ülkelerinden önce en güçlü tepkiyi Türkiye koymuþtur.

Yusuf Kaplan’ýn dediði gibi, ‘Türkiye dünyanýn ruhudur.’

Türkiye’ye bu ruhu kazandýran da Baþkan Erdoðan’dýr, politikalarýdýr.

Filistin sorununda da maalesef kimi güçlü Arap yönetimleri Ýsrail’in yanýnda saf tutarken, Erdoðan yönetimindeki Türkiye Filistinlilerin safýnda yer almaktadýr.

Zulme destek olanlarla karþý çýkanlara tarih de þahitlik etmektedir, Kirâmen Kâtibin de.

Zulme karþý tüm diplomatik yollarý harekete geçirmek; eliyle gücü yetmese de diliyle zulme karþý çýkmak gibi imânî düstura sarýlmak ne güzeldir.

Ne mutlu zulme karþý çýkanlara!