Almanya Cumhurbaþkaný Sayýn Joachim Gauck, eksik olmasýn, geldi, gördü, ayar verdi ve gitdi.
Arkasýndan da biz günlerce yok olurdu olmazdý tartýþmasýyla durumu ‘irdeledik’.
Bu konuda aþaðý yukarý bütün söylenebilecek olanlar nasýl olsa dile ve kaleme getirildiði için benim konum o deðil.
Telgraf üslûbuyla kendi görüþüm:
Esasda haklýydý ama bir þeyi nerede ve nasýl söylediðiniz de en az o kadar önemlidir.
Geçelim...
Benim mârûzâtýma gelince, biz Türkler acabâ aðzýmýzla kuþ tutsak Batý’daki belirli bâzý merkezlere ve çevrelere yaranabilir miyiz?
Bakýnýz ‘bütün’ demedim, ‘belirli’ dedim.
Evet, bence de öyle...
Yaranamayýz!
Neden yaranamayýz, kim cevab verecek?
Peki, sen söyle, Seval!
Âferin, Kýzým, doðru. Yaranamayýz, çünki biz Türk’üz!
Peki, arkadaþlar, ne demek bu?
Onu da sevâbýna ben söyleyivereyim:
Batý Kültürü’nde belirli birtakým konstantlar ve müteârifeler vardýr ki deðiþtiremezsiniz!
Meselâ Alman olmak ‘görevde olmak’ kavramýyla eþanlamlýdýr!
Þimdi bu sâhiden böyle midir, yoksa bir kere öyle kabûl edildiði için mi böyle kabûl edilir suallerini bu baðlamda sormak, belki eðlenceli olur ve havalarýn da artýk ýsýnmaya baþladýðý þu günlerde taraça sohbetleri sýrasý birer kadeh içkiyle de iyi gider ama pratikde hiç bir önemi yokdur. Yâni hiçbir patron, bir Almaný, aman bu adam mâdem Alman o halde her dâim görevde kalýp bana iyi para kazandýrýr diye iþe almaz.
Her Fransýz erkeði mükemmel ve olaðanüstü zarif bir âþýkdýr!
Has’tirsinler!
Böylesi elbet vardýr ama Türkiye’de yâhut Rusya’da da vardýr.
Benim Fransýz arkadaþlarým epeyi oldu.Aralarýnda hele biri vardý ki ben tutup çükünü doðrultmasam gerdeðe bile giremezdi.
Ama þimdi ben tutup da buradan hareketle bütün Fransýz erkekleri beceriksiz ve iktidarsýzdýr desem ne kadar saçmalamýþ olursam hepsi birer d’Artagnan’dýr demiþ kadar zýrvalamýþ olurum.
Her Ýtalyan bir Caruso’dur!
Vallâhi, benim Vittorio Lucchetti adlý sevgili bir Ýtalyan arkadaþým vardý; do dese siz sol diyez olarak iþitirdiniz.
Örnekleri kendi hayâtýmdan örnekler vererek uzatabilirim ama okuyucularýmýn zekâsýna hakâret olur.
Onun için kimse öyle filanca zât þunu dedi, yok bunu dedi diye bundan millî bayram ya da millî felâket sonucu çýkarmasýn!
Dinleyin, not alýn, zihninizde tartýp haklý mý haksýz mý karar verin ve haklý bulursanýz gereðini yapýp bulmazsanýz bütün zerâfetinizle deyin ki, ‘Yürrüüü, anca gidersin!’
Yüce Milletime bu kýyaðýmý da untmayýn!
Bugünki günde insan öz babasýndan bu kadar iyi nasihatler alamaz!
Onu da bilin ve benim gibi muharrir bulduðunuza bir oturup bin þikredin!
***
Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp Hakk’ýn Rahmetine kavuþmuþ.
Kendisine ebedî istiratgâhýnda huzur ve kederli âilesine an-samîmü-l-qalb baþsaðlýðý dilerim.
Fakat bu vesîleyle fýrsatý ganîmet bilerek yine bilkmemkaçyüzüncü kere ‘sahne alan’ sahtekârlara da iki çift lakýrdý etmeden geçemeyeceðim:
A Yüzsüzler!
Silivri’de 300 subayýmýzýn ve bu arada tabii birkaç düzine de bahriye zâbitimizin aylardýr tutuklu kalmasý ve bu dâvânýn hâlâ bir sonuca baðlanamamýþ olmasý elbet fevkalâde hüzün ve endîþe verici bir durumdur.
Bu tutuklulardan hiç deðilse bir bölümü, yargýlarýnýn tutuksuz olarak devâm etmesi amacýyla tahliye edilip sevdiklerine ve sevenlerine tekrar kavuþsalar bundan elbet milletçe bahtiyarlýk duyarýz ve bu imkânýn bugüne kadar kulanýlmamýþ olmasý da, doðrudan dahli olmasa bile, kýsmen iktidar sâhiblerine çýkarýlacakdýr. Bunu da biliyoruz.
Lâkin en fazla yüz bahriye zâbiti muvakkaten ekarte oldu diye Donamma’nýn artýk gemi yürütecek kumandan bulamadýðýný ve Haliç’de midye baðladýðýný iddia etmek de adamakýllý bir edebsizlik olmuyor mu?
Donanma eðer böyle çerden çöpden bir donanmaysa o zaman çek kuyruðundan gitsin demek daha sýhhatli deðil mi?
100 subay eksilmesiyle meflûç duruma düþecek donanma zâten olsa kaç yazar olmasa kaç yazar deðil mi?
Eðer bu palavranýz doðruysa o zaman daha bir hafta evvel ‘Þanlý Donanmamýzýn 1862’den bu yana tekrar ilk kez olarak Afrika’nýn tâ güneyinden dolanarak Madagaskar açýklarýndan volta atýp Süveyþ Kanalý’ndan ise bir martý sürüsü misâli süzülerek Çanakkale Boðazý tarîqýyle Sarayburnu önlerine muvâsalat edip vira demir edeceði’ haberinizi nerenize sokacaksýnýz?
Ballandýra ballandýra onu anlatan da yine kendiniz deðil miydiniz?
Sualime cevab isterim, ey etrâs-i bî-idrâkân!!!